Kayıtlar

şirk etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Allah'ı Tekleyememe Hastalığı ⚠️

Resim
​Zihinsel Üçleme:  Otorite Sapması ​ “Andolsun ki ‘Allah üçün üçüncüsüdür’ diyenler küfre girmiştir. Oysa tek bir ilâhtan başka ilâh yoktur.” (Maide 73) ​Genellikle Hristiyan teolojisine bir reddiye olarak okunan Maide 73, aslında insanlık tarihinin en büyük illüzyonuna dikkat çeker: Otoritenin Bölünmesi. Kur’an’ın şirk uyarısı sadece taş heykellere tapınmakla ilgili değildir; asıl tehlike, zihindeki "referans merkezlerinin" çoğalmasıdır. ​Teslis: Sayısal Bir Sembol mü, Yetkisel Bir Sapma mı? ​Kur’an’ın reddettiği "üçleme", basit bir matematik problemi değildir. Bu, tek olan ilahî iradenin yanına "vazgeçilmez" ortaklar ekleme problemidir.  Tarihsel olarak "Baba-Oğul-Kutsal Ruh" şeklinde tezahür eden bu yapı, bugün modern dini algılarda isim değiştirerek varlığını sürdürmektedir. ​İsimler değişse de mantık aynı kalır: Allah + X + Y. ​Modern Dindarlıkta "Gizli" Teslis Yapıları ​Geleneksel yapılar, Kur’an’ın tek başına "yete...

Ekecekler Toprağa Seni 🌱

Resim
​Toprak Seni Saklamaz, Seni Ayıklar: Dirilişin Bilinci ​Dünya hayatı, çoğu zaman biriktirdiklerimiz, titizlikle inşa ettiğimiz kimliklerimiz ve arkasına saklandığımız kalabalıklarla geçer. Ölümü bir "son" olarak kodlayan modern zihin, toprağı da bir "örtü" sanır. Oysa toprak, insanın bittiği yer değil; hakikatinin filizlendiği, maskelerin düştüğü ve hesabın başladığı asıl tarladır. ​Peki, bizi neden toprağa koyuyorlar? Sadece biyolojik bir döngü için mi, yoksa ebedi bir kalkışın tohumu olmamız için mi? ​1. Toprak Bir Gizleyici Değil, Bir Aynadır ​Yaşarken pek çok sığınağımız vardır: "Herkes yapıyor" diyerek vicdanımızı susturur, geleneklerin gölgesine kaçar veya unvanlarımızın arkasına gizleniriz. Ancak Tarık Suresi’nin 9. ayeti bizi sarsıcı bir gerçekle yüzleştirir: “O gün sırlar açığa çıkar.” ​Toprak bedeni örtebilir ama niyeti asla. Hayatın gürültüsünde sakladığımız her şey, toprağın sessizliğinde en yüksek sesle konuşmaya başlar. Toprak insanı si...

ŞİRKİN EN SESSİZ BİÇİMİ

Resim
​ ŞİRKİN EN SESSİZ BİÇİMİ: DİN ADINA HÜKÜM KOYMAK ​ GÖRÜNMEZ PUTLARIN İNŞASI Şirk, çoğu zaman heykeller, putlar ve açık tapınmalar üzerinden düşünülür. Oysa Kur’an’ın en sert uyarıları, gözle görülen putlara değil; zihinde kurulan otoritelere yöneliktir. Şûrâ Suresi 21. ayet, bu bağlamda Kur’an’ın en kritik ayetlerinden biridir. Çünkü bu ayet, şirkin sadece bir ibadet hatası değil, bir otorite gaspı olduğunu ilan eder. ​ 1. AYETTEKİ TEMEL SUÇLAMA: ‘DİN İCAT ETMEK’ ​Ayetin merkezinde yer alan “Onlar için dinden bir şeyler şeriatlaştırdılar” ( şerau lehum min ed-dîn ) ifadesi, Kur’an’ın suçladığı asıl eylemi ortaya koyar. Burada hedef alınan kitle inançsızlar veya Allah’ı inkâr edenler değildir. Aksine, Allah’ın ismini kullanarak O’nun söylemediğini söyleyen, O’nun indirmediğini dinleştiren ve böylece Allah’ın yetkisini paylaşanlardır. Kur’an’a göre din adına hüküm üretmek, şirkin en yalın tanımıdır. ​ 2. “ORTAKLAR” KİMDİR? PUT DEĞİL, OTORİTE ​Ayetin kullandığı “şürekâ / ortakla...

