Kayıtlar

kabe etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Bu Ev’in Rabbi 🔍

Resim
“Bu Ev’in Rabbi” Sadece Mekke’de mi Oturur?” “Kâbe bir taş bina değil, bilinç merkezidir.” Kur’an’da geçen “Rabbu hâzâ’l-beyt – Bu evin Rabbi” ifadesi (Kureyş 106/3), ilk bakışta yalnızca Kâbe’ye atıf gibi görünür. Ama Kur’an hiçbir zaman yüzeysel okumalara teslim olmaz.  1️⃣ “Beyt (Ev)” Ne Demektir Gerçekten? Kur’an’da “beyt” sadece taş-tuğla yapılar için kullanılmaz. “Beyt”, bir bilincin inşa edildiği, bir sistemin yerleştiği, bir değer merkezinin kurulduğu mekân anlamına gelir. Nitekim “Beyt-i Ma‘mûr” uzun ömürlü (eski) evdir (Tur 52/4). “Mihrap” (Âl-i İmrân 3/37) bir terbiyenin merkezidir. Hatta “arıların evi” bile vahye açıktır (Nahl 16/68)! Dolayısıyla “Bu evin Rabbi” derken Kur’an, sadece Mekke’yi değil, Allah’a adanmış tüm bilinç merkezlerini anlatıyor olabilir. 2️⃣ Kâbe Bir Taş Bina Değildir: Bilinç Merkezi ve Evrensel Eksen Kur’an, Kâbe’yi tanımlarken şöyle der: “İnsanlar için kurulan ilk ev, Bekke’deki mübarek ve âlemlere rehberlik eden evdir.” (Âl-i İmrân 3/...

Kâbe’ye Neden Örtü Örterler ? 🕋

Resim
🕋 Kâbe’ye Neden Örtü Örterler? Altın Oluklar, Süslü Kapılar Neden? Bu Zihin Neyi Gizler? --- 1. Kâbe’nin Örtülmesi: Şeffaf Hakikatin Gizlenmesi Kur’an’da Kâbe, “el-Beyt” yani “ev” olarak tanımlanır. Ve bu evin özelliği, “mübârek” ve “hidayet kaynağı” oluşudur (Âl-i İmrân 96). Fakat dikkat edin: Kur’an'da geçen bu ev sade, gösterişsiz, herkesin yöneldiği açık bir mekândır. Ama tarih içinde Kâbe: Örtülmüş, Altınlarla süslenmiş, Kapısı yükseltilmiş, İçeri girilmez hale getirilmiş. Bu değişim, sadece estetik değil, zihinsel ve teolojik bir dönüşümün dışavurumudur. --- 2. Örtmek: Evi Yüceleştirmek mi, Evi Saklamak mı? Kâbe’ye örtü örtmek bir anlamda onu “çıplaklıktan kurtarmak” gibi sunulur. Ama çıplaklık burada aslında doğallık ve açıklık demektir. Kur’an’da “örtmek” (كفر, kufr) kelimesi zaten hakikati gizlemek anlamına gelir. Dolayısıyla örtü, sadece fiziksel değil anlamsal bir örtmedir. > Bu, Kâbe’nin Allah’a değil, otoriteye, gösterişe ve şekilciliğe yönlendirilmesidir. --- 3. A...

Dağlardan Kâbe’ye: Bilincin Dirilişi ve Vahyin Taşları 🌐

Resim
 🌐 Dağlardan Kâbe’ye: Bilincin Dirilişi ve Vahyin Taşları  İbrahim’in “kuşları diriltme” metaforu (Bakara 2:260) ile “haccı insanlara ilan et” emrini (Hac 22:27) ve Safâ, Merve, Kâbe, Mekke’nin bilinç ve medeniyet eksenindeki anlamlarını vahiy merkezli bir değerlendirme yapacağız. Rabbim ilmimizi artırsın.  UYARI / HATIRLATMA Bu metinlerde yer alan görüş, yorum ve çıkarımlar, beşerî çabanın bir ürünüdür. Lütfen her ifadeyi  Kur’an’ın bütünüyle  değerlendirin;  ayetlerin rehberliğinde tartın, ölçün ve doğrulayın.  Hakikatin tek ölçüsü  Allah’ın kitabıdır.  Yanlış varsa bize, doğru varsa Allah’a aittir. Diğer kategorize edilmiş yazılarımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz 🗝 KONU BAŞLIKLARI 🔻

