Kayıtlar

rüzgar etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Hud Nebimizin Portresi 🏛️

Resim
🏛️ 1. Hûd’un Kavmi: “Âd” = Medeniyetin Şımarıklığı Hûd peygamberin gönderildiği kavim, ‘Âd halkı’dır. Ve bunlar sıradan bedevîler değildi! 📖 Şu‘arâ 26/128-129:   “Her yüksek yere bir anıt mı yapıyorsunuz? Sanki orada sonsuza dek yaşayacakmışsınız gibi! Kaleler, saraylar inşa ediyor, gösteriş yapıyorsunuz!” 👉 Bunlar: Gelişmiş bir mimari kültüre sahip Gösterişi, serveti ve gücü kutsallaştırmış “Kim bizden daha güçlü?” diyen bir uygarlıktı 📖 Fussilet 41/15:   “Onlar, ‘Bizden daha güçlü kim var?’ dediler.” Bu, kibirleşmiş, yoldan çıkmış iktidarın portresidir. 🗣️ 2. Hûd’un Mesajı: Güç Değil, İlke Üzerine Kurulun! Hûd şöyle der: 📖 Hûd 11/52:   “Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra O’na yönelin. Böylece gökten üzerinize bol bol yağmur indirsin, ve gücünüze güç katsın.” Yani:   “Gücünüzle değil, ilkenizle ayakta kalın.” Ama onlar ne dediler? 📖 Hûd 11/53:   “Ey Hûd! Sen bize apaçık bir delil getirmedin. Tanrılarımızı da terk etmeyiz.” 👉 ...

Yanlış Algılanan Sözcükler: Ruh

Resim
📖  8. Bölüm: Ruh (رُوح)  – Nefes mi, Varlık mı? Kur’an’da Yanlış Algılanan Sözcükler Serisi 🌬️  Giriş: Ruh Kavramına Genel Bakış Kur’an’da “ruh” kelimesi hem çok geçer hem de derin, çok katmanlı anlamlara sahiptir. Genel algı çoğunlukla: İnsan ruhu = ölümsüz, soyut bir varlık Ruh = sadece nefes almak, yaşam enerjisi Peki Kur’an’da “ruh”un gerçek anlamı nedir? İsrailiyat ve sonraki yorumlarda ne gibi çarpıtmalar oldu? Bu bölümde Kur’an’daki “ruh”un anlamını açacağız. 📖  1. Ayetler: Ruh Kelimesinin Kullanımı Kur’an’da “rûh” kelimesi yaklaşık 70 yerde geçer. Örnekler: “Onu, senin kalbine uyarıcılardan olasın diye açık bir Arapça ile Rûhulemîn ( Güvenilir bilgi ) indirmiştir..”   (Şuara 26:192) “Ruh, Rabbimin emrindendir.”   (Nahl 16:102) “Ruhumu üfledim.”   (Sad 38:72) 📌  2. Arapça Kelime Tahlili 📝  “Rûh” (رُوح) Köken:  Hareket ve esinti anlamlarına bağlı, rüzgar Literal:  Nefes, esinti, canlılık veren güç, bilgi Mecaz: Canlıl...

Kur'an'a Göre Allah'ın Orduları

Resim
--- Allah'ın Orduları: Kur'an Bağlamında Bir İnceleme Kur’an-ı Kerim’de “Allah’ın orduları” (Cünûdullah) kavramı, O’nun mutlak kudretinin, iradesinin ve evrendeki hâkimiyetinin sembolik ve kapsamlı bir ifadesi olarak yer alır.  Bu kavram, yalnızca dünyevi askerî güçlerle sınırlı olmayıp, Allah’ın emri altında hareket eden bütün varlıkları ve güçleri kapsar.  Kur’an, Allah’ın ordularını çeşitli şekillerde tasvir eder; meleklerden kozmik olaylara, doğal güçlerden küçücük yaratıklara kadar geniş bir yelpazede bu “ordu”nun tezahürleri görülür.  Bu makalede, “Allah’ın orduları” kavramını sadece Kur’an’ın kendine has dili, bağlamı ve mesajı üzerinden derinlemesine irdeleyeceğiz. --- Allah’ın Ordularının Kapsamı ve Çeşitliliği Kur’an’da Allah’ın ordularının kapsamının sonsuz ve insan idrakinin ötesinde olduğu vurgulanır. Müddessir Suresi 31. ayette,  “Rabbinin ordularının sayısını O'ndan başkası bilemez.”  denerek bu gerçek ortaya konur.  Bu ordular, farklı ayetle...

