🔎 Hârût ve Mârût’un Uyarısı
---
Modern Dünyada “Sihir”: Hakikati Örten Manipülasyonlar
1. İdeolojik Sihir:
Bugün medya, eğitim, kültür ve hatta din üzerinden insanlar:
- Algı yönlendirmeleriyle şekillendiriliyor,
- Gerçek ihtiyaçlarından uzaklaştırılıyor,
- Sorgulamadan itaat eder hâle getiriliyor.
Bu yönüyle:
> Modern sihir, hakikatin yerine ikame edilen düzenli yalanlar ve illüzyonlardır.
Tıpkı sihrin gözbağı yapması gibi, insanlar gerçeği değil, gösterileni görür.
Kur’an’da şeytanların “insanlara sihri öğrettiği” (Bakara 102) ifadesi, hakikati çarpıtan sistemlerin insanlar üzerindeki etkisini temsil eder.
---
2. Dini Sihir:
Kur’an’ın eleştirdiği bir diğer şey de:
Dinin özünden koparılarak ritüelci, hurafeci hâle getirilmesi,
İnsanların Allah’a değil, aracılara, muskaya, keramete, hoca figürlerine bağlanmasıdır.
Bu da sihirsel bir din tasavvurudur.
> İnsanlar “kutsal bilgiye erişme” bahanesiyle korkutulur, yönlendirilir, bağımlılaştırılır.
Bu da Hârût ve Mârût örneğindeki gibi: “fitne” olan bilgi, hakikate ulaştırmak için değil, egemenlik kurmak için kullanılır.
---
3. Psikolojik ve Sosyal Sihir:
Modern toplumda reklamlar, başarı kültürü, popüler kültür gibi şeyler insana sürekli eksiklik duygusu pompalar.
Gerçekte olmayan ihtiyaçlar yaratılır.
İnsanlar, başkalarıyla kıyaslanarak değersiz hissettirildiği için, kendi benliğinden ve Rabbinden uzaklaşır.
Bu da sihrin bir türüdür:
> Kendini değersiz ve yetersiz hissettiren, insanı kendi özünden koparan her şey bir tür modern büyüdür.
---
4. Sihirle İnsanlar Arasına Girenler:
Ayette geçen “erkekle eşinin arasını açmak” ifadesi bugün şunları da içerebilir:
- Aileleri dağıtan bireycilik ideolojisi,
- Toplumu atomize eden sosyal medya bağımlılığı,
- İnsanı insana karşı güvensiz yapan sistemler...
Yani bu kıssa, sadece geçmişteki bir olay değil:
> İnsanı Rabbinden, ailesinden, özünden ve hakikatten uzaklaştıran her düzen, bir tür sihirdir ve şeytani bilgidir.
---
Hârût ve Mârût’un Uyarısı Bugün İçin Ne Anlama Gelir?
“Biz bir fitneyiz, sakın inkâr etme!” demeleri:
Her bilgiye, her enformasyona karşı sorgulayıcı olun demektir.
“Bu bilgi beni hakikate mi götürüyor, yoksa benden bir şeyler mi çalıyor?” sorusunu sormayı öğütler.
Bu da Kur’an’ın temel ilkesi olan:
> "Akıl, basiret, hakikat ve tevhid üzere yaşamak" ilkesine denk düşer.
---
Sonuç
Kur’an’ın Hârût ve Mârût üzerinden anlattığı mesaj:
Geçmişte kalmış bir efsane değil,
Bugünün insanını da uyaran, hakikate çağıran evrensel bir uyarıdır.
Sihirle değil, vahiy ve akılla aydınlanan bir bilinç, bu fitneyle baş edebilir.
---