Safa ve Merve nedir? 🗻

Resim
🗻 Safa ve Merve nedir? Kur’ân’da Safâ, Merve, Beyt, Kâbe ve Şeâir Kavramları Arasındaki Etimolojik ve Temsili İlişki 1. Safâ ve Merve’nin Etimolojisi ve İşlevi Safâ (الصّفا) Köken: Arapça "ṣ-f-w" (ص ف و) kökünden gelir. Bu kök saflık, berraklık, seçkinlik, arıtılmışlık gibi anlamlar taşır. Taş olarak: Sert, düzgün sıralı taşlar anlamına gelir. İnşaatta temel taşı olarak işlev görür. Temsili anlam: Arınma, istikamet, sağlamlık ve bilinçli seçimin sembolüdür. Merve (المروة) Köken: Arapça "m-r-w" (م ر و) kökünden gelir. Bu kök çakmak taşı, kıvılcım çıkaran taş, cesaret (mürüvvet) gibi anlamlarla ilişkilidir. Taş olarak: Genellikle çakmak taşı olarak bilinir. Harç yapımında kullanılır, kıvılcım çıkarır. Bu yönüyle hem pratik hem kültürel olarak erken insanlık döneminin önemli “taş aleti”dir. Arkeolojik bağlamda: Çakmak taşı, insanlık tarihinde ilk alet yapımında kullanılmıştır. Kesici, delici ve kıvılcım çıkarıcı özelliği ile hem teknik gelişimin hem de bilinç sıçramas...

Kurban: Üretimin Şükrü, Toplumun Arınması, Beyt’e Yöneliş 🌐

 🌐 Kurban: Üretimin Şükrü, Toplumun Arınması, Beyt’e Yöneliş Kâbe’nin inşasıyla birlikte başlayan İbrahimî çağrı, yalnızca bir mimari değil, aynı zamanda bir toplumsal bilinç, yöneliş ve üretim sistemidir. Bu sistemin en derin tezahürlerinden biri de “hedy”, yani adanmış kurbandır. Kur’an, kurbanı sadece bir ritüel değil, üretimin anlamlanması ve insanın toplumsal davranışlarını arındırması bağlamında bir nusuk olarak konumlandırır. 1. Üretim ve Kurban İlişkisi: Kazanç Tanrı’ya Adanır İnsan üretir: hayvan yetiştirir, toprağı işler, emek verir. Kur’an’daki “hedy”, işte bu üretimin bir parçasının şükür bilinciyle Beyt’e yöneltilmesidir. > “Onların ne etleri ne kanları Allah’a ulaşır; O’na ulaşan yalnızca sizin takvanızdır.” (Hac 22:37) Burada vurgulanan, üretimin sonucu değil, niyetidir. Kurbanda amaç sadece bir hayvanı kesmek değil, o üretimin bilinçli bir parçasını Allah’a adamak, böylece kendi benliğini ve mal merkezli eğilimlerini törpülemektir. 2. Hedy: Kâbe’ye Yönelen Toplu...

DİN 8 💥 Bugünkü Beyt

Bugün Kâbe ve Beyt, Kur’an’daki işlevini sürdürüyor mu, yoksa yeniden kirletildi mi? Bu soruyu Kur’an merkezli analizle ele alalım: --- 1. Kur’an’daki Beyt: Egemenliğin Allah’a ait olduğu merkez Kur’an’a göre Beyt: Tevhid merkezidir. Zulme, sömürüye, ranta kapalıdır. Adaletin ve özgürlüğün sembolüdür. Ama bugün... --- 2. Bugünkü Beyt: Şirk ve güç simgeleriyle kuşatılmış a. Egemenlik kimde? Kur’an: > “Mescidler yalnız Allah’a aittir, Allah’tan başkasına çağırmayın.” (Cin 72:18) Bugün: Mescid-i Haram’ın kapısında kraliyet armaları, kral isimleri, siyasi otorite sembolleri yer almakta. Allah adına kurulan beytin egemenliği, fiilen Allah’a değil bir hanedana ve onun sistemine aittir. Bu şirk değil midir? --- b. Ticari Rant ve Gösteriş Kur’an: > “Salâtları, sadece ıslık çalmak ve el çırpmaktı.” (Enfal 8:35) Bugün: Lüks oteller, AVM’ler, VIP hac turları… Beyt çevresi bir rant merkezine dönüşmüş, sade müminler dışlanmıştır. Bu da şirk değil mi? Tevhid, sadeleştirirken; şirk, şişirir. --...

