Kayıtlar

arayış etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

DALALET: Kaybolmak mı, Sapmak mı, yoksa aramak mı ?

Resim
DALÂLET: KAYBOLMAK MI, SAPMAK MI, YOKSA ARAMAK MI? Kur’an’da “ضلالة” Kavramının Sıradışı Bir Tahlili 1. ‘Sapmak’ mı, ‘Yoldan Çıkmak’ mı? Yoksa ‘Henüz Bulamamış Olmak’ mı? İslam düşüncesinde "dalâlet", genellikle "doğru yoldan sapma", "hidayetin karşıtı", "küfür" veya "iman etmeme" gibi negatif anlamlarla anılır. Ancak Kur’an’da bu kelimenin kullanıldığı bağlamlara derinlemesine bakıldığında, yalnızca ahlaki veya inançsal sapkınlığı değil, daha geniş, hatta insani bir arayış hâlini anlatan çok katmanlı bir kavram olduğu görülür. Kur’an'da dalâlet , her zaman "şeytanî bir yöneliş" değil, bazen bilinçli bir arayışın, bazen de varoluşsal şaşkınlığın ifadesidir. Öyle ki bizzat peygamberin bile bir zamanlar “dalâlette” olduğu söylenir: وَوَجَدَكَ ضَالًّا فَهَدَى “Seni dalâlet içinde buldu da hidayet etti.” (Duha, 93:7) Bu ayet, geleneksel “dalâlet = günahkârlık” anlayışını sorgulatacak denli çarpıcıdır. Peki ama Resûlul...

DUHA SURESİ "bilincin aydınlanma"

Resim
Duha Suresi , ilk bakışta sadece bir teselli gibi görünse de, alt katmanlarında varoluşun sarsıcı bir hikâyesini , “karanlıkla aydınlık arasındaki bilinç sıçramasını” anlatır. Sana bu sureyi alışılmış kalıpların dışına taşıyarak, sürprizlerle dolu bir bilinç haritası olarak sunuyorum. 1. وَٱلضُّحَىٰ "Andolsun kuşluk vaktine!" “Duha” – Günün yükseldiği , ışığın her şeyi görünür kıldığı zaman. Ama bu, sadece fiziksel bir zaman dilimi değildir. Bu, bilincin aydınlanma anıdır. Tüm geceyi (karanlığı) geride bırakmışsındır. Kendini unuttuğun yerden, kendine dönerkenki ilk aydınlıktır. Kur’an’da "duha", aynı zamanda Mûsâ'nın ateşi gördüğü zaman , Meryem'in çocuğunu kucağına aldığı vakit gibi “vahyin doğum anlarını” da temsil eder. 2. وَٱلَّيْلِ إِذَا سَجَىٰ "Ve karanlık çöktüğünde, derin bir sükûna erdiğinde..." “Sece” – sadece “gece oldu” değil. Bu, karanlığın içine çökmesi , adeta bilincin içe gömülmesi dir. Duha: Bilincin yükselişi....