Kayıtlar

Nuh etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Nuh Nebimizin Portresi 🚢

Resim
Geleneksel anlatılardan bağımsız; şimdi zihinsel perdeleri aralıyoruz. 🎭🌊 --- 🚢 1. Nuh’un Gemisi Gerçekten Bir Gemi miydi? Kur’an’da “sefîne” (gemi) yerine, “fulk” kelimesi kullanılır. Ve “fulk” kelimesi Kur’an’da bazen deniz taşıtı, bazen de kurtarıcı ilke ve sistem anlamında geçer. Örnek: 📖 Yâsîn 36/41:  “Onların soylarını dolu gemide (fulk) taşımışızdır.” Yani Nuh’un gemisi, sadece tahta bir sandal değil: Hakikati taşıyan bir fikir, bir kurtuluş modeli! Tufan = sapkınlığın, zulmün ve taşkınlığın sembolü Gemi = vahyin ilkelerine bağlı kalanların kurduğu yeni bilinç,  Gemiye binenler, sadece ahşaba değil tevhide de tutundular. 🌊🕊 --- 🌧️ 2. Tufan Küresel Değil, Kavmi Felaketti Gelenekte anlatıldığı gibi dünya çapında bir tufan mıydı? Hayır! Kur’an’da bu hiç geçmez. 📖 Hûd 11/40: “Fırın, tandır kaynadığı zaman...” Yani yerel bir işaret verilir. Ve ardından denir ki: “Biz Nuh’un kavmini boğduk.” (Furkan 25/37) 👉 Tufan, sadece mesajı reddeden o kavmi kapsar. Bütün i...

KISSALAR 🌀

Resim
KISSALAR 🌀 ·   PEYGAMBER İSİMLERİ NE ANLAMDADIR? 📩 ·   PEYGAMBER SORULARI ? 🗣 ·   Peygamber Rüyaları 👁  

KAMER SURESİ "Ayın yarılması"

Resim
Kamer Suresi (54. Sure), Kur’an’da kıyamet vurgusunu en dramatik biçimde veren, tarihi kıssalarla gelecek uyarılarını iç içe dokuyan bir suredir.  🌕 1. Kıyametin Gelişini Ay’ın Yarılmasıyla Başlatması (Ayet 1) "Saat yaklaştı ve ay yarıldı." Bu ayet, Kur’an’daki en çarpıcı kozmik olaylardan biriyle başlar. Burada geçen " ay yarıldı " ifadesi: Zamanın yarılması nı, yani tarihin ikiye bölünmesini (vahiy öncesi ve sonrası çağlar) sembolize eder. Ay, geceyi aydınlatan , ama ışığını başkasından (güneşten) alan bir varlıktır. Bu, tarihte hakikatin parıltısını taşıyan ama kaynağı olmayan medeniyetlere benzer. Ayın yarılması, onların çöküşünü de ima eder. 🧠 Şaşırtıcı Yorum: "Ay" , bir ümmeti veya uygarlığı temsil ediyor olabilir: Parlayan ama ışığı ödünç alan bir güç. Yarılması, hakikatten kopan bir medeniyetin dağılması dır. 🌀 2. “Andolsun ki öğüt için Kur’an'ı kolaylaştırdık…” (4 kez tekrar) Bu ayet (17, 22, 32, 40) her kıssa sonunda...

NUH SURESİ "topyekûn yozlaşmış bir sistemin dönüşemezliği"

Resim
UYARI / HATIRLATMA Bu metinlerde yer alan görüş, yorum ve çıkarımlar, beşerî çabanın bir ürünüdür. Lütfen her ifadeyi  Kur’an’ın bütünüyle  değerlendirin;  ayetlerin rehberliğinde tartın, ölçün ve doğrulayın.  Hakikatin tek ölçüsü  Allah’ın kitabıdır.  Yanlış varsa bize, doğru varsa Allah’a aittir. Diğer kategorize edilmiş yazılarımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz 🗝 KONU BAŞLIKLARI 🔻

