Vahşetten Medeniyete İnsanlaşma Süreci
Vahşetten Medeniyete: Taştan Harfe, Beyt’ten Kitaba İnsanlaşma Süreci Giriş: “Anılmayan”dan “Muhatap”a İnsan İnsan, varlık sahnesine çıktığında henüz bir "özne" değildir; biyolojik bir taslak, doğanın içinde kaybolmuş bir imkândır. İnsan Suresi'nin başında bu durum şöyle ifade edilir: “İnsanın üzerinden, henüz kendisi anılan bir şey değilken, uzun bir zaman geçmedi mi?” (İnsan, 76/1). Doğa ise bu evrede vahşidir; sınırsız, tanımsız ve ötekidir. Kur’an’ın medeniyet projesi, bu "anılmayan" varlığı vahyin muhatabı kılarak, onu doğanın nesnesi olmaktan çıkarıp tarihin ve ahlakın öznesi yapma sürecidir. I. İsim ve Bilincin Doğuşu: Vahşetten Ünsiyete Doğa, isimlendirilmediği sürece korkutucu bir belirsizliktir. Kur’an’da Hz. Adem’e "isimlerin öğretilmesi" (Bakara, 2/31), sadece kelime ezberletmek değil; varlığı zihinsel haritaya dahil etme yetisidir. İsimlendirme: Bilinmezliğin ehlileştirilmesi ve "ünsiyet" (tanışıklık) kurulması...