Yeryüzüne Düşman Olarak İnmek
🕊️ "Yeryüzüne Düşman Olarak İnmek": Varoluşsal Kriz ve İlahi Mesajın Birleştirici Rolü
1. Giriş: İniş Bir Ceza Değil, Varoluş Görevidir
Kur’an, Âdem ve eşi ile birlikte bütün insanlığa verilen yeryüzüne geçiş emrini şöyle aktarır:
“Birbirinize düşman olarak oradan inin.” (Bakara 36; A‘raf 24)
“İkiniz de oradan inin.” (Tâhâ 123)
Bu iniş, sadece maddi bir mekân değişikliği değil, insanın sınav alanı olan yeryüzü gerçekliğine geçişini ifade eder. Kur’an’daki “ihbitû” (inmek) kelimesi, yalnızca aşağı inmek değil, aynı zamanda mevcut ölçü, sistem ve düzenin değişmesi anlamını da taşır.
Cennetteki saflık, korunmuşluk ve çatışmasızlık ortamı sona ermiş; insan, çatışmanın, bencilliğin, rekabetin ve ihtiyaçların merkezde olduğu bir dünya sahnesine adım atmıştır.
2. “Birbirinize Düşman” Ne Demek? — İnsan Doğasının Parçalanması
Kur’an’ın bu çarpıcı ifadesi, insanın kendi iç yapısındaki gerilimlere ve potansiyel çatışma dinamiklerine işaret eder:
- Nefsânî Dürtüler \longleftrightarrow Fıtrî Hakikat
- Benlik Hâkimiyeti \longleftrightarrow Merhamet ve Diğerkâmlık
- Güç Arzusu \longleftrightarrow Adalet İlkesi
- Mülkiyet Tutkusu \longleftrightarrow Paylaşma Ahlakı
- Ben Merkezlilik \longleftrightarrow Biz Bilinci
Bu gerilimler nedeniyle yeryüzü, her insanın diğerine karşı potansiyel bir tehdit veya çıkar rekabeti yaşayabileceği bir saha haline gelir. Kur’an bunu toplumsal boyuta taşıyarak düşmanlığın kaynaklarını gösterir:
- Kavimlerin Ayrışması ve Çatışması (Bakara 213)
- Zan, Öfke, Kibir ve Toplumsal Ayrışmalar (Hucurât 11–12)
- Mallar, Makamlar ve Dünyalıklar Üzerindeki Doymak Bilmez Rekabet (Tekâsür 1–2)
Sonuç: "Düşmanlık," insanın fıtratının karardığı, yönünü kaybettiği ve kendi içindeki dengeyi yitirdiği anları ifade eder.
3. Düşmanlığa Çözüm: “Benden Gelecek Mesajlara Uyarsanız…”
Tâhâ Sûresi (123. ayet), insanlık için bu varoluşsal krize karşı ilahi çözümü net bir şekilde ortaya koyar:
“Artık benden size bir hidayet geldiğinde, kim ona uyarsa sapmaz da sıkıntıya düşmez.”
Buradaki ilahi çerçeve, toplumsal barışı ve bireysel bütünlüğü sağlayan üç aşamalı bir reçetedir:
- Hidayet Gönderilecek (Kur’an): İnsanlığın kendi kendine yarattığı karanlığa karşı sunulan ilahi rehberliktir.
- Uyma (İttibâ) Talep Edilecek: Kitap bir süs ya da okunup geçilecek bir metin değil; hayatın temel rehberidir. Toplumsal barış, Kur’an’ın getirdiği adalet, merhamet ve ölçülere kayıtsız şartsız uyulmasıyla mümkündür.
- Uyan “Sapmaz ve Şakî Olmaz”: “Şakâvet”, insanın kendini tüketmesi, huzursuzluk, kaos ve savrulma halidir. Kur’an’a uyulduğunda insan, bireysel ve toplumsal anlamda kişilik bütünlüğüne ve huzura (sekîne) kavuşur.
4. Düşmanlık Neden Vardı? — İmtihanın Zorunlu Koşulları
Kur’an’a göre yeryüzü, insanın sorumluluk üstlenerek kendini gerçekleştireceği bir mekândır. Bu mekân, şu eylemler için yaratılmıştır:
- Hakikati Seçme ve Aklını Kullanma
- Kendini Aşma ve Adalet Tesis Etme
- Öğrenme ve Ahlakî Gelişim
- Sınanma ve Olgunlaşma
Bu nedenle düşmanlık, insanın kötülüğü seçebilme özgürlüğünün doğal bir sonucudur. Eğer hiç çatışma, gerilim ve kötülük potansiyeli olmasaydı:
- Özgür İrade olmazdı.
- Ahlakî Seçim ve Faziletin değeri kalmazdı.
- İmtihanın bir anlamı olmazdı.
Bu durum, insanın sorumluluk taşımayan mekanik bir varlığa dönüşmesi anlamına gelirdi.
5. İlahi Mesaj Olmadan İnsan Ne Yapar? — Sosyolojik Tasvir
Bakara Sûresi (213. ayet), insanın vahiy rehberliği olmadan nasıl davrandığını sosyolojik bir tasvirle anlatır:
“İnsanlar tek bir ümmetti, sonra ihtilafa düştüler.”
İlahi rehberliğin devreden çıktığı yerde toplum:
- Kendi Gücüne ve Çıkarlarına
- Kendi Heva ve Tutkularına
- Kendi Yasalarına ve Otokratik Otoritelerine
- Kendi Parçalı Kimliklerine
dayandığında, parçalanma ve çatışma kaçınılmazdır. Kur’an, insanın “düşman olarak inmesinin” sonucu olan bu parçalanmayı tedavi etmek için gönderilmiştir:
“...ki (peygamberler) insanlar arasında, ihtilafa düştükleri şeyler hakkında hükmetsinler.” (Bakara 213)
Yani vahyin nihai amacı; birleştirmek, arabulmak, adaleti tesis etmek ve ölçüyü tekrar ilahi hakikate bağlamaktır.
6. Sonuç: Çatışma Ortamına Doğuş ve Kur’an’la Gelen Barış
Cennetten yeryüzüne iniş, insanın düşmanlık ortamına mecbur edilmesi değil; düşmanlığı aşarak, hidayete sarılarak hakka yönelme görevine çağrılmasıdır.
Allah, çatışma potansiyeli taşıyan bir dünyaya gönderdiği insana net bir vaatte bulunmuştur:
“Benden bir hidayet geldiğinde ona uyanlar sapmaz ve bedbaht olmaz.” (Tâhâ 123)
Bu, insanlık için tarihin başından sonuna kadar uzanan iki ana yol olduğunu gösterir:
|
Yol |
İlahi Çerçeve (Vahyin Yolu) |
İnsani Çerçeve (Hevanın Yolu) |
|---|---|---|
|
Prensip |
Adalet, Merhamet, Ölçü, Tevhid |
Düşmanlık, Ayrışma, Çıkar, Kibir |
|
Sonuç |
Bütünlük, Barış (Silm), Huzur |
Çatışma, Kaos, Zulüm, Savrulma |
İnsan, hangi yolu seçerse; dünyasını ve ebedî akıbetini de o tercih belirleyecektir.
UYARI / HATIRLATMA

Yorumlar
Yorum Gönder