Boğulan Bir Bağ: Nûh ve Oğlu Üzerine

Resim
Kur’an, insanlık tarihinin dönüm noktalarından biri olan tufan hadisesini anlatırken, yalnızca bir doğal felaketi değil, bir inanç ve aidiyet sınavını da gözler önüne serer. Bu kıssanın en dokunaklı anı, hiç şüphesiz Hz. Nûh’un oğluna yönelik son çığlığıyla çerçevelenen dramatik sahnedir: > "Nûh, oğlu için seslendi: 'Yavrucuğum, bizimle bin, inkârcılarla birlikte olma!' O ise, 'Ben bir dağa sığınırım, beni sudan korur' dedi. Nûh dedi ki: 'Bugün Allah’ın merhamet ettikleri dışında hiç kimse için koruyucu yoktur.' Aralarına dalga girdi ve o da boğulanlardan oldu." (Hûd, 11/42–43) Bu sahne, salt bir baba-oğul diyalogu değil; imanın, aidiyetin, soy bağının ve bireysel sorumluluğun çarpıcı bir imtihanıdır. Kanın Çağrısı mı, İmanın Aidiyeti mi? Kur’an, Hz. Nûh’un içtenlikle söylediği şu sözle bu gerilimi daha da artırır. > "Rabbim! Oğlum benim ailemdendir. Senin vaadin elbette haktır!" (Hûd, 11/45) Nûh, "aile"yi kan bağıyla tanımlam...

Tufan İçimizden Taşar: Nûh’un Gemisi ⛵

Resim
Nûh’un Gemisi ve Tandırın Kaynaması: Kur’ân’da Temsilî Bir Kıssa Okuması Kur’ân’da Nûh kıssası, sadece tarihî bir anlatı değil, insanlık için evrensel bir yasa (sünnetullah) olarak sunulmuştur. Bu anlatı, müteşâbih (temsilî) yönleriyle bireyin, toplumun ve medeniyetin hakikatle kurduğu ilişkiyi yeniden düşünmeye çağırır. Özellikle “gemi yapımı” ve “tandırın kaynaması” gibi ifadeler, yüzeyde görünenin ötesinde derin sembolik anlamlar taşır. Bu çalışma, Nûh kıssasını bu çerçevede, Kur’ân’daki ifadelerin içsel bütünlüğü üzerinden çözümlemeyi amaçlamaktadır.

NUH KAVMİNİN PUTLARI VE HİNDUİZM 🗿

 🗿 NUH KAVMİNİN PUTLARI VE HİNDUİZM Kur’an’da Nûh’un kavminin putları olarak isimlendirilen beş varlık şunlardır:  “Ve dediler ki: Tanrılarınızı bırakmayın; Ved'den, Süva'dan, Yeğûs'tan, Ye’ûk'tan ve Nesr'den de vazgeçmeyin!”  (Nûh Suresi, 23) Bu isimlerin Kur’an’daki tek geçişi burasıdır. Ancak Arap dili bağlamında ve tarihsel kaynaklar çerçevesinde bu kelimeleri anlamlandırmak mümkündür. Şimdi kelime kelime inceleyelim: --- 1. Ved (وَدٌّ) Kök: و د د (w-d-d) — sevmek, dostluk, içten bağlılık. Anlam: "Sevgi", "dostluk", "sevilen". Değerlendirme: Ved ismi, sevgiye ve dostluğa dayalı bir kavramın ilahlaştırılmasıdır. Belki de insanlar Ved aracılığıyla "aşk", "merhamet", "yakınlık" gibi olumlu duyguları kutsallaştırmışlardır. --- 2. Suvâ (سُوَاعٌ) Kök: Belirsizdir ancak muhtemelen س و ع (s-w-ʿ) kökünden gelir. Anlam: Şekil, suret, kadın figürü anlamları yüklenmiştir. Değerlendirme: Bazı rivayetlerde Suvâ'...

NUH KAÇ YIL YAŞADI ? 🔍

Resim
  🔍 NUH KAÇ YIL YAŞADI ? Nuh Nebi’nin Kavminin Arasında Kalma Süresi ve Uzun Ömür Vurgusu  Ankebut Suresi 14. ayette  şöyle geçer:  "Andolsun, Nuh’u kavmine gönderdik. O da onların arasında, bin yılın elli yılı eksiği kadar kaldı. Sonunda onları tufan yakaladı; çünkü onlar zalim kimselerdi." Şimdi bu ayetin içindeki sayı ve zaman kavramlarını kelime kelime inceleyelim: 1. (elfe) Bin demektir. Rakam olarak: 1000 2.(senetin) Yıl anlamına gelir. Genellikle zorluk ve çile ile geçen uzun yıllar için kullanılır. 3.(illâ) Hariç, dışında, eksik anlamındadır. Burada "istisna ediliyor" yani: "1000 yıl hariç 50 yıl" yani 1000 yıl - 50 yıl = 950 yıl 4. (hamsîne) Elli demektir. Rakam olarak: 50 5. (‘âmen) Bu da yıl anlamına gelir. Ancak genellikle refah, huzur içinde geçen yıl anlamında kullanılır. Kuran’da Hz. Nuh’un kavminin içinde geçirdiği süre şöyle ifade edilir:  “Andolsun, biz Nuh’u kavmine gönderdik. O, aralarında bin yıldan elli yıl eksik kaldı...”(Ankebut, 1...