RUM SURESİ "yeni bir inşa" 🔥

Resim
🔥 1. "En yakın yerde yenildiler" (30:3): İçimizdeki Savaş غُلِبَتِ الرُّومُ فِي أَدْنَى الْأَرْضِ "Rûmlar en yakın yerde yenildiler." “En yakın yer” sadece coğrafi değil, psikolojik bir zemindir. İçsel yenilgilerimizin cereyan ettiği "yakın alanlar": kalp, vicdan, zihin. Rûm’un yenilgisi , insanın umutlarının yerle bir olduğu bir anı temsil eder. Fakat hemen ardından gelen müjde, çöküşten doğan yeni bir inşa sürecini haber verir. 🌱 2. "Yeryüzünde dolaşmazlar mı?" (30:9): Tarih Geçmiş Değil, Aynadır أَوَلَمْ يَسِيرُوا فِي الْأَرْضِ “Yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı...” Kur’an, tarihî olaylara bir “arşiv” gibi değil, bir ayna gibi bakar. Bu ayet, tarihin satırlarında değil, yeryüzünün toprağında kazılı anlamlar olduğunu hatırlatır. Gezmek, sadece turistik bir faaliyet değil; hikmet toplamak için bir kazıdır . ⏳ 3. “Allah hayatı ölümden, ölümü hayattan çıkarır.” (30:19): Döngü Değil Diriliş يُخْرِجُ الْحَيَّ مِنَ...

FATIR SURESİ “özünü patlatarak ortaya çıkarmak"💎

Resim
🌌 1. Ayet: “Fâtıru's-semâvâti ve’l-ard” “Gökleri ve yeri yoktan var eden (Fatır), melekleri ikişer, üçer, dörder kanatlı elçiler yapan Allah’tır…” Fatır : Patlatan, yırtan, açan anlamına gelir. “Fıtrat” da buradan gelir. Sadece “yaratmak” değil, “özünü patlatarak ortaya çıkarmak”tır. Meleklerin kanatları : Cebrî anlamda düşünülür ama dikkat: Bu ayet doğadaki güçleri ve bilinç boyutlarını tasvir ediyor. "İkişer üçer" vurgusu, kuvvetlerin (fizikteki temel kuvvetler gibi) çeşitli düzeylerde varlığını işaret edebilir. 🌀 9. Ayet: “Rüzgarları gönderip bulutları kaldıran O’dur…” Bu ayette su döngüsü anlatılır ama... Dikkatli bak: Su döngüsü = Bilgi döngüsü. Gökten indirilen su = Vahiy/bilgi/ilham. Toprağın dirilmesi = Kalbin uyanışı. Rüzgar = İlham, yönlendirme. Yani bu ayetle hem tarımı hem de bilinç uyanışını aynı kelimelerle anlatıyor! 🧠 19–22. Ayetler: “Kör ile gören bir olmaz; karanlık ile aydınlık bir olmaz…” Burada farkındalık, bilin...

AHKAF SURESİ "kum tepeleri"

Resim
🔥1. Surenin Adı Bile Uyarı Gibi: “Ahkâf” Ne Demek? "Ahkâf", kum tepeleri anlamına gelir. Kur’an’da yalnızca bu surede geçer. Ama neden bir sureye bu isim verilmiş? Çünkü bu, Âd kavminin yaşadığı yerin adıdır . Kumdan yığınlar içinde görkemli yapılar kurmuşlardı ama sonunda rüzgarla savrulmuş kumlar gibi yok oldular . Tıpkı uygarlıklarını taşlara, betona, teknolojiye yazan bugünün kibirli toplumları gibi... 🌪️2. “Gördükleri bulut onlara helâkti…” (46:24) Âd kavmi yağmur bekliyordu. Ufukta bulut gördüler, “Bu bize yağmur getirecek!” dediler. Ama o bulut, aslında felaketin habercisiydi . İçinden acı bir kasırga çıktı ve her şeyi kökünden söktü. 🎯 Mesaj: Her umut ışığı, gerçek umut olmayabilir. Her parlak şey, hayır getirmez. Bu, insanların yüzeydeki hayra aldanması üzerine çarpıcı bir metafor. 🧠3. “De ki: Gördünüz mü, ya bu (Kur’an) Allah’tansa?” (46:10) Kur’an çok radikal bir soru sorar: “Eğer bu gerçekten Allah’tan bir kelâm ise ve siz onu inkâr ediyo...

ZARİYAT SURESİ “toz toz savuranlar” 🧬

Resim
Zâriyât Suresi hem dilsel estetiği hem de derin manalarıyla gerçekten sarsıcıdır. 🌪 1. İsmiyle Başlayan Şok: "Zâriyât" Ne Demek? Surenin adı "ez-Zâriyât" , “toz toz savuranlar” anlamına gelir. İlk ayet: وَالذَّارِيَاتِ ذَرْوًا "Toz toz savuranlara andolsun." (Zâriyât 51:1) Sanki bir kozmik süpürge çalışıyor: zerrecikler, anlamlar, yıldızlar, fikirler savruluyor. Kur'an bu ayette tozları savuran rüzgâra değil, bizzat "tozları savuranlara" yemin ediyor. Bu kim olabilir? Burada "zâriyât", vahiy taşıyan melekler , ilim yayan peygamberler , hatta hakikati yayan âlimler dir. Yani toz savurur gibi hakikati evrene yayanlar ! Bu, zihni sarsan bir mecazdır. 🧬 2. 47. Ayette Rızkın Genişlemesi : وَالسَّمَاءَ بَنَيْنَاهَا بِأَيْيدٍ وَإِنَّا لَمُوسِعُونَ " Göğü kudretimizle biz bina ettik ve şüphesiz biz onu genişleticiyiz." (Zâriyât 51:47) Bu ayet çok dikkat çekici çünkü Arapça "لَمُوسِعُونَ" (le-mûsi‘ûn) ...