Kayıtlar

izin etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kuranda İzin, Bilgi ve İrade İlişkisi

Resim
Bi-İznillâh Kavramı Üzerine: Kur’an’da İzin, Bilgi ve İrade İlişkisi Kur’an’da sıkça karşılaşılan “bi-iznillâh” ifadesi, çoğu zaman “Allah’ın izniyle” şeklinde çevrilir. Ancak bu çeviri, Türkçe’deki “izin” kelimesiyle Arapça’daki “izn” kelimesini eşanlamlı sanmakla ortaya çıkan bir anlam daralmasıdır. Oysa Arapça’daki “izn” kavramı, çok daha derin, bilgiye ve ilahî takdire dayanan bir içeriğe sahiptir. 1. “İzn”in Gerçek Anlamı: Bilgi ve Bilgilendirme Arapça’da “izn” kelimesi, “bilgi, bilmek ve bildirmek” kökünden gelir. Fiil çekimi de bunu destekler: اَذِنَ / ezine : bildi اَذَنَ / e’zene : bildirdi, haber verdi Bu bağlamda “izn” , sadece bir “müsaade” değil, bir bilgilendirme, haberdar etme, onay verme anlamı taşır. Dolayısıyla Kur’an’daki bi-iznillâh ifadesi, sadece “müsaade” değil, “ Allah’ın bilgisiyle ”, “O’nun bilgilendirmesi ve onayıyla”, “O’nun iradesi çerçevesinde” gibi daha kapsamlı bir anlam taşır. Bu, aynı zamanda olayların ancak Allah’ın bilgisel kuşa...

Şefaat Kavramı: Bireysel Sorumluluk ve Doğrudan İlahi İlişki

Resim
--- Şefaat Kavramı: Kur’an Perspektifinde Bireysel Sorumluluk ve Doğrudan İlahi İlişki Şefaat, İslam toplumlarında en çok tartışılan ve çoğu zaman yanlış anlaşılan konulardan biridir. Geleneksel anlayışlarda öne çıkan aracılık beklentileri, Kur’an’ın net mesajının önüne geçebilmektedir.  Oysa Kur’an, şefaatin ötesinde bireysel sorumluluğu ve Allah ile doğrudan ilişkiyi esas alan bir inanç sistemini vurgular. Şefaat Yetkisi Yalnızca Allah’a Aittir: Kimse Aracı Olamaz 🚫 Kur’an, şefaat yetkisinin mutlak sahibi olarak sadece Allah’ı gösterir. Hiçbir peygamber, veli veya başka bir varlık, Allah’ın izni olmadan kimseye şefaat edemez veya kurtuluş sağlayamaz. Bu, Allah’ın mutlak egemenliğini ve yaratılmışların O’nun önündeki acizliğini açıkça ortaya koyar. Bakara Suresi 255 (Ayetü’l-Kürsi): “O’nun izni olmaksızın kim şefaat edebilir?” Bu ayet, şefaat yetkisinin tamamen Allah’ın kontrolünde olduğunu vurgular. Yunus Suresi 3: “O’nun izni olmaksızın kimse şefaat edemez. İşte Rabbiniz Allah ...

SEÇMEDİ ! Şefaat İnancının Yıkımı 🎖

🎖SEÇMEDİ ! Şefaat İnancının Yıkımı ZÜMER 4. AYET BAĞLAMINDA ŞEFAAT İNANCINDAKİ “İZİN” ALGISININ TEVHİD MERKEZLİ ELEŞTİRİSİ Kur’an’ın temel ilkesi olan tevhid (birlik), yalnızca Allah’ın zatında değil, hükümranlık, tasarruf ve şefaat gibi alanlarda da hiçbir ortağı olmamasını gerektirir. Buna rağmen, tarih boyunca çeşitli dini anlayışlar Allah’a yakın addedilen bazı kulların “aracı” ya da “şefaatçi” olarak rol üstlenebileceğini savunmuştur. Bu anlayış, Kur’an’da geçen "Allah’ın izin verdiği kimseler" ifadesiyle meşrulaştırılmaya çalışılmıştır. Bu makale, Zümer Suresi 4. ayetin anlatım üslubunu merkez alarak, bu “izin” algısının aslında Kur’an’ın tevhid anlayışıyla çeliştiğini ortaya koymayı amaçlamaktadır. 1. Zümer 4. Ayetin Anlatım Üslubu: Retorik Reddiye Zümer 4. ayet şöyledir: > “Eğer Allah bir çocuk edinmek isteseydi, yarattıklarından dilediğini seçerdi. Ama o, yücedir! O, bir olan ve her şeye egemen olan Allah’tır.” Bu ayette, müşriklerin Allah’a çocuk isnadı (melekle...