Kayıtlar

MÜLK etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

HAŞR SURESİ “Ağaç Kıyâmeti” 🌿

Resim
🌿 Şaşırtıcı Bakış: Bu Sûre Aslında Bir “Ağaç Kıyâmeti”dir Yüzeyde, Beni Nadir Yahudilerinin Medine'den sürülmesini anlatıyor gibi görünse de, Haşr Suresi bir kıyamet sahnesi gibi yazılmıştır. Ancak bu kıyamet, insanların değil; ağaçların, evlerin ve yeryüzü düzeninin kıyametidir. "Hurmalıklarını kesmeniz ya da kökleri üzerinde bırakmanız, Allah’ın izniyledir." (59:5) 🌳 Ağaçlar Konuşuyor mu? Kur’an’da ilk defa bir sürgün anlatısında ağaçlara işaret edilir. Neden? Çünkü bu, sadece politik bir sürgün değil, doğanın da taraf olduğu bir savaştır. Kesilen ve kökleri üzerinde bırakılan hurma ağaçları, adeta birer şahit gibi sahnededir. Hurmanın kökleri üzerinde kalması: — Gelecek kuşaklara bir ibret — Sürgünün geçici olmadığının alameti — “Yıkım”ın sadece askeri değil, ekolojik bir iz taşıdığını gösterir. 🧠 Sürgün Psikolojisi: İnsanlar Evlerini Taşır Gibi Taşır mı? “Siz çıkacaklarını sanmamıştınız; onlar da kalelerinin kendilerini Allah’a karşı koruyacağını ...

MÜLK SURESİ "Egemenlik mi, Bilinç mi?"

Resim
🌌 Mülk Suresi: Egemenlik mi, Bilinç mi? “Tebâreke” ile başlayan bir evrende, egemenlik sadece mülkü olanın mı, yoksa varlığı bilinçle okuyanın mı?” 🕊️ Girişteki Sarsıcı Çarpışma: “Ellezî halaka’l-mevte ve’l-hayâte li-yeblüvekum eyyüküm ahsenu ‘amelen.” (67:2) “Hanginizin daha güzel iş yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratan O’dur.” ❗ Önce ölüm , sonra hayat diyor. Bu terslik, bir “varlık paradoksu”na işaret: Hayat sanılandan sonra mı başlıyor? Yoksa doğumdan önce ölümle mi tanıştık? 🔍 Kozmik Körlük Eleştirisi: “Size işitme, görme ve gönüller veren O’dur. Ne de az şükrediyorsunuz!” (67:23) Burada üç şey veriliyor: Sem‘ (işitme): Hakikati duyma imkânı Absâr (görme): Delilleri fark edebilme Ef’ide (gönüller): Anlamı işleyip vicdanda yargılama gücü Ve hemen ardından gelen tokat gibi bir ifade: “Ama siz yine de şükretmiyorsunuz.” Demek ki şükür , sadece teşekkür değil, hakikati tanıma ve ona göre yaşama bilincidir. 🕳️ Göğe Bakış: Kozmik ...

Kur’an’da Melek Kavramı: Kavramsal ve Bağlamsal Bir İnceleme🔎

Resim
Kur’an’da Melek Kavramı: Kavramsal ve Bağlamsal Bir İnceleme Kur’an’da melek kavramı, hem sözcük kökeni hem de bağlamsal işlevi itibariyle oldukça zengin bir yapıya sahiptir. Bu kavram, sadece geleneksel anlamda "kanatlı, nurdan yaratılmış varlıklar"ı değil; aynı zamanda ilahi buyrukları uygulayan, evrensel düzeni sürdüren ve vahiy sürecine katılan güçleri de kapsar. I. Melek Kelimesinin Kökeni ve Kavramsal Anlamı Kur’an’da geçen مَلَك / melek kelimesi, çoğul biçimiyle ملائكة / melâike şeklinde de yer alır. Kavramın kökeni hakkında klasik dilciler çeşitli görüşler ileri sürmüş olsa da, Kur’an bağlamı bu kavramı en temelde şu iki eksende tanımlar: 1. Elçilik ve Görevlilik (İlahi İletişim Aracı) Kur’an, melekleri sıkça Allah’tan aldıkları buyrukları insanlara veya doğaya ileten varlıklar olarak tanımlar: “O, kullarından dilediğine, ‘uyarın’ diye kendi emrinden olan Ruhu meleklerle indirir.” (Nahl 16:2) Bu kullanımda, melekler vahyin taşınmasında elçilik işlevi görürler. 2. Yürü...

KURANDA MELEK KAVRAMI ⚡️

Resim
⚡️ KURANDA MELEK KAVRAMI Arap dilbilim uzmanları, “ ملك - melek” sözcüğünün kökeni ile ilgili olarak iki farklı tespitte bulunmuşlardır Birinci görüşe göre; “melâike” ve bunun tekili olan “melek” sözcükleri, “elçi göndermek” anlamına gelen “ ؤلوك - ulûk” kökünden türemiştir. Aslı “ مألك - me’lek” olan sözcük, ism-i zaman, ism-i mekân ve mastardır. Dolayısıyla başındaki “ م - mim” ektir. Sonraları “ ء - hemze” ile “ ل - lâm” harfleri yer değiştirmiş ve sözcük “ ملئك - mel’ek” hâline getirilmiştir. Sözcük, “Allah’tan elçi” anlamında isim olarak kullanılmaya başlanınca da hemze terk veya tahfif yoluyla kaldırılmış ve “melek” şeklini almıştır. İkinci görüşe göre; “kuvvet, yönetim gücü” anlamındaki “ ملك - melk” kökünden türemiş olan sözcüğün başındaki “ م - mim” ek olmayıp sözcüğün aslındandır. “Mülk, milk, malik ve melik” sözcükleri de bu kökten türemişler ve anlamlarını da bu kökten almışlardır. Melik (özne) + Meleke (fiil) + Melek (mef’ul) → Melekût (olay sahası) ...