DİN 6 💥 Beyt’in Kirletilmesi

 Kur’an’da “şirk”in Beyt’i (Kâbe’yi) nasıl kirlettiğini, yani Allah’ın egemenlik merkezi olarak kurduğu bu “tevhid mabedi”nin zamanla nasıl sahte otoriteler, pagan gelenekler ve çıkar düzenleriyle işgal edildiğini inceleyelim. --- 1. Beyt’in İlk Amacı: Tevhid, Arınma ve Adalet > “Beyt’i insanlar için kıyâm yeri ve güvenli alan yaptık.” (Bakara 2:125) > “Beytimi, tavaf edenler, kıyam edenler, rükû ve secde edenler için temiz tut.” (Bakara 2:125) Beyt, şirkten ve zulümden arındırılmış bir toplumsal merkez olmalıydı. Orası, yalnız Allah’a kulluk edilen, hüküm kaynağı olarak sadece vahyin tanındığı bir yer olmalıydı. --- 2. Şirk: Beyt’in Kirletilmesi = Egemenliğin Saptırılması Kur’an’a göre şirk, sadece heykel tapınması değildir. Beyt’in kirlenmesi demek: Allah’ın egemenliğine şirk koşulması, Başka otoritelerin merkezde konumlanması, Ticaret, gelenek, kabilecilik ve dini istismar ile mabedin işgal edilmesidir. Örnek: > “Onların salâtı Beyt’in yanında sadece ıslık çalmak ve el ...

Harfler'den be harfi "beyt" 🕋

🕋 Harfler'den be harfi "beyt" Be harfi, çok derin anlamlar taşıyan ve Tanrı'nın ışığını simgeleyen bir harf olarak kabul edilir. Be harfi, yaratılışın ve ilahi gücün sembolü olarak önemli bir yere sahiptir. --- Be Harfi - Tanrı’nın Işığı Bağlamında Anlamı: Be (ב), ibrahimi dil ailesinde alfabelerdeki ikinci harftir ve gizli yaratılışın ve dünyanın fiziksel tezahürlerinin temelini simgeler. Bu harf, yaratılışın başlangıcında yer alan Tanrı'nın iradesi ve kudreti ile yakından ilişkilidir. 1. Tanrı'nın Işığı: Be harfi, Tanrı’nın ışığının ilk fiziksel tezahürünü simgeler. Be harfi ilk yaratılışı ve ilahi güçlerin evrendeki açığa çıkışını temsil eder.  Tanrı'nın ışığının, yaratılışın ilk adımında fiziksel düzeye inmesini gösterir. Yaratılışın Başlangıcı: Be harfi, Tanrı’nın ilk yaratıcı ışığını ve yaratılışın temellerini işaret eder.  Tanrı’nın kudretinin tecellisi: Be harfi, aynı zamanda Tanrı'nın kudretinin ve gücünün evrende nasıl şekil aldığını anlatır...

Gösteriş ve Gerçek: Dinî Ritüellerin Şekilcilik Tuzağı 🕎

🕎 Gösteriş ve Gerçek: Dinî Ritüellerin Şekilcilik Tuzağı Kur’an’ın şirk eleştirisinin tam kalbine dokunuyor. Kısaca şöyle özetleyebiliriz: --- 1. Kur’an’ın Eleştirisi: Dinin Oyuna Dönüşmesi Kur’an, özellikle Mekke müşriklerinin Kâbe etrafındaki uygulamalarına sert eleştiriler getirir. En dikkat çekici ayetlerden biri: > “Onların Beyt (Kâbe) etrafındaki salâtı, sadece ıslık çalma ve el çırpmaktan ibaretti...” (Enfâl 35) Burada “salât” kelimesi geçiyor; yani “bir yöneliş, toplu duruş, bilinçli bir bağlılık” olması gereken şey, sadece gösterişe, şekle, ritme indirgenmiş. El çırpmak, ıslık çalmak gibi davranışlar; içi boş, farkındalıktan uzak, yüzeysel bir ibadet anlayışının göstergesi olarak sunuluyor. Kur’an bu tarz uygulamaları “oyun ve eğlence” (lahv ve laib) olarak niteliyor (Bkz. En’am 70, Casiye 9). --- 2. Din Adamlarının Rolü: Kutsalın Tiyatroya Dönüşmesi Din adamlarının, dini mabetlerde bir tür gösteriye dönüştürmesi — müzikle coşku üretme, dansla transa girme, şekli hareketle...