Kayıtlar

Melekler etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Göksel Nesnelerin Dişil İsimlendirilmesi 

Resim
Göksel Nesnelerin Dişil İsimlendirilmesi ve Kur’an’da Mecazdan Hakikate Geçiş Antik Arap toplumunda gökyüzü ve göksel cisimler, özellikle yıldızlar, sadece fiziksel varlıklar değil; derin anlamlar taşıyan, kutsal ve dişil olarak isimlendirilmiş metaforik figürlerdi. Lat, Uzza ve Menat gibi dişi isimler, bu bağlamda yalnızca putları değil, aynı zamanda göksel güçlerin simgeleri olarak toplumun inanç sisteminde yer edinmişti. Kur’an, bu anlayışı sistematik biçimde eleştirerek, insanlığın vahye dayalı hakikate yönelmesini sağlamıştır. Bu makalede, göksel nesnelerin dişil isimlendirilmesinin kültürel ve mitolojik temelleri, bu isimlerin Kur’an bağlamında nasıl ele alındığı ve “mecazdan hakikate” geçiş süreci analiz edilecektir. --- 1. Antik Toplumlarda Göksel Nesnelerin Dişil İsimlendirilmesi 1.1 Dişil Semboller ve Doğurganlık Kültü Kadim toplumlarda, özellikle Arap, Mezopotamya ve Mısır kültürlerinde gökyüzü ve onun içindeki cisimler, kadınlık, doğurganlık ve bereketle ilişkilendirilirdi....

Rab edinilmeyecekler Melekler mi, Melikler mi ? 📖

Resim
📖 Kur’an’da Rab edinilmeyecekler Melekler mi, Melikler mi? Modern Rab Edinme Biçimleri Üzerine Bir Tahlil Rab Edinme Olgusu ve Günümüz Kur’an’ın ana temalarından biri, yalnızca Allah’ın mutlak otorite sahibi olduğudur. “Hüküm yalnızca Allah’ındır” (Yusuf, 12:40) ayeti, bu duruşun temel taşını oluşturur. Bununla birlikte insanlar tarih boyunca, kimi zaman görünmez varlıkları (melekler) , kimi zaman da görünür otoriteleri (melikler) rab edinmişlerdir. Ali İmran 80. ayetteki şu ifade dikkat çekicidir: “Sizin, melekleri ve peygamberleri rabler edinin diye size emretmesi de mümkün değildir.” Bu ayette geçen “melekleri rab edinmek” ifadesi klasik tefsirlerde genellikle metafizik varlıklar üzerinden okunmuştur. Ancak kelimenin kökenine, Kur’an’ın bağlamına ve günümüzün sosyo-politik yapısına bakıldığında melek-melik ayrımı üzerinden yeni bir okuma yapmak mümkündür. 🕊️ 1. Melek – Melik: Kelime Kökeni ve Kavramsal Yakınlık Arapça’daki “melek (مَلَك)” ve “melik (مَلِك)” kelim...

Melek, Tesbih, Hamd ve Sünnetullah Kavramları Çağdaş Yorumları

Resim
Kur’an’da Melek, Tesbih, Hamd ve Sünnetullah Kavramlarının Kapsamlı Analizi ve Çağdaş Yorumlar Giriş: Kozmolojik Yazılım Benzetmesi ve Kur'an Kavramlarına Yaklaşım Kozmolojik Yazılım Benzetmesinin Tanımı ve Amacı “Kozmolojik Yazılım” benzetmesi, evreni titizlikle tasarlanmış ve sürekli işleyen bir  bilgisayar yazılımına  benzetir. Bu çerçeve, Kur’an’da tasvir edilen  ilahi düzeni ,  hassasiyeti  ve  yönetimi , temel  komutlar ,  işlemler ,  arayüzler  ve  geri bildirim mekanizmaları  açısından kavramaya yardımcı olur. Bu benzetme ( teşbih ), karmaşık teolojik kavramları modern zihin için  anlaşılır kılma  aracı olarak kullanılır. 2. Melekler: İlahi İradenin Kozmik İcraatçıları ve Yazılımın Arayüzleri Meleklerin İradesizliği ve Mutlak İtaati: Yazılım İçindeki Rolleri Melekler, Allah’ın emirlerini kusursuzca yerine getiren,  sapma göstermeyen işlemler (prosedürler)  gibi işlev görürler. Her bir ilahi emir, onl...

