Kayıtlar

şefaat etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kur’an’sız İman: Şirkle Bulaşmış Bir İnanç Biçimi

Resim
Kur’an’sız İman: Şirkle Bulaşmış Bir İnanç Biçimi Giriş: İnandığını Zannedenlerin Büyük Çıkmazı Günümüzde birçok kişi Allah’a inandığını iddia etmekte, ibadetlerini yerine getirdiğini savunmakta ve hatta başkalarını “sapık”, “putperest”, “dinsiz” gibi ithamlarla yaftalamaktadır. Ne var ki bu “inanç”, çoğu zaman Kur’an ile teması olmayan bir geleneksel dindarlığın ürünüdür. Kur’an’a göre ise iman, yalnızca Allah’a yönelmek ve hiçbir aracı koymaksızın O’na teslim olmaktır. Allah’a inanıp da O’na ancak bir “veli”, “peygamber”, “şeyh” veya “evliya” aracılığıyla ulaşabileceğini düşünen bir anlayış, Kur’an’ın açık hükmüyle şirk kapsamına girmektedir. Allah’a Yaklaştırıcılar mı? – Zümer 3 ve Yunus 18 Kur’an, inandığını söyleyip de Allah’a ortak koşanların çelişkisini şöyle anlatır: "Dikkat edin! Halis din yalnız Allah’ındır. O’nu bırakıp da 'Biz onlara sadece bizi Allah’a daha çok yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz' diyenler varsa, Allah onların aralarında ihtilaf ettikleri şe...

Müthiş dilsel incelik; ALLAH ve Rasulü

Resim
Tevbe Suresi 3. ayet Bu Allah ve Resul'ünden; Hacc-ı Ekber gününde, insanlara bir duyurudur.  Allah  müşriklerden uzaktır ve   Resul'ü de . Ey Müşrikler! Eğer tevbe ederseniz, bu sizin için hayırlı olandır. Eğer yüz çevirirseniz, iyi bilin ki Allah'ı aciz bırakacak değilsiniz. Kafirleri can yakıcı bir azaptan haberdar et. وَاَذَانٌ مِنَ  اللّٰهِ وَرَسُولِه۪ٓ  اِلَى النَّاسِ يَوْمَ الْحَجِّ الْاَكْبَرِ اَنَّ  اللّٰهَ  بَر۪ٓيءٌ مِنَ الْمُشْرِك۪ينَۙ  وَرَسُولُهُۜ  فَاِنْ تُبْتُمْ فَهُوَ خَيْرٌ لَكُمْۚ وَاِنْ تَوَلَّيْتُمْ فَاعْلَمُٓوا اَنَّكُمْ غَيْرُ مُعْجِزِي اللّٰهِۜ وَبَشِّرِ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا بِعَذَابٍ اَل۪يمٍۙ    İşte tam olarak bahsettiğiniz Tevbe/3 ’ün Arapça kısmı: أَنَّ اللَّهَ بَرِيءٌ مِّنَ الْمُشْرِكِينَ وَرَسُولُهُ Kelime kelime anlamı: أَنَّ اللَّهَ – Şüphesiz Allah بَرِيءٌ – berîdir, sorumluluk ve ilişikten uzaktır مِّنَ الْمُشْرِكِينَ – müşriklerden وَرَسُولُهُ – ve Resulü B...

Şefaat Kavramı: Bireysel Sorumluluk ve Doğrudan İlahi İlişki

Resim
--- Şefaat Kavramı: Kur’an Perspektifinde Bireysel Sorumluluk ve Doğrudan İlahi İlişki Şefaat, İslam toplumlarında en çok tartışılan ve çoğu zaman yanlış anlaşılan konulardan biridir. Geleneksel anlayışlarda öne çıkan aracılık beklentileri, Kur’an’ın net mesajının önüne geçebilmektedir.  Oysa Kur’an, şefaatin ötesinde bireysel sorumluluğu ve Allah ile doğrudan ilişkiyi esas alan bir inanç sistemini vurgular. Şefaat Yetkisi Yalnızca Allah’a Aittir: Kimse Aracı Olamaz 🚫 Kur’an, şefaat yetkisinin mutlak sahibi olarak sadece Allah’ı gösterir. Hiçbir peygamber, veli veya başka bir varlık, Allah’ın izni olmadan kimseye şefaat edemez veya kurtuluş sağlayamaz. Bu, Allah’ın mutlak egemenliğini ve yaratılmışların O’nun önündeki acizliğini açıkça ortaya koyar. Bakara Suresi 255 (Ayetü’l-Kürsi): “O’nun izni olmaksızın kim şefaat edebilir?” Bu ayet, şefaat yetkisinin tamamen Allah’ın kontrolünde olduğunu vurgular. Yunus Suresi 3: “O’nun izni olmaksızın kimse şefaat edemez. İşte Rabbiniz Allah ...

