Kayıtlar

yazı etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

SON NEBİ KURAN ile ÇAĞIMIZI UYARIYOR ! 🛑

Resim
Kur’an’ın Evrensel Uyarıcılığı “De ki: Şahitlik bakımından en büyük olan kimdir?” De ki: ‘Allah benimle sizin aranızda şahittir. Bu Kur’an bana, kendisiyle sizi ve ulaştığı herkesi uyarmam için vahyolundu…’”  En‘âm 6:19 Kur’an, muhatabını sadece belirli bir etnik toplulukla sınırlamayan evrensel bir hitaptır. En‘âm Suresi’nin 19. ayetinde özellikle vurgulanan “ulaştığı herkes” ifadesi, Kur’an’ın muhtevasının ve uyarı misyonunun zamanla ve mekânla sınırlı olmadığını açıkça ortaya koyar. Vahyin amacı, yalnızca bir toplumun dinsel ya da kültürel yapısını düzeltmek değil; insanlık tarihinin bütününe hitap eden ilahi bir uyarı sistemini harekete geçirmektir. Ancak tarih boyunca bazı çevreler, Kur’an’ın Arap toplumunda indirilmiş olmasını bir etnik sınırlama olarak yorumlamış, böylece onun evrensel mesajını etkisizleştirmeye çalışmıştır. Oysa Kur’an’ın dilinin Arapça olması, mesajın Araplarla sınırlı olduğu anlamına gelmez. Bu durum, yalnızca tarihselliğin doğal bir sonucudur. Tüm peygam...

NUN HARFİ "derin içsel bunalım" ن

Resim
"Nûn" Harfinin Sembolik Anlamları: İçsel Derinlik ve Dönüşüm "Nûn" (ن) harfi, hem İbrani hem de Arap alfabelerinde köklü anlamlar taşır. İbranice'de "balık" anlamına gelmesiyle birlikte, Arapçada "mürekkep hokkası," "çember," "kapsayıcı hat," veya "kara delik gibi bir çekim noktası" gibi çağrışımlara sahiptir. Bu anlamlar, bir tebliğcinin yaşadığı içsel süreci ve sorumluluklarını derinlemesine yansıtır: Derinlik ve Bilinçaltı: "Nûn," suyun ve balığın sembolize ettiği gibi, tebliğcinin iç dünyasındaki derinlikleri, şüpheleri, korkuları ve bilinçaltı süreçlerini ifade eder. Görevini yerine getirirken karşılaştığı zorluklar, onun ruhsal derinliklerine bir dalışı gerektirir. Dönüşüm ve Arınma: Balığın sürekli hareket ve dönüşüm sembolü olması, tebliğcinin yaşadığı sıkıntılarla manevi bir arınma ve yeniden doğuş sürecine girdiğini gösterir. Bu, görevinin ağırlığı altında ezilirken, ilahi iradeye tesl...

Hadis Kuyusu: Gerçekten Rahmet mi, Yoksa Fırtına mı? ♨️

Resim
 ♨️ Hadis Kuyusu: Gerçekten Rahmet mi, Yoksa Fırtına mı? Hadis mecrası, kör bir kuyu gibidir; tıpkı Yusuf’un kuyuya atıldığı gibi. Bekleyin, birileri kovayı salsın ve “Evreka, evreka, işte size bir çocuk buldum!” desin.  Yoksa, dipsiz kuyuya düşenlerden kaç kişi sağ kalabilir ki? Gerçekten çok az. Çoğu insan, bu dipsiz kuyuda kaybolur, tıpkı asfalt olanlar gibi. Üzerinden neler geçiyor, kim bilir!

DE Kİ Üslubu Vahyin Ortak Duyurusu 📜

Resim
 📜 DE Kİ Üslubu Vahyin Ortak Duyurusu  🔸️"Aynı Kelâmı İşittik: Vahyin İlk ve Son Muhatapları Arasında Hiçbir Fark Yoktur" 🔹️ "‘De Ki’ diyen Allah’tır: Nebî Sadece Kur’an’la Konuştu" 🔸️ "İşittik ve İtaat Ettik: Vahyin Tek ve Değişmez Hitabı" 🔹️"Vahiy Bir Diyalogdur: Her Mümin Aynı Sözle Yüzleşir" Kur’an’ın “de ki” (قُلْ) ifadesiyle başlayan ayetleri üzerinden son nebinin yalnızca Kur’an’la konuştuğunu ve tüm muhatapların aynı metni işittikleri hakkındaki bu yazıya başlayalım.  Kur’an’da “De Ki” Üslubu ve Vahyin Ortak Duyurusu: Son Nebî Yalnızca Kur’an ile Konuştu Kur’an’da sıkça karşımıza çıkan “قُلْ (de ki)” ifadesi, vahyin muhataplarına hitabın doğrudan Allah’tan geldiğini gösteren en önemli delillerden biridir. Bu ifade, nebinin şahsi sözlerini değil, doğrudan Allah’ın kelâmını tebliğ ettiğini ortaya koyar. Böylece son elçi, konuştuğu her durumda, kendi görüşünü değil, kendisine indirilen vahyi seslendirmiştir. Bu durum, onun sadece bir “e...