KURANDAN DERSLER ÇIKARMAK 🌐

​PUTLAR YIKILMADAN TEVHİD KURULMAZ ​“Sadece Kur’an” Demeden Önce Neyin Put Olduğunu Anla ​“Put” denilince aklınıza hâlâ sadece taş ve heykel mi geliyor? Yontulmuş nesnelerin, ilkel kavimlerin geçmişte kalmış bir sapması mı sanıyorsunuz? ​ Asıl aldanış burada başlıyor. ​Kur’an’ın anlattığı put, taş olmak zorunda değildir; Kur’an’ın yerle bir ettiği şirk, heykelle sınırlı değildir. Asıl sapma; Allah ile kul arasına aracı koymaktır. ​ "Biz onlara sadece bizi Allah’a daha çok yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz." (Zümer, 3) ​Bu ayet indiğinde Mekke’deki putlar konuşmuyordu; ama adlarına konuşanlar vardı. Bugün de durum farksızdır. ​🧱 TAŞ DÖNEMİ BİTTİ, ZİHİNSEL PUTLAR DÖNEMİ BAŞLADI ​Bir dönem putlar elle yontuluyordu; bugün ise kalemle yazılıyor. Kitaplar, risaleler, menakıbnâmeler... ​ Şu soruları kendimize sormak zorundayız: ​📌 Allah konuşurken kim susturuldu? ​📌 Kur’an varken kim öne geçirildi? ​📌 Hüküm gerçekte kimin oldu? ​ Put; mutlak itaat edile...

🌄 Doğanın Tanrılaşması Doğanın Tanrılaşması: Korkunun ve Hayranlığın Dili İnsan, doğayla baş başa kaldığında iki temel duygu yaşar: hayranlık ve korku. Güneşin kavurucu sıcağı tenine değdiğinde, fırtınanın gökleri yaran uğultusu kulaklarını çınlattığında, depremle yerin ayaklarının altından kaydığını hissettiğinde insan, kendi acziyetini derinden fark eder. Bu karşısında durulmaz güçler, bilinmeyene duyulan hem hayranlık hem de ürküntüyle birleşerek bir anlam arayışına dönüşür. Güneş, artık sadece bir gök cismi değil; yakıcı kudretiyle bir "ateş tanrısıdır". Fırtına, yıkıcı öfkesiyle bir "gök tanrısına" dönüşür. Toprak, bereket verdiğinde bir ana, felaket getirdiğinde bir öcü olur. İnsanın doğa karşısındaki bu anlam yükleme çabası, zamanla tanrılar panteonunu doğurur. Her biri doğadaki bir kudretin timsali: rüzgârın, denizin, ateşin, yıldırımın, bereketin... Bu, hem bir savunma mekanizması hem de bir yön bulma ihtiyacıdır. Anlayamadığını kutsayarak kontrol altına a...