Kayıtlar

arap harfleri etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Hurûf-u Mukattaa - 3 Harflerinin Anlam Kıyıları

Resim
  🌊 **Kur’an Harflerinin Anlam Kıyıları: Harf Birliği ve Mukattaa Kodları Bu inceleme, Kur’an’ın dil yapısını harflerin taşıdığı mekânsal ve kinetik kuvvetler üzerinden analiz eder. Harfler burada yalnızca fonetik birimler değil, anlamın kıyılarını çizen ilksel kuvvetler olarak konumlandırılır. Kur’an’ın inşa mantığı, kelimeleri bu harf kıyıları üzerine kuran “harf birliği” ilkesine dayanır. 🔥 1. Harf Neden “Kıyı / Sınır” Demektir? Bir kelime, harflerin oluşturduğu bir ada gibidir; harfler ise bu adanın kıyılarıdır . Kıyı yoksa ada yoktur; harf yoksa kelime yoktur. Harf → kelimenin sınır çizgisi Harf → anlamın mekânsal formu Harf değişirse → anlamın yönü değişir Kur’anî Kök Kur’an’da “harf” kelimesi uç, kenar, sınır anlamlarına gelir: “Harf üzerinde kulluk eden…” Yani kenarda duran , sınırda, kıyıda yaşayan kimse. Bu bize Kur’an’ın temel mesajını gösterir: Anlam, harflerle sınırlandırılır ve yönlendirilir. Harf, kelimenin kaderini belirleyen en küç...

Hurûf-u Mukattaa - 1 İlksel Harf

Resim
İlksel Harf Eylemlerinin Kur’an Açılışlarına Yansıması  1. Giriş: Harfler Neden Sûrelerin Açılışını Yapar? Kur’an’daki hurûf-u mukattaa dizileri — ا ل م , ك هـ ي ع ص , ط هـ , يس , حم gibi — tarih boyunca çok sayıda te’vile konu olmuş; fakat hiçbir dönemde kesinlikle çözülememiştir. Bu belirsizlik, onları tamamen “bilinemez” kılmaz. Aksine, harflerin proto-sembolik eylem profilleri üzerinden anlamlı bir yapısal çözüm mümkündür. Bu çalışmanın temel iddiası şudur: Hurûf-u mukattaa kelime değildir; kelime öncesi zihinsel eylem dizileridir. Kur’an bazı sûreleri bir “kök sahnesi” ile değil, bir “harf sahnesi” ile başlatır. Bu harf sahnesi, sûrenin tematik vektörünü daha baştan çizer. **2. Metodolojik İlke: “Harf Eylemleri = Sûrenin Tematik Yönü”** Bir mukattaa dizisinin işlevini çözmek için: Her harfin eylemini tanımlarız. Bu eylemleri dizisel (kombine) okuruz. Oluşan eylem vektörünü sûrenin tematik yapısıyla karşılaştırırız. Bu, mecazî bir okuma değildir. Dil tarihindeki kö...