Kayıtlar

açık etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

EVLERE ARKALARINDAN GİRMEK

Resim
EVLERE ARKALARINDAN GİRMEK: YÖNTEMİN AHLAKLA BÜTÜNLÜĞÜ “Sana hilaller hakkında sorarlar. De ki: Onlar insanlar ve hac için vakit ölçüleridir. Evlere arkalarından girmeniz bir erdem (birr) değildir; ama birr, takva sahibi olmaktır. Evlere kapılarından girin ve Allah’tan sakının ki kurtuluşa eresiniz.” (Bakara 2:189) I. Ayetin Bağlamı: Soru Hilalden, Cevap Yol ve Yöntemden Bakara 189. ayet, görünüşte  ayların şekil değiştirmesiyle  ilgili bir soruya cevap gibi başlar. Ancak Kur’an, cevabını sadece astronomik bilgiyle sınırlamaz; bunun yerine,  zamanın düzenlenmesiyle ilgili bu sembolden yola çıkarak ,  niyet, yol, yöntem ve erdemin doğasına  dair bir mesaj verir: “Evlere arkalarından girmek birr değildir.” Bu ifade, doğrudan bir mimarî davranışı değil;  hakikate, hedefe, niyete ulaşmadaki yöntemin ahlaki meşruiyetini  anlatır. Çünkü  birr (erdem) , sadece hedef değil; o hedefe  nasıl  gidildiğiyle de ilgilidir. II. “Evler” Ne Anlatır? Kur’...

HİCR SURESİ "zaman üstü kitap " 🌋

Resim
🌋 1. “Açık Kitap”tan Gelen Vahiy (15:1) الر تِلْكَ آيَاتُ الْكِتَابِ وَقُرْآنٍ مُّبِينٍ Elif Lâm Râ. Bunlar Kitab’ın ve apaçık Kur’an’ın ayetleridir. Surenin başında “ Kitap ” ve “ Kur’an ” ayrımı dikkat çeker. Bu ayrım bazı yerlerde şöyle görünür: “Kitap”: Levh-i Mahfuz’da yazılı olan ilahi bilgi, sabit ilke ve gerçek. “Kur’an”: Bu bilginin, belirli olay ve muhataba göre okunan, indirilen hali . Yani Kur’an sadece bir “metin” değil, zamanla buluşan bir akış , vahiyle inşa edilen bilinç tir. Bu da gösterir ki Kur’an hem zamanüstü (kitap) hem zamanla ilişkili (kur’an) bir hakikattir. Bu ayrım çok temel ve çok az fark edilir. 🧠 2. “Alay Etmişlerdi, Ama...” (15:11-13) “Onlardan öncekilere de elçi gelmişti, ama onlar hep alay ettiler.” “Biz de o alayı, onların kalplerine sokarız.” Burada şaşırtıcı olan şu: İnkarcıların alaycılığı , bir dış eylem değil, kalpte yerleşen bir arıza gibi tanımlanıyor. Allah onların bu tavrını “kalplerine yerleştiriyor” çünkü onlar za...