💰 Kur’an’da EKONOMİK düzen İLKELRİ
Kur’an’da para, ücret, altın-gümüş, hak ve emek kavramları; adalet, hakça paylaşım, emeğin karşılığının verilmesi ve sömürünün
---
1. Altın ve Gümüş (Para) – Biriktirme ve Servet Eleştirisi
Kur’an’da para doğrudan “para” (nuqūd) olarak değil, dönemin geçerli değerli madenleri olan altın (ذهب – zeheb) ve gümüş (فضة – fidda) üzerinden ifade edilir. Bu maddeler, zenginliğin ve ticaretin ölçüsüdür.
Tevbe 34-35:
> "Altını ve gümüşü yığıp da Allah yolunda harcamayanlara acıklı bir azabı müjdele."
Bu ayet, paranın ya da servetin kendisini değil, biriktirilip toplumdan esirgenmesini eleştirir. Yani Kur’an’da ekonomik değer, edinilme biçimi ve kullanım amacı ile değerlendirilir.
---
2. Ücret (Ecîr) ve Emek Karşılığı
Kur’an'da emek karşılığı bir şey almak meşrudur:
Talâk 6:
> "...Onlara ücretlerini (اُجُورَهُنَّ – ücûrahunne) maruf üzere verin..."
Kasas 26-27 kıssasında Mûsâ'nın Şuayb peygambere yardım etmesi üzerine ona bir iş teklif edilmesi, emeğe karşılık ücret verilmesinin Kur’ani onayına örnektir.
Ayrıca: Necm 39:
> "İnsan için ancak kendi çalıştığı vardır."
Bu ayet, emeğin ve bireysel çabanın temel değer olduğu bir anlayışı yansıtır. Kur’an’a göre kimsenin emeği boşa gitmez (Al-i İmran 195; Kehf 30).
---
3. Haksız Kazanç ve Sömürünün Eleştirisi
Bakara 188:
> "Aranızda mallarınızı batıl yollarla yemeyin..."
Nisa 29:
> "Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda batıl yollarla yemeyin. Ancak karşılıklı rızaya dayalı bir ticaret olursa başka."
Bu ayetler, adil ve şeffaf ekonomik ilişkileri esas alır; faiz, rüşvet, haksız kazanç, istismar gibi yollarla elde edilen gelirler Kur’an’da yasaklanır.
---
4. Faiz (Ribâ) ve Sermayeye Dayalı Sömürünün Reddi
Bakara 275-279 faizle ilgili en kapsamlı pasajdır:
> "Allah alışverişi helal, ribâyı haram kıldı... Eğer tövbe ederseniz sermayeniz sizindir. Ne haksızlık edersiniz ne de haksızlığa uğrarsınız."
Bu ifadeyle sermayenin kendi başına artmasının değil, emeğin ve riskin karşılığının meşru olduğu vurgulanır.
---
5. Hak Kavramı: Ücretin ve Malın Hakkaniyeti
Kur’an’da “hak” kelimesi, hem “doğruluk” hem de “hak edilen” anlamında kullanılır.
Mutaffifîn 1-3:
> "Ölçüde ve tartıda hile yapanlara yazıklar olsun... Ölçtüklerinde tam alırlar, ama kendileri ölçtüklerinde eksik verirler."
Burada adaletli ticaret ve emek karşılığı dürüst davranma öğütlenir. Hak gaspı, Kur’an’ın ciddi şekilde ele aldığı toplumsal günahlardandır.
