İmtihan Allah İçin Değil, İnsan İçindir.



İmtihan Allah İçin Değil, İnsan İçindir

Yaygın ancak yüzeysel bir kader anlayışının aksine, imtihan süreci Allah’ın (haşa) bilmediği bir sonucu öğrenmesi değil; bilginin eyleme dökülerek şahitliğe dönüşmesidir. 

Kur’an-ı Kerim, Allah’ı mutlak bilen (Alîm) olarak tanımlarken, insanı ise eylemlerinden sorumlu ve kendi hakikatine şahitlik edecek bir varlık olarak konumlandırır.


1. Allah Mutlak Bilendir: İmtihan Bilgi Edinme Süreci Değildir

Allah’ın ilmi "ezelî" ve "ebedî"dir. İmtihanın bir "bilgi edinme" yöntemi olduğunu iddia etmek, Allah’ın bilgisinde bir eksiklik (cehl) olduğunu varsaymak anlamına gelir ki bu Kur'an'ın temel sıfat anlayışıyla çelişir:

  • Mutlak Bilgi: "Şüphesiz Allah, her şeyi bilendir." (Bakara 2/282)

  • Derinlik: "O, gizliyi de bilir, daha gizlisini de." (Tâhâ 20/7)

Özet: İmtihan, Allah için bir "öğrenme" süreci değil, insan için bir "oluş" sürecidir.

2. İmtihanın Fonksiyonu: "İzhâr" (Hakikati Açığa Çıkarmak)

Kur’an’da geçen "bilmek" (li-ya’leme) ifadeleri, tefsir ilminde genellikle "ayırt etmek" veya "görünür kılmak" (izhâr) şeklinde açıklanır.

  • Ayıklama Süreci: "Yoksa Allah, içinizden cihad edenleri ve sabredenleri ortaya çıkarmadan (belirlemeden) bırakacak mı?" (Âl-i İmrân 3/142)

  • Potansiyelin Fiile Dönüşmesi: İmtihan, insanın içindeki "iyi" veya "kötü" potansiyelin fiiliyata dökülerek bir kimlik kazanmasıdır. Bilgi (teori), imtihan ile eyleme (pratiğe) dönüşür.

3. İnsanın Kendi Hakikatine Şahitliği

İmtihanın en hayati yönü, insanın ahirette kendi aleyhine mazeret üretemeyecek kadar net bir şahitlik sürecinden geçmesidir. İnsan, imtihan edilerek kendi kapasitesini, zaaflarını ve tercihlerini bizzat tecrübe eder.

  • Öz-Şahitlik: "İnsan, kendi aleyhine şahittir." (Kıyâme 75/14)

  • Organların Şahitliği: "O gün ağızları mühürlenir; elleri bize konuşur, ayakları yaptıklarına şahitlik eder." (Yâsîn 36/65)

Bu durum, adil bir yargılamanın temelidir: Allah kulunu bildiği için değil, kul ne yaptığını görsün ve sonucu kabullensin diye imtihan eder.

4. Hikmetin Anlaşılması: "Neden?" Sorusuna Cevap

Metindeki "Sana neden böyle davrandığımı anla" vurgusu, Allah'ın takdirinin bir adalete dayandığını gösterir. Musibetler veya nimetler, insanın kalbindeki cevheri ortaya çıkaran birer aynadır.

  • Sebep-Sonuç İlişkisi: "Başınıza gelen her musibet, kendi ellerinizle yaptıklarınızdandır." (Şûrâ 42/30)

  • İlahi Adalet: Allah kimseye zulmetmez; imtihan süreci, insanın kendi tercihlerinin sonuçlarıyla yüzleşmesidir.

5. İrade ve Sonuç: Seçimin Aynası

Kur’an’da imtihan, özgür irade ile sonuç arasındaki zorunlu bağı temsil eder. Kimse yapmadığı bir şeyden dolayı ödüllendirilmez veya cezalandırılmaz.

  • Zilzâl İlkesi: "Kim zerre kadar hayır yaparsa onu görür, kim zerre kadar şer yaparsa onu görür." (Zilzâl 99/7–8)


Sonuç: İmtihan Bir Delil Üretme Sürecidir

Paylaştığınız metin, Kur’an’ın ruhuyla tam bir uyum içindedir. İmtihan:

  1. Allah için bilgi değil, tecellidir.

  2. İnsan için bilinmezlik değil, kendini tanımadır.

  3. Ahiret için sürpriz değil, hak edilmiş bir sonuçtur.

"Bugün sana karşı kendi nefsin yeterli bir hesap sorucudur." (İsrâ 17/14) ayeti, imtihanın tüm amacını özetler: Kişinin kendi hikâyesini kendi elleriyle yazması.


UYARI / HATIRLATMA


Bu metinlerde yer alan görüş, yorum ve çıkarımlar, beşerî çabanın bir ürünüdür.

Lütfen her ifadeyi Kur’an’ın bütünüyle değerlendirin; ayetlerin rehberliğinde tartın, ölçün ve doğrulayın. 

Hakikatin tek ölçüsü Allah’ın kitabıdır. Yanlış varsa bize, doğru varsa Allah’a aittir.

Diğer kategorize edilmiş yazılarımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz

Yorumlar

Öne çıkan Makaleler

Kurana göre Sevgi ile Aşk ❤

YASAK MEYVE ? 🍎

Habibullah demek ŞİRKTİR 📣