Bilinçle Yürüyen Din 🧭
Bilinçle Yürüyen Din: Korkudan Değil Hakikatten Doğan İman I. Korkunun Gölgesindeki Din: Cehalet mi, Bilinç mi? Korku, insanın içgüdüsel savunma refleksidir; hayatta kalmayı sağlar, ancak hakikati göstermez. Korkan insan, sorgulamaz; sadece sığınır. Kur’an ise sığınmayı değil, bilinçli bir yönelişi (îmân) ister. "Gerçekten bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” (Zümer 9) sorusu, tam da bu ayrımı ortaya koyar: Korku cehaletin kalkanıdır; bilinç ise hakikatin anahtarıdır. Bugün din, çoğu kez korku üzerinden yaşatılır: cehennem tehdidiyle, yasak listeleriyle, günah kataloğuyla… Oysa Kur’an, hakikat yolunun “takvâ” , yani bilinçli korunuşla yürüneceğini bildirir. Korkudan doğan dindarlık itaat üretir; ama bilinçten doğan iman, adalet üretir. II. İman: Durağan Kabul Değil, Dinamik Yöneliş İman, bir kimlik değil, bir yöneliştir . Bu yöneliş, dışsal bir otoriteye değil, içsel bir farkındalığa dayanır. “Rabbimiz Allah’tır” deyip sonra dosdoğru olanlar (Fussilet 30), inan...