En Tehlikeli Sapma❓️
Düşünmeden Yürüyenlerin İnşa Ettiği En Tehlikeli Sapma
Şeytan çoğu zaman yanlış bir yerde aranır. Oysa yolun kenarında duran bir engel değildir; yolun tam ortasında, “zaten doğru yoldasın” diyen sestir. Günaha çağırmaz, isyanı fısıldamaz. Onun yöntemi daha sinsi, daha güvenlidir: Yanlışı doğru diye sevdirmek.
Yolun ortasındaki şeytan; putları yıkmaz, isimlerini değiştirir. Hakikati inkâr etmez, üstünü örter. En tehlikeli tarafı da budur: Dinle kavga etmez, dini kullanır.
"Şeytan onlara yaptıklarını süslü gösterdi de böylece onları yoldan alıkoydu. Oysa onlar gerçeği görebilecek yetenekteydiler." (Ankebût, 38)
1. Alışkanlığın Kutsallaşması ve "Atalar Dini"
Yolun ortasındaki şeytan bağırmaz, korkutmaz. Ayetle değil, alışkanlıkla konuşur. İnsanları zincirlemez; yürüdüğünü sanırken kendi etrafında döndürür. İtaati kullukla, geleneği vahiy ile, susmayı teslimiyetle karıştırır.
Böylece insan, Allah’a değil; Allah adına konuşanlara bağlanır. Putlar artık taştan değildir; kişiler, kurumlar, yorumlar ve dokunulmaz kabullerdir. Ve hepsi “din adına” korunur.
"Onlara, 'Allah’ın indirdiğine uyun' denildiğinde, 'Hayır, biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız' derler. Peki, ataları bir şey anlamamış ve doğru yolu bulamamış olsalar da mı?" (Bakara, 170)
2. En Çok Alkış Alan Sapma: Konforlu Yalan
Yolun ortasındaki şeytan, en çok alkış alandır. Çünkü konfor sunar, sorgu istemez. “Biz hep böyle gördük” cümlesini kutsallaştırır. Hakikat rahatsız eder; alışkanlık rahatlatır. Bu yüzden kalabalıklar, hakikati değil güvenli yalanı tercih eder.
"Yeryüzündekilerin çoğuna uyarsan, seni Allah yolundan saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve sadece yalan söylerler." (En’âm, 116)
3. Neden Bu Kadar Uzaklaştık?
İnsan bir gün durup sorar: “Nasıl bu kadar uzaklaştım?” Cevap karmaşık değildir: Sorulmadı. Bakıldı ama görmek istenmedi. Ölçüldü ama vahiy ile değil, alışkanlıklarla... Durulmadı, durup bakılmadı, durup hesap sorulmadı.
"Hâlâ Kur’an üzerinde gereği gibi düşünmeyecekler mi? Yoksa kalpler üzerinde kilitler mi var?" (Muhammed, 24)
4. Şeytan Kimi Sever?
Yolun ortasındaki şeytan, düşünmeden yürüyeni sever; düşüneni sevmez. Çünkü düşünmek, ezberi bozar; kutsananı sorgular. Düşünmek, “Bunu Allah mı söyledi, yoksa biz mi uydurduk?” sorusunu doğurur.
Sorgulayanı ise hiç sevmez. Çünkü sorgu; putların maskesini düşürür, din adına konuşanı açığa çıkarır, vahyi yeniden merkeze koyar.
"Allah, aklını kullanmayanların üzerine pislik (azap) yağdırır." (Yûnus, 100)
Son Söz: Kurtuluş Durmaktadır
Şeytan seni yolun dışına itmez, yolun tam ortasında tutar. Koşturur ama düşündürmez. Konuşturur ama sorgulatmaz. İnandırır ama vahye değil, kendi kurgusuna... En büyük aldatma şudur: “Bu yol Allah’ın yolu” denir ama Allah’ın sözü asla merkeze alınmaz.
Kurtuluş; körü körüne hızlanmakta değil; durmakta, düşünmekte ve öze, yani vahye dönmektedir.
"Ey iman edenler! Allah’ın ve Resulünün önüne geçmeyin. Allah’tan korkun. Şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir." (Hucurât, 1)
UYARI / HATIRLATMA

Yorumlar
Yorum Gönder