Kayıtlar

HELAK etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Lut Nebimizin Portresi 🏘️

Resim
🏘️ 1. Lût Kavmi Gerçekten Neyi Yapıyordu? Sadece Eşcinsellik mi? Geleneksel anlatı: “Lût kavmi eşcinseldi, bu yüzden helak oldular.” Kur’an’daki anlatı: Daha fazlası var! 📖 Ankebût 29/29:   “ Siz gerçekten erkeklere yaklaşıyor, yolları kesiyor, ve topluluğunuz içinde uygunsuz işler yapıyorsunuz!” 🧠 Bu ayette üç ayrı suç var: 1. Cinsel sapma 2. Yollarda baskı/zorbalık (eşkıyalık, tecavüz, geçişi engelleme) 3. Toplum içinde normalleşmiş “fâhişelik” (yozlaşma, teşhircilik, ahlaki kokuşmuşluk) 👉 Yani mesele sadece “cinsel tercih” değil; bu, zorbalıkla ideolojileşmiş bir azgınlık. Bu yüzden Kur’an şöyle der: 📖 A‘râf 7/81:  “Siz, kadınları bırakıp, şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz. Hayır, siz aşırı giden bir toplumsunuz.” 🧑‍⚖️ 2. Suç Şahsi Değil, Kurumsal ve Dayatmacıydı Kur’an’da Lût’un misafirleri (melekler) geldiğinde, şehir halkı evini kuşatır: 📖 Hicr 15/67-70:  “Şehir halkı neşeyle geldiler. ‘Sana dünyayı yasakladığımız insanları getirmedik mi?’” 👉 Yani: Hal...

Kuran’da Zaman ve Tek Bir An

Resim
🌀 Kur’an’da Zaman Yolculuğu ve Tek Bir An Zamanın Çöktüğü Yer: Hakikatin Zamansız Boyutu Kur’an, zaman kavramını sadece kronolojik bir akış olarak değil, bilinçle ilişkili bir gerçeklik olarak ele alır. İnsan zamanı “sayarak” yaşarken, Kur’an’daki olaylar çoğu zaman anlık, zamansız ve doğrudan bir müdahale olarak aktarılır.  Bu da bizi Kur’an’daki zaman algısının, modern anlayışın çok ötesinde bir yerde durduğu sonucuna götürür. --- 🧭 1. Zamanı Allah Saymaz, Biz Sayarız Kur’an’da zamanın izafi yapısını ortaya koyan ayetlerden biri: “Rabbinin katında bir gün, sizin saymakta olduklarınızdan bin yıl gibidir.” (Hac 47) “Melekler ve Ruh, O’na yükselir; o gün, ölçüyle elli bin yıl gibidir.” (Meâric 4) Buradaki "sizin saymakta olduklarınızdan" ifadesi çarpıcıdır: Zaman, bizim saydığımız şeydir. Allah için gün, yıl, saat gibi kavramlar geçerli değildir.  Bu, yalnızca bir idrak biçimidir. Kur’an’da zamanın işleyişi, hakikat karşısındaki konumumuza göre değişir. --- ⚡ 2. İlahi Müdaha...

İbrahim ve Lut Nebî’ye gelen ELÇİLER

Resim
İbrahim ve Lut Nebî’ye gelen Misafirler Kur’an Perspektifinden Kavramsal ve Düşünsel Bir Okuma Kur’an, peygamber kıssalarını yalnızca tarihsel olaylar zinciri olarak sunmaz. Bu anlatılar, insanın zihinsel ve ahlaki gelişimini destekleyen, toplumsal sorumluluklara ışık tutan ve ilahi sistemin işleyişini sembollerle aktaran çok katmanlı öğretici metinlerdir. Bu bağlamda, İbrahim ve Lut Nebî’ye gelen “misafirler” kıssası, yüzeyde bir konuk ağırlama sahnesi gibi görünse de, derinlikte: Vahyin geliş biçimini, İnsanın bilinç düzeyini, İlahi rahmet ve adalet dengesini, Ve doğa yasalarıyla vahyin nasıl iç içe işlediğini ortaya koyan çok yönlü bir örnektir. 🔹️🔸️🔹️ Her ikiside Nebi olan İbrahim ve Lut Nebiye vahiy bilgisi rasuller olmadan niye verilmedi.⤵️ Vahyin Biçimleri ve Elçilerin Rolü: İbrahim ve Lût Örneği https://dersvekuran.blogspot.com/2025/06/vahyin-bicimleri-ve-elcilerin-rolu.html 🔸️🔹️🔸️ 1. Misafirliğin Görünmeyen Yüzü: Vahiy Kılığında Geliş Hud 69: “Andolsun, elçilerimiz İbrah...

