Anayasa maddesi niteliğinde bir AYET
👑 EN‘ÂM SURESİ 114. AYET BAĞLAMI: DİNDE TEK OTORİTE VE KUR'AN'IN YETERLİLİĞİ İLKESİ
Giriş
Kur’an-ı Kerim’in herhangi bir ayetini kendi bağlamından kopuk ele almak, metnin vermek istediği ana mesajı saptırma riskini taşır. Bu bağlamda, En‘âm Suresi’nin 114. ayeti, öncesi (113) ve sonrası (115) ile birlikte okunduğunda, İslam dininin en temel ilkelerinden birini, yani Hakemin Yalnız Allah Olması ve Kitab’ın Yeterliliği ilkesini sarsılmaz bir şekilde kurar.
Bu ayet bütünü, Kur’an dışında herhangi bir otorite, hüküm kaynağı veya belirleyici arayışının reddiyesidir.
1. Ayetin Baştan Verdiği Mesaj: Başka Otorite Arayışının Reddi
En‘âm 114. ayetin hemen öncesindeki 113. ayet, konuya psikolojik bir zemin hazırlar:
﴿وَلِتَصْغَىٰٓ إِلَيْهِ أَفْـِٔدَةُ ٱلَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِٱلْـَٔاخِرَةِ...﴾ (113)
"Ahirete inanmayanların kalpleri (yalana) meyleder..."
Bu ayet, hakikatin (Allah’ın Kitabı) dışındaki kaynaklara yönelenlerin, kalplerinin nasıl yalana ve başka otoritelerin peşine takılmaya meylettiğini anlatır. Şüphesiz bu, sadece o dönemin insanlarını değil, her devirde vahyin dışında hüküm kaynağı arayan zihin yapısını tasvir eder.
İşte tam bu noktada, Yüce Allah, Peygamberine bile yönelttiği reddedici bir soru ile ana mesajı çakar:
﴿أَفَغَيْرَ ٱللَّهِ أَبْتَغِي حَكَمًۭا...﴾
"Allah’tan başka bir hakem mi arayayım?!" (114a)
Bu soru, sadece bir ret değil, aynı zamanda bir ilandır: Dinde hakem arayışı, Kitab’a alternatif bir otorite arayışıdır. Eğer Nebi bile Kitap varken başka bir hakem arayamıyorsa, hiçbir ümmet mensubu, âlim, mezhep ya da gelenek bu yetkiyi kendinde göremez. Bu ifade, dindeki yetkinin kaynağını yalnızca Allah’ın vahyi ile sınırlar.
2. Ayetin Merkez Mesajı: Kitabın Ayrıntılı (Mufassal) Yeterliliği
- ayetin hemen devamı, neden başka bir hakeme gerek duyulmadığının delilini sunar:
- Doğruluk (Sıdk) bakımından tamamdır: Yani bilgi eksik değildir.
- Adalet (Adl) bakımından tamamdır: Yani hüküm eksik değildir.
- Hakem Yalnız Allah’tır: "Allah’tan başka bir hakem mi arayayım?" sorusu ile başka her türlü hüküm kaynağı reddedilir.
- Kitap Yeterlidir: "Kitabı ayrıntılı (mufassal) olarak indirmiştir" ifadesiyle, Kur’an’ın bilgi ve hüküm kaynağı olarak yeterli olduğu tescillenir.
- Hüküm Tamamdır: Rabbin kelimesinin "doğruluk ve adalet bakımından tamamlanmış" olması, Kitab’ın eksik olduğu ve başka kaynaklarla "tamamlanması" gerektiği iddialarını ortadan kaldırır.
- Değişmezlik İlkesi: "O’nun kelimelerini hiç kimse değiştiremez" ifadesi, zaman ve mekân fark etmeksizin Allah’ın hükmünün mutlaklığını sağlar.
﴿وَهُوَ ٱلَّذِىٓ أَنزَلَ إِلَيْكُمُ ٱلْكِتَـٰبَ مُفَصَّلًا﴾
"O, size Kitabı ayrıntılı (Mufassal) olarak indirmiştir." (114b)
Buradaki kilit kelime **"mufassal"**dır. Bu kelime, sadece detaylandırılmış anlamına gelmez; aynı zamanda hükmü açıklanmış, ayrımı yapılmış ve en önemlisi yeterli kılınmış manalarını da içerir.
Bu beyan ile Kur’an, kendi kendine yettiğini, hükümlerinin ve içeriğinin tamam olduğunu ilan eder. Dolayısıyla ayetin tam ortasında şu güçlü ilke belirlenir:
❗ Kitap zaten ayrıntılı (mufassal) iken, dinde başka bir kaynak aramak, Allah’ın Kitabına karşı açık bir güvensizlik beyanıdır.
3. Ayetin Sonu: Allah’ın Kelimesinin Değişmezliği ve Tamamlanmışlığı
Hakemlik tartışması, 115. ayet ile nihai bir sonuca bağlanır. Bu ayet, Allah'ın kelamının doğasını tanımlayarak her türlü alternatif kaynak arayışının kapısını kapatır:
﴿وَتَمَّتْ كَلِمَتُ رَبِّكَ صِدْقًۭا وَعَدْلًۭا﴾ (115a)
"Rabbinin kelimesi doğruluk (sıdk) ve adalet (adl) bakımından tamamlanmıştır."
Buradaki "tamamlanmıştır" (ve temmet) ifadesi son derece önemlidir. Kitap;
Bu ilke, Allah’ın kelimesinin tamam olduğunu iddia ederken başka hakem aramanın, dolaylı olarak Allah’ın kelimesinin eksik olduğunu iddia etmek manasına geldiğini ortaya koyar.
Ayet, hükmünü şu kesin ifadeyle bitirir:
﴿لَّا مُبَدِّلَ لِكَلِمَـٰتِهِۦ﴾ (115b)
"O’nun kelimelerini hiç kimse değiştiremez."
Bu, değişmezlik ilkesidir. Allah’ın Kitabı’na ekleme, çıkarma veya onu hüküm bakımından ikame etme yetkisi kimseye verilmemiştir: Ne gelenek, ne mezhep, ne şahıs, ne âlim, hatta (Kur’an’ın diğer ayetlerinin teyit ettiği gibi: 46:9, 10:15) ne de Nebi’nin kendisi vahyin hükmünü değiştirebilir. Zira hakemlik (hüküm koyma) yalnız ve yalnızca Allah’a aittir.
Sonuç: Dinde Tek Otorite İlkesinin Temeli
En‘âm Suresi 114 ve onun bütünlüğü olan 113-115. ayetler, dinde otoriteyi ilan eden en net ve en güçlü beyanlardan biridir. Mesajı dört ana sütuna dayanır:
Bu ayetler, Kur’an’ın tartışmasız yeterliliğini ortaya koyarak, onu ikincil kaynaklarla hüküm mercii yapmak isteyen tüm yaklaşımları susturan bir Anayasa maddesi niteliğindedir.
UYARI / HATIRLATMA

Yorumlar
Yorum Gönder