Bu Blogda Ara

otorite etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
otorite etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Mayıs 2025 Cuma

KUR’AN’DA İLAH EDİNİLEN ŞEYLER



















1. İlah Kavramı: Anlam ve Kapsam

Kur’an’da “ilah” (إِلٰه) kelimesi, “kendisine yönelinen, yardım istenen, boyun eğilen, otorite kabul edilen” anlamında kullanılır. Tek hak ilah Allah’tır (Lâ ilâhe illâ Hu). Bu, hem ontolojik hem de işlevsel bir tevhid ilkesidir (bkz. Bakara 255; Tâhâ 14).

Ancak insanlar, Allah’ın dışında bazı şeyleri fiilî veya sembolik olarak ilah edinirler. Bu, sadece putlara tapmakla sınırlı değildir; otorite, yasa koyma, bağlanma, korku ve sevgi gibi alanlarda Allah’tan başkasına yönelme de bir “ilah edinme” biçimidir.

2. Kur’an’da İlah Edinilen Unsurlar

a. Putlar ve Heykeller (Asnâm)

“Siz ve babalarınızın uydurdukları isimlerden başka bir şey değildir bunlar...” (Necm 23)

“Sadece bir takım taşlara, tahta parçalarına tapanlar” (Hac 31)


Putlar maddi nesneler olabilir; ama asıl vurgulanan şey, bu nesnelere yüklenen ilahi niteliklerdir (şefaat, koruma, rızık verme vb.).

b. Hevâ (Arzu, Nefsî Tutkular)

“Hevâsını ilah edinen kişiyi gördün mü?” (Câsiye 23; Furkan 43)


 İnsan kendi tutkularına boyun eğdiğinde, hayatını bu arzulara göre şekillendirdiğinde, onları adeta bir tanrı yerine koymuş olur.


c. Âlimler, Ruhban Sınıfı

“Onlar, hahamlarını ve rahiplerini Allah’tan başka rabler edindiler…” (Tevbe 31)


Buradaki “rab edinme”, Allah’a ait hüküm koyma yetkisini bu kişilere verme anlamındadır. (bkz. Tevbe 31, Maide 44)


d. Krallar ve Zorba Yöneticiler

“Firavun dedi ki: Ey ileri gelenler! Sizin benden başka bir ilahınız olduğunu bilmiyorum.” (Kasas 38)


Firavun’un kendisini ilah olarak sunması, sadece kendine tapılmasını değil, mutlak otorite ve yasa koyuculuk iddiasını ifade eder.


e. Mal, Servet, Çocuklar, Otorite

“Kadınlara, çocuklara, yığın yığın altın ve gümüşe… aşırı sevgiyle bağlanmak insanlara süslü gösterildi.” (Âl-i İmran 14)


Bu unsurlar da birer "ilah" olabilir; çünkü insan bunlar uğruna her şeyini feda edebilir, Allah’ın ilkelerini ikinci plana atabilir.


f. Şeytan

“Şeytanı veli (yakın-dost) edinenler...” (A’râf 30; Yâsîn 60)


Şeytanı ilah edinmek, onun telkinlerine uymak, onu hayat rehberi gibi izlemek anlamındadır.

---

3. İlah Edinmenin Anlam Boyutları

Kur’an’da bir şeyi ilah edinmek aşağıdaki fiillerle ilişkilenir:

İtaat etmek (taat) – (bkz. Tevbe 31)

Yasa koyma yetkisini tanımak – (Maide 44-50)

Sevgiyle bağlanmak – (Bakara 165)

Korkmak ve sığınmak – (Zümer 36-37)

Şefaat beklentisi – (Zümer 43-44)


---

4. Tevhid ve Yalnızca Allah’ı İlah Edinmek

“Sizin ilahınız tek bir ilahtır.” (Bakara 163)

“O’ndan başka ilah yoktur. O, her şeyin Rabbidir.” (En’âm 102)


Tevhid, sadece Allah’ı tanımak değil; O’ndan başka tüm otoriteleri, yasaları, korku ve sevgi nesnelerini ilah konumundan çıkarmaktır.

---

5. Kur’anî Uyarılar: İlah Edinmenin Sonuçları

“Allah’tan başka ilahlar edinmeyin. Sonra azaba uğrarsınız.” (Şuarâ 213)

“Allah ile beraber başka bir ilaha yalvarma, yoksa azaba çarptırılanlardan olursun.” (İsrâ 39)



SONUÇ:

Kur’an’a göre, ilah edinme bir yönelme biçimidir: Kime/yere yöneliyorsak, onu ilahlaştırma riski vardır. Kur’an, insanın hem bilinçli hem de farkında olmadan yaptığı ilahlaştırmaları teşhir eder ve yalnızca Allah’a yönelmiş bir bilinç inşa etmeyi hedefler.


