Kayıtlar

rahatsız olmak etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Nağmeler Uyutur, Manalar Uyandırır

Resim
Nağmeler Uyutur, Manalar Uyandırır Kur’an’a Yaklaşımın Biçimi ile Amacı Arasındaki Çelişki Kur’an, insanı uyandırmak için inmiştir. Onu uyutmak için değil. Ne var ki tarih boyunca insanlık bu kitabı öyle güzel seslerle okudu ki içeriği kayboldu; Kur’an bir müzik enstrümanına dönüştü. Bugün “güzel okuma yarışmaları” ödüllendirilirken,  Kur’an’ın anlamını dillendirenlere sıklıkla "ya deli" ya da "tehlikeli" damgası vuruluyor. Bu çelişki rastlantı değil; derin bir zihinsel ve toplumsal dönüşümün sonucudur. Nağmeler Uyutur: Estetiğin İçeriğin Önüne Geçişi Kur’an tilavetine dair Arapça’daki kelimeler bile içerikten ziyade biçime yönelmiştir. “Tecvid”in kelime anlamı “güzelleştirmek”tir.  Bu güzellik, zamanla bir anlam yoğunluğu yerine bir ses sanatına dönüşmüştür. Ayetlerin makamla okunması, kalbe huzur verirken akla çarpıcı bir fikir sunmaz.  Zihin uyutulur, ruh okşanır. “Güzel okuyor” denilen bir kimsenin gerçekten ne dediği çoğu zaman hiç anlaşılmaz. Çünkü amaç anlaşı...

ALLAHI TEK ANMAK ☝️

 ☝️ Allahı Tek Anmak    Bir gün bir topluluk gemiyle yola çıkmışlar. Tam da bizim toplumun küçük bir prototipi.  Neyse, denizin ortasında bunlar şiddetli bir fırtınaya tutulmuşlar. Gemi bir oyana bir bu yana sallanıp duruyor.  Rüzgarın sesi neredeyse kulakları sağır edecek cinsten. (Olaya biraz drama katalım).  Gözler dört dönmüş vaziyette.  Herkes korkudan kırım iti gibi tir tir titriyor.    O esnada i-pod'dan kısık bir ses duyuluyor. O da ne..! İbrahim Tatlıses’in “ yetiş ya ali yetiş ya Muhammed ” parçası. Bunu duyan vatandaş.. Başlıyor bağırmaya “yetiş ya ali yetiş ya Muhammed”, öbürü bağırıyor “yetiş ya geylani”, bir diğeri “yetiş ya seydaaa” bir başkası “yetiş ya hamza”, bir diğeri “yetiş ya buddha”, “yetiş ya huseyn”, “yetiş ya gavs”.. “yetiş ya buhari ”…   Her biri bir başkasını yardıma çağırıyor. Çağırıyor ki gelsin kurtarsın onları batmaktan.    Geminin kıç tarafında oturan gariban köylü de ellerini aç...