Kayıtlar

gerçek İslam etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

“Kur’an’ın Çağrısı: Kaç Rekât Değil, Kaç Zincir Kırıldı?”

Resim
Sadece Kur’an Diyenlere Yöneltilen Sorular ve Son Nebî’nin Adalet Devrimi 1. Giriş: Hastalıklı Zihinlerin Soruları Kur’an’ı tek kaynak kabul edenlere karşı, çoğu zaman aynı sorular yöneltilir: “Ritüeller nasıl yapılacak?” “Namazı nasıl kılacağız?” “Kaç rekât olacak?” Bu sorular, İslam davasının özünü kavrayamamış, dini birkaç şekilci ibadetin usulüne indirgeyen zihinlerin ürünüdür. Oysa Nebî’nin mücadelesi bir tapınak rahibi gibi ritüel öğretmek değildi. Onun asli davası, zulmü ortadan kaldırmak, adaleti tesis etmek, insanı kula kulluktan özgürlüğe çıkarmaktı. --- 2. Nebî’nin Misyonu: Kur’an’ın Tanıklığı Kur’an, Peygamber’in görevini şu kavramlarla özetler: Kıyam (toplumsal doğruluş, diriliş) Adl ve kıst (adalet ve denge) Zulümle mücadele Boyundurukların çözülmesi (A‘râf 7:157) Ayetin açık beyanı şudur:  “Onlara iyiliği emreder, kötülüğü yasaklar; temiz şeyleri helal, pis şeyleri haram kılar; ağır yüklerini ve üzerlerindeki zincirleri kaldırır.” (7:157) Bu ifade, Peygamber’in misyo...

ARAF- 2 "Bilip Susanlar" 🤐

Resim
--- A‘râf Ashâbı: Bilgi Eşiğinde Bekleyen Vicdanlar  “A‘râf üzerinde, her iki tarafı da simalarından tanıyan adamlar vardır.” (A‘râf, 7:46) --- 1. “A‘râf”: Bir Yer Değil, Bir Bilinç Yüksekliği “A‘râf” kelimesi, ʿurf kökünden gelir ve hem yükseklik hem de ayırt edicilik anlamlarını içerir. Kur’an’da kullanılan ef‘âl veznindeki bu çoğul yapı (a‘râf), klasik anlamda bir “tepe” ya da “burç” değildir; çok sayıda bilinç düzeyini, bilgi kümelerini ifade eder. Bu bağlamda, A‘râf Ashâbı, fiziksel bir zeminde değil, epistemolojik bir eşiğin üstünde durmaktadır. Onlar, cehennemliklerle cennetlikler arasında durmaz; ikisini de tanıyan ve değerlendirme yetisine sahip olanlar olarak Kur’anî bilgiyle donanmışlardır. Yani burada anlatılanlar, kelimenin ilk anlamıyla bir coğrafi "bölge" değil, vicdanın bilgiye yaslanan yüksek hâlidir. --- 2. “Ashâb”: Bilginin Dostları Kur’an'da “ashâb” kelimesi hep bir aidiyeti belirtir: Ashâbu’n-nâr, ashâbu’l-cenne, ashâbu’l-hicr... Ancak “Ashâbu’l-A‘râf...