Kıssalarda Abartının Kökleri
🌀 Tarihin Söylenceye Dönüşmesi: İnsan Doğasındaki Abartı ve Kur'an'daki Anlatıların Masallaştırılması I. Giriş: Abartının Kökleri İnsanlık tarihi, gerçekliğin etrafına örülmüş bir hayal dokusudur. Her toplum, kendi yaşanmışlığını sadece aktarmakla kalmaz; aynı zamanda onu yüceltir, büyütür, dramatikleştirir . Bu eğilim, insanın bilişsel yapısında derin bir köke sahiptir: İnsan, öyküyü unutmaz ama gerçeği unutur. Hint söylencelerinde tanrılar gökten iner, Yunan’da insanlar tanrılara dönüşür, Sümer’de krallar yüzlerce yıl yaşar, Çin ve Japon öykülerinde ejderhalar göğü delip geçer. Türk destanlarında ise doğaüstü atalar, kurtlarla konuşur, dağlarla evlenir. Tüm bu anlatılar, gerçek bir olayın abartılı bir yankısı gibidir. Gerçeğin izi vardır, ama çıplak değildir — süslenmiştir, büyütülmüştür, efsaneleştirilmiştir. II. Söylencesel Bellek: Hakikatin Abartı Yoluyla Unutulması İnsanın anlatı oluşturma ihtiyacı, sadece bilgi aktarmak değil, aynı zamanda duygu inşa e...