Bu Blogda Ara

marut etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
marut etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Mayıs 2025 Pazar

Hârût ve Mârût’un Uyarısı 🔎

🔎 Hârût ve Mârût’un Uyarısı

---

Modern Dünyada “Sihir”: Hakikati Örten Manipülasyonlar

1. İdeolojik Sihir:

Bugün medya, eğitim, kültür ve hatta din üzerinden insanlar:

  • Algı yönlendirmeleriyle şekillendiriliyor,
  • Gerçek ihtiyaçlarından uzaklaştırılıyor,
  • Sorgulamadan itaat eder hâle getiriliyor.

Bu yönüyle:

> Modern sihir, hakikatin yerine ikame edilen düzenli yalanlar ve illüzyonlardır.

Tıpkı sihrin gözbağı yapması gibi, insanlar gerçeği değil, gösterileni görür.

Kur’an’da şeytanların “insanlara sihri öğrettiği” (Bakara 102) ifadesi, hakikati çarpıtan sistemlerin insanlar üzerindeki etkisini temsil eder.

---

2. Dini Sihir:

Kur’an’ın eleştirdiği bir diğer şey de:

Dinin özünden koparılarak ritüelci, hurafeci hâle getirilmesi,

İnsanların Allah’a değil, aracılara, muskaya, keramete, hoca figürlerine bağlanmasıdır.

Bu da sihirsel bir din tasavvurudur.

> İnsanlar “kutsal bilgiye erişme” bahanesiyle korkutulur, yönlendirilir, bağımlılaştırılır.

Bu da Hârût ve Mârût örneğindeki gibi: “fitne” olan bilgi, hakikate ulaştırmak için değil, egemenlik kurmak için kullanılır.

---

3. Psikolojik ve Sosyal Sihir:

Modern toplumda reklamlar, başarı kültürü, popüler kültür gibi şeyler insana sürekli eksiklik duygusu pompalar.

Gerçekte olmayan ihtiyaçlar yaratılır.

İnsanlar, başkalarıyla kıyaslanarak değersiz hissettirildiği için, kendi benliğinden ve Rabbinden uzaklaşır.

Bu da sihrin bir türüdür:

> Kendini değersiz ve yetersiz hissettiren, insanı kendi özünden koparan her şey bir tür modern büyüdür.

---

4. Sihirle İnsanlar Arasına Girenler:

Ayette geçen “erkekle eşinin arasını açmak” ifadesi bugün şunları da içerebilir:

  • Aileleri dağıtan bireycilik ideolojisi,
  • Toplumu atomize eden sosyal medya bağımlılığı,
  • İnsanı insana karşı güvensiz yapan sistemler...

Yani bu kıssa, sadece geçmişteki bir olay değil:

> İnsanı Rabbinden, ailesinden, özünden ve hakikatten uzaklaştıran her düzen, bir tür sihirdir ve şeytani bilgidir.

---

Hârût ve Mârût’un Uyarısı Bugün İçin Ne Anlama Gelir?

“Biz bir fitneyiz, sakın inkâr etme!” demeleri:

Her bilgiye, her enformasyona karşı sorgulayıcı olun demektir.

“Bu bilgi beni hakikate mi götürüyor, yoksa benden bir şeyler mi çalıyor?” sorusunu sormayı öğütler.

Bu da Kur’an’ın temel ilkesi olan:

> "Akıl, basiret, hakikat ve tevhid üzere yaşamak" ilkesine denk düşer.

---

Sonuç

Kur’an’ın Hârût ve Mârût üzerinden anlattığı mesaj:

Geçmişte kalmış bir efsane değil,

Bugünün insanını da uyaran, hakikate çağıran evrensel bir uyarıdır.

Sihirle değil, vahiy ve akılla aydınlanan bir bilinç, bu fitneyle baş edebilir.

---

Modern Zihin Büyüsü: Hârût ve Mârût Kıssasının Çağdaş Yorumu 🧠

🧠 Modern Zihin Büyüsü: Hârût ve Mârût Kıssasının Çağdaş Yorumu


Kur’an’da Hârût ve Mârût isimleri yalnızca Bakara Suresi’nin 102. ayetinde geçer. Bu ayette sihir, şeytanî bir bilgi türü olarak nitelenir ve süreç içinde Hârût ve Mârût isimli iki meleğin, insanları imtihan eden birer uyarıcı olarak sihirle ilgili bilgi verdikleri anlatılır. Ancak bu bilgi mutlak anlamda bir öğretim değil, insanların tercihini ortaya çıkaran bir fitne unsuru (imtihan aracı) niteliğindedir. "Biz sadece bir fitneyiz, sakın inkâr etme!" diyerek önce uyarıda bulunurlar.


Kur’an’da sihir, yalnızca fiziksel büyü ya da gözbağcılığından ibaret değildir. Daha kapsamlı bir anlam dünyasında, hakikatin üstünü örten, insanı Allah’tan uzaklaştıran, algısını bozan ve bireyin bilinçli tercihini dumura uğratan her türlü bilgi ve ideolojik sistem de sihir olarak değerlendirilebilir. Bu bağlamda Hârût ve Mârût, sadece tarihsel iki melek figürü değil; hakikate erişme sürecinde insanlığın karşılaştığı etik ve bilişsel sınavların temsilidir.


Günümüzde "modern sihir" olarak tanımlanabilecek öğeler ise, bireyin algısını ve toplumsal düzeni bozan, hakikatin yerine geçen suni yapılar ve ideolojilerdir. Bunlar, medya manipülasyonları, tüketim kültürü, dogmatik ideolojiler, bireycilik vurgusu altında toplumsal bağların çözülmesi, hatta bazı dindar görünümlü yapılar aracılığıyla bireyin özgür iradesine müdahele edilmesidir. Bu yapılar, bireyi "koruma", "bilgilendirme" veya "yüelme" vaadiyle kuşatır; ama gerçekte onu Allah’la doğrudan ilişki kurmaktan uzaklaştırır.


Ayetin devamında, söz konusu sihir aracılığıyla "erkekle eşinin arasını açacak şeylerin öğrenildiği" ifade edilir. Bu ifade yalnızca ailevi bir bozulmaya değil, insanın diğer insanlarla kurduğu temel bağların bozulmasına, toplumsal yapının çözülmesine de işaret eder. Günümüzde bireyi bireye düşman eden ideolojik ve dijital yapılar da bu anlamda modern sihirdir.


Kur’an’da tekrar tekrar vurgulanan bir ilke vardır: Hakikat, yalnızca Allah’tan gelir ve ancak aklı, vicdanı ve vahyi birlikte kullananlar bu hakikate erişebilir. Hârût ve Mârût ise bu hakikate erişim yolunda, insanın sıınması gereken ikazları ve bilinçli seçim sorumluluğunu temsil eder. Sihir, yani hakikati perdeleyen her bilgi ve sistem, insanı Allah ile olan doğrudan bağından kopararak onun üzerinde psikolojik, sosyolojik ve dinî bir egemenlik kurar.


Sonuç olarak, Bakara 102. ayet, bir mitolojik anlatı değil; insanlığın her dönemde karşılaştığı hakikat ile aldatıcı bilgi arasındaki sınava dair evrensel bir temsildir. Modern sihir, bugün büyüğün kültürel, dijital, ideolojik ve dinî formlarla sürmektedir. Bu sınavdan başarıyla geçmek, ancak Hârûtlçe bir uyarıya kulak vererek ve Mârûtlçe bir bilinçle tercihte bulunmakla mümkün .