---
SONUÇ
Kur’an’da ekonomik düzen şu ilkeler üzerine kuruludur:
1. Emeğin kutsallığı: Herkes emeğinin karşılığını almalıdır.
2. Adalet ve rıza esaslı ticaret: Ticaret serbesttir ama hile, sömürü ve faiz haramdır.
3. Servetin sosyal sorumluluğu: Mal Allah'ın nimetidir; paylaşılmalı, yoksul korunmalıdır.
4. Hak kavramı: Hak, hem bireysel hem toplumsal düzeyde korunmalıdır.
---
---
1. Altın ve Gümüş (Para) – Biriktirme ve Servet Eleştirisi
Kur’an’da para doğrudan “para” (nuqūd) olarak değil, dönemin geçerli değerli madenleri olan altın (ذهب – zeheb) ve gümüş (فضة – fidda) üzerinden ifade edilir. Bu maddeler, zenginliğin ve ticaretin ölçüsüdür.
Tevbe 34-35:
> "Altını ve gümüşü yığıp da Allah yolunda harcamayanlara acıklı bir azabı müjdele."
Bu ayet, paranın ya da servetin kendisini değil, biriktirilip toplumdan esirgenmesini eleştirir. Yani Kur’an’da ekonomik değer, edinilme biçimi ve kullanım amacı ile değerlendirilir.
---
2. Ücret (Ecîr) ve Emek Karşılığı
Kur’an'da emek karşılığı bir şey almak meşrudur:
Talâk 6:
> "...Onlara ücretlerini (اُجُورَهُنَّ – ücûrahunne) maruf üzere verin..."
Kasas 26-27 kıssasında Mûsâ'nın Şuayb peygambere yardım etmesi üzerine ona bir iş teklif edilmesi, emeğe karşılık ücret verilmesinin Kur’ani onayına örnektir.
Ayrıca: Necm 39:
> "İnsan için ancak kendi çalıştığı vardır."
Bu ayet, emeğin ve bireysel çabanın temel değer olduğu bir anlayışı yansıtır. Kur’an’a göre kimsenin emeği boşa gitmez (Al-i İmran 195; Kehf 30).
---
3. Haksız Kazanç ve Sömürünün Eleştirisi
Bakara 188:
> "Aranızda mallarınızı batıl yollarla yemeyin..."
Nisa 29:
> "Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda batıl yollarla yemeyin. Ancak karşılıklı rızaya dayalı bir ticaret olursa başka."
Bu ayetler, adil ve şeffaf ekonomik ilişkileri esas alır; faiz, rüşvet, haksız kazanç, istismar gibi yollarla elde edilen gelirler Kur’an’da yasaklanır.
---
4. Faiz (Ribâ) ve Sermayeye Dayalı Sömürünün Reddi
Bakara 275-279 faizle ilgili en kapsamlı pasajdır:
> "Allah alışverişi helal, ribâyı haram kıldı... Eğer tövbe ederseniz sermayeniz sizindir. Ne haksızlık edersiniz ne de haksızlığa uğrarsınız."
Bu ifadeyle sermayenin kendi başına artmasının değil, emeğin ve riskin karşılığının meşru olduğu vurgulanır.
---
5. Hak Kavramı: Ücretin ve Malın Hakkaniyeti
Kur’an’da “hak” kelimesi, hem “doğruluk” hem de “hak edilen” anlamında kullanılır.
Mutaffifîn 1-3:
> "Ölçüde ve tartıda hile yapanlara yazıklar olsun... Ölçtüklerinde tam alırlar, ama kendileri ölçtüklerinde eksik verirler."
Burada adaletli ticaret ve emek karşılığı dürüst davranma öğütlenir. Hak gaspı, Kur’an’ın ciddi şekilde ele aldığı toplumsal günahlardandır.
---
SONUÇ
Kur’an’da ekonomik düzen şu ilkeler üzerine kuruludur:
1. Emeğin kutsallığı: Herkes emeğinin karşılığını almalıdır.
2. Adalet ve rıza esaslı ticaret: Ticaret serbesttir ama hile, sömürü ve faiz haramdır.
3. Servetin sosyal sorumluluğu: Mal Allah'ın nimetidir; paylaşılmalı, yoksul korunmalıdır.
4. Hak kavramı: Hak, hem bireysel hem toplumsal düzeyde korunmalıdır.
---