Kayıtlar

Kur’an etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kuranda “Baa‘l” Sözcüğü

Resim
📖 Kur’an’da “Ba‘l” Sözcüğü: Dilbilimsel, Tefsirî ve Sembolik Bir İnceleme 🔹 Giriş Kur’an’da geçen “ba‘l” (بعل) sözcüğü, hem bir özel isim hem de bir genel terim olarak yer alır. Bakara 2:228, Hûd 11:72, Nûr 24:31 ve Nisâ 4:128 ayetlerinde ba‘l kelimesi çoğunlukla “koca” (çoğulu: bu‘ûlet ) anlamında değerlendirilir. Saffât 37:125’te ise bu kelime, Hz. İlyas’ın kavmine hitabında, onların ibadet ettiği bir putun adı olarak geçer. Ancak bu kelimenin anlam katmanları yalnızca bu yüzeysel kullanımlarla sınırlı değildir. Sözcüğün öz anlamına bakıldığında, hem evlilik hem de tanrı kavramlarıyla ilgili derin bir mecaz örgüsüne ulaşılır. 🔹 1. Ba‘l Sözcüğünün Etimolojisi ve Öz Anlamı Ba‘l kelimesi Arapça’da temel olarak “sahip, efendi, hâkim” anlamını taşır. Bununla birlikte klasik sözlükler, özellikle Lisanü’l-Arab , bu kelimenin daha derin bir anlamına da işaret eder: “Ba‘l (بعل), yağmurun senede ancak birkaç kez düştüğü veya hiç düşmediği, kurak ve verimsiz yüksek arazi” deme...

Kur’an’da İmtihanın Anatomisi: Korku, Açlık ve Sabır Üzerine

Resim
Bakara Suresi 155. Ayet : وَلَنَبْلُوَنَّكُم بِشَيْءٍ مِّنَ ٱلْخَوْفِ وَٱلْجُوعِ وَنَقْصٍۢ مِّنَ ٱلْأَمْوَٰلِ وَٱلْأَنفُسِ وَٱلثَّمَرَٰتِ ۗ وَبَشِّرِ ٱلصَّـٰبِرِينَ Meali (Diyanet) : "Andolsun, sizi biraz korku, açlık, mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltme ile deneriz. Sabredenleri müjdele."

DE Kİ Üslubu Vahyin Ortak Duyurusu 📜

Resim
 📜 DE Kİ Üslubu Vahyin Ortak Duyurusu  🔸️"Aynı Kelâmı İşittik: Vahyin İlk ve Son Muhatapları Arasında Hiçbir Fark Yoktur" 🔹️ "‘De Ki’ diyen Allah’tır: Nebî Sadece Kur’an’la Konuştu" 🔸️ "İşittik ve İtaat Ettik: Vahyin Tek ve Değişmez Hitabı" 🔹️"Vahiy Bir Diyalogdur: Her Mümin Aynı Sözle Yüzleşir" Kur’an’ın “de ki” (قُلْ) ifadesiyle başlayan ayetleri üzerinden son nebinin yalnızca Kur’an’la konuştuğunu ve tüm muhatapların aynı metni işittikleri hakkındaki bu yazıya başlayalım.  Kur’an’da “De Ki” Üslubu ve Vahyin Ortak Duyurusu: Son Nebî Yalnızca Kur’an ile Konuştu Kur’an’da sıkça karşımıza çıkan “قُلْ (de ki)” ifadesi, vahyin muhataplarına hitabın doğrudan Allah’tan geldiğini gösteren en önemli delillerden biridir. Bu ifade, nebinin şahsi sözlerini değil, doğrudan Allah’ın kelâmını tebliğ ettiğini ortaya koyar. Böylece son elçi, konuştuğu her durumda, kendi görüşünü değil, kendisine indirilen vahyi seslendirmiştir. Bu durum, onun sadece bir “e...

