AĞZI DUALI HIRSIZLIK: DİNİ GASP ETME 🛑
🛑 AĞZI DUALI HIRSIZLIK: DİNİ GASP ETME
DİN ADINA UYDURMA, HAKKI GİZLEME ve KUR’AN’IN GÖLGELENMESİ
🔹 UYDURMANIN DİNLEŞTİRİLMESİ
Kur’an’ın en sert eleştirisi, Allah adına söz uyduran, sonra da bu uydurmayı toplumun dini hayatına yön veren ilke hâline getiren kimseleredir.
Bu kişiler genellikle kendilerini “dini koruyanlar” olarak gösterirler; fakat gerçekte dini çarpıtan, örten, değiştiren ve gasp eden kişilerdir.
Kur’an’ın ifadesiyle bunlar, “ağızları dualı fakat kalbi hırsızlık yapan” kimselerdir.
1. 🚨 ALLAH ADINA YALAN UYDURMAK: EN BÜYÜK MANEVİ HIRSIZLIK
Kur’an’a göre, Allah’ın söylemediğini “Allah dedi” diye ortaya atanların suçu, sıradan bir hata değil; hakikate yönelik bir gasp, vahye yönelik bir hırsızlıktır.
Allah şöyle buyurur:
“Dillerinizin yalan yere nitelediği ‘Bu helaldir, bu haramdır’ demeyin; Allah’a karşı yalan uydurmuş olursunuz.” (Nahl 116)
Bu ayet, din adına sınır koyma tek yetkisinin Allah’a ait olduğunu kesin bir dille söyler. Oysa tarih boyunca insanlar, kendi rivayetlerini, yorumlarını, menfaatlerini “din” diye sunarak ilahi yetkiyi çalmış, Kur’an’ın otoritesini kendi sözlerine devretmeye kalkmıştır.
2. 🛡️ HAKKI GİZLEMEK: KUR’AN’I ÖRTÜNENLER
Kur’an, dini bozmanın iki ana yolunu işaret eder:
- Uydurmak (İlave etmek)
- Gizlemek (Örtmek/Tahrif etmek)
Hakkı gizleyenler için uyarı şöyledir:
“Hakkı batılla karıştırmayın; bile bile hakkı gizlemeyin.” (Bakara 42)
Bu gizleme, bazen bilinçli bir tahriftir, bazen de Kur’an’ın açık mesajını gölgeleyen binlerce sözün, hikâyenin ve rivayetin araya sokulmasıdır.
Bugün Kur’an’ın apaçık hükümleri dururken, Kitap arkaya itilmiş, onun yerine insanların yazdığı metinler ve rivayetler ilahî otorite gibi sunulmuştur. Bu da bir hırsızlıktır: Dinin merkeze koyduğu şeyi kenara itmek, kenara attığı şeyi merkeze almaktır.
3. ⚖️ AZ BİR BEDELLE SATMAK: AĞZI DUALI HIRSIZIN TİCARETİ
Kur’an’ın çizdiği manzara nettir: Bazı insanlar Allah’ın ayetlerini kullanarak haksızlık yapar ve otorite kurar.
Allah’ın sözüyle değil, O’nun ismiyle güç elde ederler. Dua ederler, zikir çekerler, dindar görünürler... Ama gerçekte Kitabı çalmakta, onun yerine kendi sözlerini din hâline getirmektedirler.
Bu yüzden Kur’an çarpıcı bir uyarı yapar:
“Allah’ın ayetlerini az bir bedelle satmayın.” (Bakara 41)
Bu satış bazen makamdır, bazen statüdür, bazen toplumda “âlim görünme” arzusudur. Ağzı dualı olmak bir samimiyet göstergesi değildir. Samimiyet, Allah’ın kitabına bağlılıkla ölçülür.
4. 🔗 DİNİ ALLAH’TAN ALIP BAŞKASINA TAŞIMAK: MODERN ŞİRKİN TANIMI
Kur’an’a göre dinin tek ve tartışılmaz otoritesi Allah’tır.
“Hüküm yalnızca Allah’ındır.” (Yusuf 40)
“O, size Kitabı ayrıntılı olarak indirmişken Allah’tan başka bir hakem mi arayayım?” (En‘âm 114)
Ne yazık ki, bugün insanlar bu açık ilkeyi unutarak, Allah’ın yerine başkalarını koymuş; dinin ana kaynağı Kur’an değil, rivayet yığınları olmuştur.
Bu süreçte:
- Allah’ın belirlemediği hükümler dine sokulmuş.
- Allah’ın açıklamadığı davranışlar ibadetleşmiş.
- Allah’ın haram kılmadığı şeyler haram ilan edilmiştir.
Bu, Kur’an’ın tarif ettiği modern şirket biçimidir: Dinin sahibinin yerine, dini insanlaştırmak.
5. 💡 KUR’AN’IN ÖRTÜLMESİNE KARŞI KUR’AN’IN YÜKSELİŞİ
Kur’an, bu hırsızlığa karşı tek aydınlatıcı rolü üstlenir: Kitap merkeze geldiğinde bütün uydurmalar çöker ve duman dağılır.
Allah şöyle buyurur:
“Bu kitap hiçbir batılın yaklaşamayacağı kitaptır.” (Fussilet 42)
Kur’an’ı merkeze alan kimse, örtülü geleneğin karmaşası arasından hakikati görür. Bu yüzden Kur’an sürekli “Oku!”, “Düşün!”, “Kıyas et!”, “Aklını kullan!” diye uyarır.
Dini Allah’tan öğrenmek, insanı özgürleştirir; dini başkalarından öğrenmek ise insanı otoritelerin kölesi hâline getirir.
SONUÇ: DİN ALLAH’INDIR — NE EKSİK NE FAZLA
Dinin sahibi Allah’tır. Bu nedenle din adına söz söyleme hakkı da yalnızca O’nundur.
İnsanların dini kendi çıkarlarına göre uydurması ve hakkı gizlemesi, en büyük manevi hırsızlıktır. Kur’an’ın görevi, insanı bu hırsızlardan korumak ve dini asli sahibine teslim etmektir.
Bugün bize düşen: Dini insanlardan değil, dinin sahibinden öğrenmek ve şu uyarıyı hayatın merkezine koymaktır:
“Rabbinin sözü doğrulukta ve adalette tamamlanmıştır. Onun sözlerini değiştirecek kimse yoktur.” (En‘âm 115)
UYARI / HATIRLATMA

Yorumlar
Yorum Gönder