Vahyin Biçimleri ve Elçilerin Rolü: İbrahim ve Lût Örneği

Resim
Vahyin Biçimleri ve Elçilerin Rolü: İbrahim ve Lût Örneği (Hud Suresi 69–82) Giriş Kur’an, vahyi yalnızca sözel bir iletişim olarak değil; kimi zaman doğrudan, kimi zaman dolaylı biçimlerde, sembollerle, olaylarla ve elçiler aracılığıyla sunar.  Vahiy, hem zihinsel hem de duygusal katmanları harekete geçiren çok boyutlu bir bilinç inşasıdır. Hud Suresi’nin 69–82. ayetleri, bu derinlikli vahiy anlayışını İbrahim ve Lût peygamberlerin yaşadığı sahnelerle temsil eder.  Bu pasajda anlatılanlar, ilahi mesajın bazen sözle, bazen olayla, bazen de misafirlik kisvesiyle sahnelendiğini ve bunun hem peygamberi hem de toplumu dönüştüren bir tecelli olduğunu ortaya koyar. --- 1. Elçilerin Gelişi: Müjde, Korku ve Farkındalık “Andolsun ki elçilerimiz İbrahim’e bir müjde ile geldiler ve ‘Selâm’ dediler. O da ‘Selâm’ dedi, sonra hemen kızartılmış bir buzağı getirdi.” (Hud 11:69) Kur’an’da geçen "rusulunâ" (elçilerimiz), Allah’tan görevli olarak gelen vahiy temsilcileridir. Bu elçilerin gelişi...

ENBİYA SURESİ "zaman ötesi sesler"

Resim
Enbiyâ Suresi , yalnızca geçmiş peygamberleri anlatan kronolojik bir liste değil, “zamanı yararak ilerleyen hakikat”in evrensel bir haritası gibi parlar.  🌌 1. Enbiyâ = Nebiler = Zaman Yolcuları mı? Surenin adı “ Enbiyâ ” – yani “nebiler” çoğulu. Ama bu sadece peygamber biyografilerinin toplamı değildir. Bu surede anlatılan her nebi, bir zamanın kırılma anına müdahil olan bir “hakikat tanığı” gibi sunulur. Geçmişte yaşamış kişiler değil, her döneme gönderilmiş zaman ötesi seslerdir . ⏳ 2. Zaman Kırılması: İlk Ayetle Başlayan Alarm “İnsanların hesabı yaklaştı, ama onlar gaflet içinde yüz çeviriyorlar.” (21:1) Buradaki “ yaklaştı ” ifadesi fiil olarak yakın geçmiş zaman ta. Bu sanki bir uyarı değil, zamanın içe çöktüğü bir anı anlatıyor. Kıyamet gelmiyor, kıyamet başlıyor. Ama insanlar hâlâ “gaflet” denen bir uyku kabuğunda. 🧠 3. Putlar = Düşünce Kalıpları mı? “İbrahim: Bu putlara neye tapıyorsunuz?” dedi. (21:52) İbrahim’in kıssası put kırmakla sınırlı değil. ...

TUR SURESİ " vahyin ilk teması" 🏔️

Resim
🏔️ 1. Dağ değil, yemin edilen bir bilinç sabiti : “Ve’t-Tûr.” (52:1) Kur’an’da üzerine yemin edilen şeyler hep bir hakikatin tanığıdır. “Tûr” sadece bir dağ değil; Musa’ya vahyin geldiği yer olması bakımından bilinçte vahyin ilk teması nı, sarsıcı uyanışı, şuurun zirvesini sembolize eder. Allah oraya yemin ederken, aslında “vahyin bilince dokunduğu yer”e yemin eder. 📜 2. Yazılı ama çözülmüş kitap ne demek? “Ve kitabın, yayılan bir sahifede yazılmış olanına.” (52:2–3) Kitap burada “mastur” (yayılmış, açılmış) bir sahife. Bu, saklı değil, açığa vurulmuş bilgi yi, gizemi kalmamış hakikati simgeler. Artık bilgi sır olmaktan çıkmıştır. Vahiy kendini açmıştır. Bu da insanın bahane üretmesini imkânsız kılar. “Bilmiyordum” diyemez. 🕊️ 3. “El-Ma’mur” gök: Sürekli işleyen bir bilinç sistemi “Ve el-Ma’mûr olan Beyt’e...” (52:4) Beytü’l-Ma’mur, gökteki “Kâbe” olarak anlatılagelir. Ancak daha derinlemesine bakarsan bu, kozmik düzenin sürekli ibadet hâlinde olması dır. Her şe...

FİL SURESİ VE HELAK EDİLEN KAVİMLER 🐘

Resim
🐘 FİL SURESİ VE HELAK EDİLEN KAVİMLER Kur’an-ı Kerim’de anlatılan helak kıssaları, sadece geçmiş toplumların başına gelen felaketleri değil, aynı zamanda evrensel bir uyarı sistemini temsil eder. Bu kıssalar, güce tapan, zulmü sistematikleştiren ve ilahi uyarılara kulak asmayan toplumların akıbetini gözler önüne serer. Özellikle Fil Suresi, bu bağlamda dikkat çekici bir örnek sunar.  🐘 Fil Suresi ve Güç Zehirlenmesi Fil Suresi (105:1-5), yol üzerinde gelip geçerken gördükleri tarihi antik kalıntılara ve onların uğradığı ani felaketi anlatır:  > “Rabbin fil sahiplerine ne yaptı, görmedin mi? Onların tuzaklarını boşa çıkarmadı mı? Üzerlerine bölük bölük uçanlar gönderdi. Onların üzerine pişirilmiş taşlar attılar. Böylece onları yenilip çiğnenmiş ekin yaprağına çevirdi.”  Bu ayetlerde geçen “ pişirilmiş taşlar ” (hijâratin min siccîl) ifadesi, “fırınlanmış kil” veya “sertleşmiş taş” anlamına gelir. Bazı tefsirlerde bu taşlar, ilahi azabın sembolü olarak yorumlanırken, ...