Bir Su, Bir Soy, Bir Başlangıç 👨‍👩‍👦‍👦

 👨‍👩‍👦‍👦 Bir Su, Bir Soy, Bir Başlangıç  Kur’an ayetlerinden Târık 86/5-8 ve İnsan 76/2 ayetlerinin yorumuna dayanan bir analiz yapacağız. İnsanın nesilden nesile aktarılarak ve toprak kökenli bir yaratılışla var edilmesidir: --- İnsanın Yaratılışı: Katışık Nutfe, Sulb ve Teraib Kavramlarının Kur’an Temelli Yorumu Kur’an’da insanın yaratılışı üzerine birçok ayet yer alır. Bu ayetlerin bazılarında, yaratılışın biyolojik yönüne dikkat çekilirken, bazıları ise insanın özünü, kökenini ve sürekliliğini metaforik ve temsilî bir dille anlatır. İnsan Suresi 2. ayet şöyle der: > “Biz insanı karışık bir nutfeden yarattık.” (İnsan, 76/2) Buradaki "nutfe" kelimesi, Kur’an’da çoğu zaman “az miktarda sıvı” anlamında geçer. “Emşâc” kelimesi ise “karışık, katışık” anlamındadır. Bu ifadenin, sadece biyolojik sperm ve yumurta birleşimine indirgenmesi, Kur’an’daki temsilî anlatımı sınırlamak olur. Çünkü Kur’an bütüncül bir varlık anlayışı sunar. Bu durumda “katışık nutfe”, sadece fizikî ...

Kuranda Manevi Körlük ve Sağırlık 🔇

Resim
🔇 Kur’an’da Manevi Körlük ve Sağırlık Kur’an’da “kulak ağırlığı”, “görmeyen göz”, “anlamayan kalp” gibi ifadeler; sadece fiziksel engelleri değil, vahyin çağrısına duyarsız kalan, gerçeği görmekten ve işitmekten kaçınan, iradi bir körlük ve sağırlık içinde olan insanları nitelendirmek için mecaz olarak kullanılır. Bu tür ayetlerde genellikle algı kapılarını bilinçli olarak kapatan insanlar kastedilir. Bu çalışma, bu ifadelerin Kur’an’daki kullanımlarını, anlam çerçevesini ve bağlamlarını incelemektedir. 1. Kavramların Kur’an’daki Kullanımı a. Kulak Ağırlığı (vekrun fî âzânihim / vakran) İsra 46: “Ve biz onların kalplerine, onu (Kur’an’ı) anlamasınlar diye örtüler, kulaklarına da ağırlık koyduk.” — Burada, Kur’an’ın mesajını anlamayı reddeden zihinsel bir direnişten söz edilir. “Kulak ağırlığı”, duymamak değil duymak istememek anlamındadır. Fussilet 5: “Kalplerimiz, bizi çağırdığın şeye karşı örtülüdür; kulaklarımızda da ağırlık vardır...” — Bu ifade müşriklerin itirafıdır; onlar gerçe...

İnanç, Cinsiyet ve Temsiliyet Sorunu ☢️

☢️  İnanç, Cinsiyet ve Temsiliyet Sorunu Kur’an’da Meleklerin Dişil İsimlendirilmesine Eleştiri: İnanç, Cinsiyet ve Temsiliyet Sorunu Giriş Kur’an’da melek kavramı, Allah’ın emrini icra eden, mesajları taşıyan, yaratılmış ancak gaybî bir varlık sınıfı olarak tanımlanır. Meleklerin mahiyetiyle ilgili detaylı bilgi verilmemiş olmakla birlikte, Kur’an, melekleri doğrudan gözlemleyemeyen ve bu konuda zanla hareket eden toplumların bazı temsillerini eleştiri konusu yapar. Bu temsillerden biri de meleklerin dişil varlıklar olarak tasvir edilmesidir. Kur’an’ın bu anlayışı hangi bağlamda ve nasıl eleştirdiği, söz konusu nitelemenin teolojik, toplumsal ve sembolik arka planı bu çalışmanın temel inceleme konusudur. 1. Cinsiyet ve Melek Tasavvuru: Tarihsel Arka Plan Cahiliye toplumu içinde bazı kabileler, melekleri Allah’ın kızları olarak nitelendirmiştir. Bu anlayış, hem tanrısal varlıkların soyut bir şekilde cinsiyetlendirilmesini hem de cinsiyetler arası hiyerarşiyi yansıtan bir mitolojik ...