KOZMOLOJİK YAZILIM

Resim
KOZMOLOJİK YAZILIM Kur'an'daki Melek, Tesbih, Hamd ve Sünnetullah kavramlarını "Kozmolojik Yazılım" analojisi üzerinden kapsamlı bir şekilde analiz etmektedir. Bu çerçeve, ilahi düzenin, hassasiyetin ve yönetimin Kur'an'da nasıl tasvir edildiğini modern bilimsel ve hesaplamalı paradigmalarla ilişkilendirerek ele almayı amaçlamaktadır.  Her bir kavramın tanımı, kozmik düzendeki rolleri ve önerilen analoji içindeki işlevleri incelenmektedir. Ayrıca, İslam, bilim ve metafizik arasındaki geniş ilişki değerlendirilmekte, "Kozmolojik Yazılım" benzetmesi geleneksel dini söylemi çağdaş bilimsel düşünceyle birleştirmedeki faydaları ve sınırlılıkları eleştirel bir yaklaşımla değerlendirilmektedir. 1. Giriş: Kozmolojik Yazılım Benzetmesi ve Kur'an Kavramlarına Yaklaşım Kozmolojik Yazılım Analojisinin Tanımı ve Amacı "Kozmolojik Yazılım" benzetmesi, evreni titizlikle tasarlanmış ve sürekli işleyen, gelişmiş bir yazılım programına benzeten b...

Kuran’da Harfler, Kalem ve Kitap: Kozmik Yazılımın İşaretleri 📖

Resim
📖 “Kur’an’da Harfler, Kalem ve Kitap: Kozmik Yazılımın İşaretleri” ✅ Harfler (alfabenin ve hurûf-u mukatta’anın anlamı), ✅ Kalem (yazılım aracı ve vahiy bağlantısı), ✅ Kitap (derlenmiş kozmik düzen ve Kur’an’ın kendisi) üzerine detaylı bir analiz olacak. 📜 Başlık: Kur’an’da Harfler, Kalem ve Kitap: Kozmik Yazılımın İşaretleri 🌌 1. Giriş: Harflerden Evrene Kur’an, evreni anlamlandırmak için insan dilinin yapı taşları olan harfleri kullanır. Harfler kelimelere, kelimeler cümlelere, cümleler ise kitap a dönüşür. Bu süreç, ilahi yaratışın da bir yansımasıdır: “O, bir şeyi dilediğinde, O’nun buyruğu sadece ‘Ol!’ demesidir; o da oluverir.” (Yasin 82) Harfler Allah’ın “Ol” emrinin bir çeşit kod dizilimi gibidir. 🪶 2. Harfler: Saf Saf Dizilen Kudret Taşları Kur’an’ın başında yer alan hurûf-u mukatta’a (Elif-Lâm-Mîm, Tâ-Sîn vb.) bu dizilimi işaret eder. Harfler birer işaret taşı ve anlamın çekirdekleri dir. Saf saf dizilişleri (كُلٌّ فِي فَلَكٍ يَسْبَحُونَ - ...

