Meleklere İman: İçsel Tanıklığın Hakikati
Meleklere İman: İçsel Tanıklığın Hakikati Kan Dökebilen Varlığa Duyulan Güven Kur’an, insanın yaratılış sahnesini çarpıcı bir ontolojik tartışmayla başlatır: “Hani Rabbin meleklere: ‘Ben yeryüzünde bir halife var edeceğim’ demişti. Onlar da: ‘Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi var edeceksin?’ dediler.” (Bakara 2/30) Melekler insanın yıkıcı potansiyelini (bozgunculuk ve kan dökme) görürken; Allah, insandaki bilgi ve bilinç kapasitesine işaret eder: “Âdem’e bütün isimleri öğretti…” (Bakara 2/31) . Ardından gelen secde emri, aslında insanın bu ayırt etme yetisine (furkan) selam durulmasıdır. Buradaki secde, fiziksel bir eğilme değil; insanın iç dünyasındaki doğruyu yanlıştan ayıran yüksek melekelerin (yeteneklerin) kabulüdür. Melekler: Dışsal Figürler mi, İçsel Şahitler mi? Kur’an’da meleklerin işlevleri; yazma, tanıklık etme ve ilham verme olarak tanımlanır. Özellikle Kaf Suresi'ndeki anlatım dikkat çekicidir: “Sağında ve solunda oturan iki alı...