---

4 Mayıs 2025 Pazar

 DİN 1 💥 Kur’an’daki Temel Anlam Alanları

 Kur’an’da “din” (دِين) kavramını yalnızca inanç sistemi olarak değil, bir toplumu yöneten, düzenleyen, hesap soran otorite ve yasa düzeni olarak nasıl kullanıldığını detaylıca ele alalım.



---


1. “Din”in Kur’an’daki Temel Anlam Alanları


Kur’an’da “din” kelimesi çok katmanlı bir kavramdır ve bağlama göre anlam kazanır. Temel anlamlarını şu şekilde gruplandırabiliriz:


a. Hesap ve ceza düzeni (yargı sistemi, otorite düzeni):


“Mâliki yevmi’d-dîn” (Fatiha 1:4)


> “Din gününün (hesap ve ceza gününün) malikidir.”

Buradaki din, ahiret gününde hesap sormaya ve hüküm vermeye dayalı egemen düzeni ifade eder.





b. Yasa ve otorite düzeni (siyasal-toplumsal yapı):


“Mâ kâne li’ye’ḣuḏe ʾaḣāhu fî dîni’l-melik” (Yusuf 12:76)


> “Yusuf kardeşini melikin diniyle (kanunuyla) alıkoyamazdı...”

Burada din, kanun sistemi / yönetim otoritesi anlamındadır.





c. Yaşama biçimi ve toplumsal aidiyet:


“Lekum dînukum ve liye dîn” (Kâfirun 109:6)


> “Sizin dininiz size, benim dinim bana.”

Bu, hem inanç hem yaşam tarzı hem de toplumsal aidiyet farklılığı bildirir.





d. Tüm otoriteyi Allah’a has kılan düzen:


“Elâ li’llâhi’d-dînü’l-hâlis” (Zümer 39:3)


> “Dikkat edin, hâlis din yalnızca Allah’a aittir.”

Burada din, yegâne hüküm koyucu ve otorite sahibi olarak Allah’ı merkeze alan yönetim anlayışıdır.






---


2. “Din” Kavramı: İtikad Değil, Hüküm Bağı


Kur’an’ın din anlayışı, sadece “inançlar manzumesi” değildir. İnsanların kime boyun eğdiği, kime hüküm yetkisi tanıdığı, hangi yasa ve otoriteye göre yaşadığı sorusuna verilen cevaptır.


Bu yüzden:


Din = İtaat edilen otorite


Din = Hüküm koyma yetkisi


Din = Hesap sorma gücünü elinde tutan sistem



Örneğin:


> “Onlar, Allah’tan başkasını rabler edindiler...” (Tevbe 9:31)

Bu “rableştirme” Allah dışında otorite tanımak anlamındadır. Ayetin devamı, şeriat koyma yetkisinin Allah’a ait olduğunu belirtir.





---


3. Kur’an’da Tevhid = Hâlis Din = Yegâne Otoriteyi Allah’a Vermek


Kur’an’a göre gerçek “din”, Allah’tan başkasına hüküm koyma, yönetme, hesap sorma yetkisi verilmemesidir:


“Hüküm yalnız Allah’ındır.” (Yusuf 12:40)


“Allah’a ve resulüne karşı gelen, Allah’ın sınırlarını aşmıştır.” (Nisa 4:14)


“Allah ile beraber başka bir hakem arayacak mıyız?” (En’am 6:114)




---


4. “Din”in Kurumsal Karşıtları:


Kur’an’da “din”in karşısında şu yapılar görülür:



---


5. Sonuç: Kur’an’da “Din”, Teolojik Değil, Egemenlik Sorusudur


Kur’an’a göre “din”, şu soruların toplam cevabıdır:


Kim hüküm verir?


Kim hayatı düzenler?


Kim kimin üzerinde otorite sahibidir?


Kime hesap verilir?



İşte bu nedenle:


> “Allah’a hâlis dinle kulluk edin.” (Zümer 39:2)




Çünkü Allah, insanın hem vicdanî, hem sosyopolitik, hem de hukuki hayatında tek hüküm koyucu ve sorgu makamı olmalıdır.



---