Kayıtlar

gibi etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Suyun Başında Dua: Kur’an’da Boşa Akan Seslenişin Temsili💧

Resim
💧 Suyun Başında Dua: Kur’an’da Boşa Akan Seslenişin Temsili (Ra’d 13:14) Giriş Kur’an, dua kavramını yalnızca bir dindarlık ritüeli olarak değil, ontolojik bir yöneliş ve kulluğun özü olarak sunar. Bu bağlamda Ra’d Suresi 13:14. ayet, Allah’tan başkasına yapılan duaların beyhudeliğini çarpıcı bir mecaz ile anlatır:  “Ellerini suya doğru uzatan kimse gibi… ama su onun ağzına ulaşmaz.” Bu yazıda, bu ayetteki benzetmenin anlam katmanları çözümlenecek; dua, yöneliş, şirk ve hakikatin metaforik dili üzerinden analiz edilecektir. --- 1. Dua: Bir Bağlantı Arayışı Kur’an’da “dua”, sadece sözlü bir istek değil; kişinin Rabbine yönelmesi, çağrıda bulunması ve varoluşsal bağ kurmasıdır. “Lehü da‘vetü’l-hakk” (13:14): “Hak olan dua yalnızca O’nadır.” Bu ifade, duanın yönünü belirler: sadece Allah’a yönelen dua, cevaba layıktır. Çünkü yalnız O, duayı işitir, görür ve karşılıksız bırakmaz (Bak: Mülk 67:14). --- 2. Ellerini Suya Uzatmak: Dua ile Şirk Arasındaki Uçurum Ayetin ikinci kısmı çok etk...

KARİA SURESİ "değerlerin altüst olması"

Resim
🌪 Surenin Adı: “Kâria” “Kâria”, kökü itibariyle “şiddetle çarpan, yıkan, çalan, çarpan” anlamındadır. Arapça’da kapıyı şiddetle çalmak , sert bir darbeyle vurmak ya da ani bir gürültüyle yıkmak anlamına gelir. 🎧 Yani kıyamet burada “bir çöküş” değil, “şok eden bir çarpışma” olarak tanımlanıyor. Sana çarpan o şey nedir, bilir misin? Bu sorunun kendisi zaten rahatsız edicidir. Çünkü üç kez sorulur: “El-Kâriah” (Şiddetle çarpan) “El-Kâriah nedir, bilir misin?” “Onun ne olduğunu sana bildiren ne olabilir ki?” Sanki bir şey sürekli zihne vuruyor. Bu, psikolojik bir "uyan!" çağrısı. 🌀 Zihinleri Altüst Eden Manzara (Ayet 4–5): يَوْمَ يَكُونُ النَّاسُ كَالْفَرَاشِ الْمَبْثُوثِ “O gün insanlar, dağılmış pervaneler gibi olurlar.” Burada insanlar bütün yönlere savrulan, kontrolsüz uçuşan kelebekler gibi tasvir edilir. Ama neden kelebek değil de “فراش” (pervane)? 🦋 Feraş , alevin etrafında dönen, ışığa doğru kendini yok edene kadar savrulan böceklerdir...

KURANDA Zaman Ölçüsü

Resim
ZAMAN: Kur’an’da Süreç, Dönüşüm ve Bilinç Alanı Olarak “Değişim” Zaman çoğu zaman bir saat ya da takvimle ölçülen, doğrusal bir çizgide aktığı varsayılan fiziksel bir gerçeklik olarak algılanır. Oysa Kur’an’ın sunduğu "zaman" tasavvuru, ölçüm araçlarından ziyade değişim, süreç ve dönüşüm kavramlarıyla ilintili daha derin bir ontolojik gerçekliğe işaret eder. Bu bağlamda Kur’an’da geçen yavm (يَوْم), ḥīn (حِين), as-saʿat (السَّاعَةُ) ve ad-dahr (الدَّهْرُ) gibi zaman kavramlarının her biri, zamanın sırf “geçen” bir şey değil, “inşa eden” bir şey olduğunu düşündürür. Bu makalede, zamanın Kur’an’daki anlam haritası felsefi, semantik ve varoluşsal düzeyde incelenecektir.