KELİME YAPI TAŞLARI HARFLER - 22 Kur'an Omurgası

Resim
  🌟 TEVHİD – ŞİRK – İLÂH – RABB Ailesi Kur’an’ın Ontolojik Merkezi ve Harf–Kök Yapısı Bu kelimeler Kur’an’ın düşünce mimarisinin merkezini oluşturur. Her biri hem kök hem harf-resim hem de Kur’an bağlamında güçlü, birbirine bağlı bir anlam yapısı kurar. 1️⃣ TEVHÎD — وَحْدَة / و ح د (w-ḥ-d) Kök: و ح د — “birlemek, bir kılmak, tekleştirmek, birliğe getirmek” Harf-resimleri و (Wâw): bağ, uzatma, ilişki kurma → birleştiren bağ ح (Ḥâ): içlik, sınır, koruyucu çeper → öz, merkez د (Dâl): kapı, sonuç, yön → birliğin dışa çıkan hükmü Birleşik resim: “Varlıkları bağlayıp (و) tek bir özde toplamak (ح) ve bu birlikten hüküm çıkarmak (د).” Tevhid , kelimenin çizdiği bu resim sayesinde: tüm güçlerin tek kaynağa bağlanması , tüm anlamın tek merkezde toplanması , tüm yönelişin tek kapıya çıkması demektir. Kur'an Omurgası “İlâhınız bir tek ilâhtır.” (Bakara 2/163) “Allah’tan başka ilâh yoktur.” (Âl-i İmrân 3/18) Teolojik işlev: Tevhid → ontolojik merkez...

Kuran’a Göre İbadet

Resim
Kur’an’a Göre İbadet (Kulluk) – Önemli Noktalar Kök ve Temel Anlam “İbadet” (عِبادة), “ʿa-be-de” kökünden gelir; “kulluk yapmak, kölelik etmek, boyun eğmek, itaat etmek” demektir. Asıl anlamı, kayıtsız şartsız teslimiyet ve bağlılıktır. Günümüzdeki dar anlamıyla yalnızca ritüelleri ifade etmesi, Kur’an’daki geniş anlamından bir sapmadır. Dinî Terim Olarak “Kulun, sahibine/yaratanına, O’nun verdiği görevleri kayıtsız şartsız kabul edip yerine getirmesi”dir. Bu görevlerin bütünü Kur’an adlı talimatnamede bildirilmiştir. Kapsamı Sadece namaz, oruç, zekât gibi birkaç amel değil; Okumak, yazmak, temiz olmak Yetimleri korumak, adaletli olmak, helal kazanmak Doğruluk, dürüstlük, ölçü-tartıda dürüstlük, rüşvetten kaçınma Kötülükleri engellemek, iyiliği yaymak Tüm emir, yasak ve tavsiyeler ibadetin parçasıdır. Amacı İnsanı olgunlaştırmak, fıtrî zaaflarını (zalimlik, cimrilik, hırs, bencillik vb.) törpülemek Barış ve huzuru temin etme...

TEVHİD: TEK KAYNAK, TEK OTORİTE

Resim
TEVHİD: TEK KAYNAK, TEK OTORİTE Kur’an’dan Ayrılan, Tevhid’den Ayrılır 1. Tevhid, Tekliktir — Teklik, Tek Kaynaktır Kur’an’ın en temel mesajı “Lâ ilâhe illallah”tır. Bu cümle sadece put kırmakla ilgili değil; bilgi, hüküm ve ölçüde tek otoriteyi kabul etmek demektir. “Hüküm yalnız Allah’ındır. O, yalnız kendisine kulluk etmenizi emretti. Dosdoğru din budur.” (Yusuf 40) Kaynak çoğaldığında, ilahlar çoğalmış demektir. Bu da tevhid değil, şirk olur. --- 2. Tevhid, Vahyin Tekeli Demektir Kur’an, tek vahiy kaynağına bağlı kalmayı emreder: “Rabbinin kitabından sana vahyedileni oku. O’nun sözlerini değiştirecek kimse yoktur. Ondan başka sığınak da bulamazsın.” (Kehf 27) Allah’ın sözleri tamamlanmıştır. Üzerine ekleme yapan, kendi sözünü de “ilahî” kategoriye sokmuş olur. Bu, Kur’an’ın “şirk” diye damgaladığı şeydir. --- 3. Nebîler Rab Değildir — Görevleri Kitaba Çağırmaktır Tevhid, elçilerin de yalnızca Allah’ın kulu ve peygamberi olduğunu bilmeyi gerektirir. “Allah’ın kendisine Kitap, hüküm ...

