Ruhaniyete Bürünme 👳♂️
👳♂️ Ruhaniyete Bürünme Günümüzde birçok insanın zihninde ibadet kavramı, genellikle namaz, oruç, hac gibi şekli ritüellerle sınırlı bir alanı ifade etmektedir. Oysa Kur’anî bağlamda ibadet, yalnızca bu farz ibadetleri değil, Hudûdullah çerçevesinde sürdürülen erdemli bir yaşamın tümünü kapsar. Yani ibadet, hayatın yalnızca belli kesitlerinde ve belirli şekillerle sınırlı olmayan, tüm hayatı kuşatan bir kulluk bilincidir. Kur’an’da ibadetlerle ilgili ifadelerin oldukça sade ve doğrudan bir dil taşıdığı açıktır. “Namazı kılın”, “zekâtı verin”, “orucu tam tutun”, “Allah’tan başkasına ibadet etmeyin” gibi açık ve net emirlerle muhataba yönelen Kur’an, bu ritüelleri herhangi bir mistik anlatı ya da duygusal süsleme olmaksızın sunmaktadır. Buna karşın, tarihsel süreçte ibadet anlayışı; tasavvuf, edebiyat ve felsefi etkilerle süslenmiş, duygusal yoğunluğu artırılmış ve bir tür "ruhaniyet büründürme" eğilimine girmiştir. Bu yaklaşımın somut yansımaları arasında “Gözümün nuru ...