Sessiz Değil Hiçbir Şey: Taşlar, Dağlar ve Duygular Konuşuyor 🔊

Resim
🔊 Sessiz Değil Hiçbir Şey: Taşlar, Dağlar ve Duygular Konuşuyor “Yedi gök, yer ve bunların içindekiler O’nu tesbih eder. Hiçbir şey yoktur ki, O’nu hamd ile tesbih etmesin. Ama siz onların tesbihini anlayamazsınız...” (İsrâ 17/44) Kur’an, evrenin her bir parçasının bir dili olduğunu söyler. Taş, toprak, gök, dağ, rüzgâr… Sessiz değildir. Hepsi konuşur, hepsi tesbih eder. Bu ses, duyan için bir çağrıdır; anlayan için bir ilimdir. Kur’an bu suskun dili açığa çıkarır: intak. Çünkü susmak, yokluk değil; çoğu zaman hakikatin en gür sesidir. --- 🌍 Yer ve Gök: Sorumluluğun Ağır Dili “Emaneti göklere, yere ve dağlara sunduk; onlar yüklenmekten çekindiler. Onu insan yüklendi.” (Ahzâb 72) Gök, yer ve dağlar... Sadece sahne değil, şahittirler. Onlar da konuşur: “Bu yük bize ağır gelir.” dercesine geri çekilirler. Bu, onların bilinçsiz değil; irade karşısında tepki veren varlıklar olduğunu gösterir. --- 🔥 Cehennem: İsyan Eden Mekân “Cehenneme: ‘Doldun mu?’ denir. O: ‘Daha yok mu?’ der.” (Qāf 30...

Kur'an'a Göre Allah'ın Orduları

Resim
--- Allah'ın Orduları: Kur'an Bağlamında Bir İnceleme Kur’an-ı Kerim’de “Allah’ın orduları” (Cünûdullah) kavramı, O’nun mutlak kudretinin, iradesinin ve evrendeki hâkimiyetinin sembolik ve kapsamlı bir ifadesi olarak yer alır.  Bu kavram, yalnızca dünyevi askerî güçlerle sınırlı olmayıp, Allah’ın emri altında hareket eden bütün varlıkları ve güçleri kapsar.  Kur’an, Allah’ın ordularını çeşitli şekillerde tasvir eder; meleklerden kozmik olaylara, doğal güçlerden küçücük yaratıklara kadar geniş bir yelpazede bu “ordu”nun tezahürleri görülür.  Bu makalede, “Allah’ın orduları” kavramını sadece Kur’an’ın kendine has dili, bağlamı ve mesajı üzerinden derinlemesine irdeleyeceğiz. --- Allah’ın Ordularının Kapsamı ve Çeşitliliği Kur’an’da Allah’ın ordularının kapsamının sonsuz ve insan idrakinin ötesinde olduğu vurgulanır. Müddessir Suresi 31. ayette,  “Rabbinin ordularının sayısını O'ndan başkası bilemez.”  denerek bu gerçek ortaya konur.  Bu ordular, farklı ayetle...

Vahyin Biçimleri ve Elçilerin Rolü: İbrahim ve Lût Örneği

Resim
Vahyin Biçimleri ve Elçilerin Rolü: İbrahim ve Lût Örneği (Hud Suresi 69–82) Giriş Kur’an, vahyi yalnızca sözel bir iletişim olarak değil; kimi zaman doğrudan, kimi zaman dolaylı biçimlerde, sembollerle, olaylarla ve elçiler aracılığıyla sunar.  Vahiy, hem zihinsel hem de duygusal katmanları harekete geçiren çok boyutlu bir bilinç inşasıdır. Hud Suresi’nin 69–82. ayetleri, bu derinlikli vahiy anlayışını İbrahim ve Lût peygamberlerin yaşadığı sahnelerle temsil eder.  Bu pasajda anlatılanlar, ilahi mesajın bazen sözle, bazen olayla, bazen de misafirlik kisvesiyle sahnelendiğini ve bunun hem peygamberi hem de toplumu dönüştüren bir tecelli olduğunu ortaya koyar. --- 1. Elçilerin Gelişi: Müjde, Korku ve Farkındalık “Andolsun ki elçilerimiz İbrahim’e bir müjde ile geldiler ve ‘Selâm’ dediler. O da ‘Selâm’ dedi, sonra hemen kızartılmış bir buzağı getirdi.” (Hud 11:69) Kur’an’da geçen "rusulunâ" (elçilerimiz), Allah’tan görevli olarak gelen vahiy temsilcileridir. Bu elçilerin gelişi...