Dua Yalnız Allah’adır: Şirkle Kirletilmiş Seslenişlere Reddiye

Resim
📢 Dua Yalnız Allah’adır: Şirkle Kirletilmiş Seslenişlere Reddiye Dua, arzudan öte bir yöneliştir. Bir teslimiyet, bir farkındalık hâlidir. Ve bu yönelmenin adresi yalnızca bir tek makam olabilir: Allah. Ama bugün… Dua adı altında peygamberlere, evliyalara, ölülere, yatırlara, kutlu gecelerde isimleri sıralanan tılsımlı insanlara sesleniliyor. Kur’an ise apaçık uyarıyor:  "Mescidler Allah’ındır. Öyleyse Allah ile birlikte hiç kimseye dua etmeyin!" (Cin 72:18) Yine de insanlar Allah’ı bırakıyor, kendileri gibi aciz olanlara yöneliyor. Kimi “ya Gavs”, kimi “yetiş ya Hızır”, kimi “senin hürmetine…” diyerek Allah’a bile dolaylı yakarıyor. Oysa Kur’an bu çarpıklığa net cevap verir:  "De ki: Ben yalnızca Rabbime dua ederim ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmam." (Cin 72:20) --- 🧭 Neden Dua Yalnız Allah’adır? Çünkü yalnız O: İşitir: “Şüphesiz O, işitendir, bilendir.” (Bakara 2:137) Cevap Verir: “Bana dua edenin duasına cevap veririm.” (Bakara 2:186) Güç Yetirir: “Sizi Allah’ta...

Biz Şirk Koştuğumuzu Bilmiyorduk⚠️😰

Resim
Ahirette En‘âm Suresi 22 ila 24. Ayetlerde anlatılanlar⚠️ Kur’an’ın sahnelediği bu gerçeklik hem zihinsel bir sarsıntı hem de derin bir iç hesaplaşma için eşsizdir. --- 😰 “Biz Şirk Koştuğumuzu Bilmiyorduk!” – Ahiretteki O Büyük Yüzleşme “O gün hepsini bir araya toplayacağız, sonra diyeceğiz ki: ‘Hani nerede sizin ortak koştuklarınız?’ İşte o zaman onların bahanesi sadece şu olacak: ‘Rabbimize andolsun ki, biz asla ortak koşanlardan değildik!’” (En‘âm 6:22–23) --- 🔥 1. Sahne: Şirkten Habersiz Yaşayanlar Kur’an’ın sunduğu bu ahiret sahnesi, sıradan bir hesap günü anlatımı değil; insanın kendi nefsini nasıl kandırdığının ve farkında olmadan nasıl şirk içinde yaşadığının dramatik bir tasviridir. Ahirette insanlar toplanacak, Allah şöyle soracak: “Nerede sizin bana ortak koştuklarınız?” Yani, bu dünyada yetki verdiğiniz, kutsadığınız, sözünü benim sözümün önüne geçirdiğiniz her şey ve herkes! İnsanlar ise paniklecek, inkâra kalkışacak:  “Biz aslında hiçbir şey ortak koşmadık!” Ama hem...

Suyun Başında Dua: Kur’an’da Boşa Akan Seslenişin Temsili💧

Resim
💧 Suyun Başında Dua: Kur’an’da Boşa Akan Seslenişin Temsili (Ra’d 13:14) Giriş Kur’an, dua kavramını yalnızca bir dindarlık ritüeli olarak değil, ontolojik bir yöneliş ve kulluğun özü olarak sunar. Bu bağlamda Ra’d Suresi 13:14. ayet, Allah’tan başkasına yapılan duaların beyhudeliğini çarpıcı bir mecaz ile anlatır:  “Ellerini suya doğru uzatan kimse gibi… ama su onun ağzına ulaşmaz.” Bu yazıda, bu ayetteki benzetmenin anlam katmanları çözümlenecek; dua, yöneliş, şirk ve hakikatin metaforik dili üzerinden analiz edilecektir. --- 1. Dua: Bir Bağlantı Arayışı Kur’an’da “dua”, sadece sözlü bir istek değil; kişinin Rabbine yönelmesi, çağrıda bulunması ve varoluşsal bağ kurmasıdır. “Lehü da‘vetü’l-hakk” (13:14): “Hak olan dua yalnızca O’nadır.” Bu ifade, duanın yönünü belirler: sadece Allah’a yönelen dua, cevaba layıktır. Çünkü yalnız O, duayı işitir, görür ve karşılıksız bırakmaz (Bak: Mülk 67:14). --- 2. Ellerini Suya Uzatmak: Dua ile Şirk Arasındaki Uçurum Ayetin ikinci kısmı çok etk...