RAD SURESİ "geri çevirme, cevap verme"

Resim
1. Sûre adının anlamı ve teması: "Rad" (Geri Çevirme, Cevap Verme) Sûrenin adı “Rad” (Geri Çevirme, İbretle Cevap Verme) anlamına gelir. Bu, Allah’ın ayetlere ve peygamberin çağrısına verilen inkarcı tepkilere karşı, Allah’ın kudretiyle “geri çevirmesi” veya “cevap vermesi”dir. Sûre, özellikle inkarcıların Allah’ın azabından kaçamayacağını güçlü bir şekilde vurgular. Rad kelimesi ve gök gürültüsü: Kur’an’da özellikle Rad Suresi 13:13 . ayette şöyle geçer: "Ve göklerden yıldırımlar çakar, onu (gök gürültüsünü) Allah dilerse korkutmak için yapar. Melekler ondan Allah'a dua ederler ve onlar da korkarlar." Burada “rad” kelimesi “gök gürültüsü” anlamında kullanılmıştır. Yani: "Rad" kelimesi hem genel anlamda "geri çevirme, cevap verme" hem de doğrudan “gök gürültüsü” anlamına gelir. Rad Suresi adını, içinde geçen ve gök gürültüsünü temsil eden bu “rad” kelimesinden alır. 2. Allah’ın kudreti ve denge (Mizan) kavramı (13:8-9) ...

SÜLEYMAN NEBÎ HEYKEL YAPTIRDI.

Resim
--- 🪨 Putlar: Sanat Eseri Değil, Şefaat Uydurması Kur’an’da “put” olarak nitelenen varlıklar, estetik amaçla yapılmış sanat eserleri değil, şefaat yetkisi atfedilen, otorite konumuna çıkarılmış sahte aracılardır. Kur’an, bu tür nesne veya kişilere tapınmanın özünü yetki aktarımı ve kutsallık vehmi olarak tanımlar. Bu nedenle Kur’an’daki "put" kavramı, taş, ahşap ya da heykel değil; insanların Allah dışında otorite atfettiği her türlü zihinsel ya da maddesel unsuru kapsar. 🪙 1. Put = Aracı İlâhlar ve Şefaat Beklenenlerdir Kur’an’a göre putlara yöneltilen temel gerekçe, onların şefaatçi, yani Allah katında torpil sağlayacak “aracılar” olduğudur:  "Biz onlara sadece bizi Allah’a daha çok yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz" (Zümer 39:3)  "Bunlar Allah katında bizim şefaatçilerimizdir" (Yunus 10:18) Bu ayetler, putların yalnızca fiziki heykeller değil, aracı otoriteler olarak kurgulandığını gösterir. Şefaat beklentisi, onlara kutsiyet vehmedilmesinin temeli...

Kurtuluş şefaatte değil 😔

Resim
"Kurtuluş şefaatte değil, Allah’tan gelen hak sözde, yani vahiyde gizlidir."

Put nedir ? 🗿

🗿 Put nedir? Put; Ellerimizle Oluşturduklarımız ve Şirk Put, kişinin Allah dışında hayatının amacı kıldığı maddi ve manevi her şeydir. Bu tür bir putlaştırma, şirktir. Put, sadece tapılan nesnelerle sınırlı değildir; hayatta herhangi bir şeyin amacı haline gelmesi, insanı Allah'ın yolundan saptıran ve isyana sürükleyen bir unsur haline gelmesi, o şeyi put yapar. İslam’a göre, hayatın amacına dönüştürülen her şey put olabilir: makam, para, kadın, ideolojiler, insanlar ya da başka bir değer. Kur’an’da açıklanan şirk çeşitlerinden biri de, Allah yerine putlara uyma ve onlara tapınmadır. Putlar, farklı biçimlerde olabilir, ancak genelde iki ana başlıkta incelenebilir: 1. İlkel Putçuluk: İnsan, hayvan, kuş veya bunların karışımından yapılan şekillerin ağaç, taş ve metal ile tapınılması biçiminde ortaya çıkan bu tür putçuluk, sanem veya vesen olarak adlandırılır. Bu tür putlar, doğaüstü güçleri temsil ettiği düşünülen taşlar, heykeller, ağaçlar gibi nesnelerdir. 2. Modern Putçuluk: Bir ...

KURANA GÖRE ŞEFAAT 🧨

 🧨 KURANA GÖRE ŞEFAAT 1- KELİMENİN KÖK ANLAMLARI ŞEFEAT kelimesi Arapça ش ف ع      kökünden türemiştir.Üç anlamda kullanılmıştır. a- Bir işe vesile olmak, yardım etmek ve himaye görmek şeklinde fiil olarak, yardım, aracılık, himaye, yardımcı, aracı şeklinde isim ve sıfat olarak ( Nisa 85. Ayet ), b- Bir şeyi çift yapmak,ikilemek şeklinde fiil olarak,. “Cengiz ezan okurken her cümleyi ikilemekle (YEŞFEÂ) emrolundu kelimesi gibi, çift şeklinde sıfat, isim anlamında ( Fecr  3. Ayet ), c- Kelimenin bir başka türevi şüf’â sigasıdır.Satılmakta olan bir malı, ortağın veya yakınların öncelikli alma hakkı ( Şüfa hakkı ) olarak kullanılmıştır. 2- TARİHİ ARKA PLANI ŞEFAAT kavramı her lisandaki değişik karşılıkları ile, yeryüzünde yaşanan ve hepsi İslam’dan türetilmiş bulunan tün inançlarda vardır ve kullanılmıştır. Tarihsel olarak iki alanda kullanıldığı bilinmektedir ve Kuran’da da aynı iki alanda kullanımları işlenmiştir. a)...