Toplumların İlerlemesini Engelleyen Unsur: Şirk 🛑

Resim
🛑 Toplumların İlerlemesini Engelleyen Unsur: Şirk 📌 Giriş: Toplumsal Gelişmenin Önündeki Gizli Engel Toplumların düşünsel, ahlaki ve bilimsel olarak gelişmesi; bireyin özgürleşmesine, aklın işletilmesine ve adil bir sistemin kurulmasına bağlıdır. Ancak bu ilerleyişi perdeleyen, çoğu zaman “dini” ya da “kutsal” ambalajla sunulan büyük bir engel vardır: şirk düzeni. Kur’an’a göre şirk; yalnızca bir inanç sapması değil, aynı zamanda bir sosyolojik ve siyasal çöküş nedenidir. --- ⚠️ Şirk Nedir? Şirk, Allah’a ait olan hüküm verme, yasa koyma, değer belirleme ve yönlendirme yetkisini başkalarına vermek; bireyin doğrudan Allah ile olan bağını kesmek ve yerine aracılar koymaktır. 📖 Ali İmran 80:  ❝Allah, size melekleri ve peygamberleri rabler edinmenizi emretmez. Müslüman olduktan sonra size kâfirliği mi emreder?!❞ (Âl-i İmrân, 3/80) Bu ayet, şirk sisteminin dini kisveyle nasıl meşrulaştırıldığını ve buna Allah’ın asla izin vermediğini açıkça ortaya koyar. Peygamberler bile ilahlaştırıl...

Kafir, küfür ve şirk NEDİR?

Resim
Ayetlerin Üzerini Hadis ve Sünnetle Örtmek: Hakkı Gizlemek, Şirki Süslendirmektir Giriş: İlahi Mesajı Perdelemek Kur’an, Allah’ın kelamıdır. O, apaçık bir kitaptır; rehberdir, ölçüdür, nurdur ve furkandır. (Bkz. 2/185; 5/15; 6/114) Ancak bugün, bu kitabın üzeri kat kat hadis, rivayet, mezhep, gelenek, hikâye ve hurafe örtüleriyle örtülmüş; ilahi sözler mecazlara, mecazlar ise insanların otorite iddialarına kurban edilmiştir. Allah’ın ayetleri okunmakta, ama yerine insanların sözleri uygulanmaktadır. Bu durum sadece bir sapma değil, bizzat Kur’an’ın “küfür” ve “şirk” olarak tanımladığı bir sapkınlıktır. Kur’an Yeterlidir: Öğretici Allah’tır Allah, Nebî’ye bile şunu söylemesini emreder: “De ki: Ben de ancak sizin gibi bir beşerim. Bana, ilahınızın ancak bir tek ilah olduğu vahyediliyor.” (Kehf 18/110) Ve bir başka ayette şu uyarı gelir:  “Sana Kitabı indirdik ki, insanlara kendilerine indirileni açıklayasın.” (Nahl 16/44) Nebî’nin görevi vahyi taşımak, ayetleri aktarmak, Allah’ın söz...

Kuranda Teolojik Kibir ve Peygamber Düşmanlığı

Resim
“Allah Fakirdir” Sözü: Zenginlik Kibrinin Teolojik Sapması ve Peygamberi Susturmanın Modern Biçimleri Giriş: Teolojik Sözün Arka Planı Kur’an-ı Kerim, tarihsel kıssaları sadece bir zaman diliminin ibret vesikası olarak değil, her çağda tekrarlanabilen zihinsel ve ahlaki sapmaların ifşası olarak sunar. Âl-i İmrân Suresi’nin 181. ayeti de bu bağlamda, Tanrı’ya yönelik bir alay ifadesi üzerinden zenginliğe dayalı kibir, ilahi otoritenin inkârı ve peygamber karşıtlığını bütünlüklü biçimde gündeme getirir: “Andolsun ki, ‘Allah fakirdir, biz zenginiz’ diyenlerin sözünü Allah işitmiştir. Onların söylediklerini ve peygamberleri haksız yere öldürmelerini yazacağız ve ‘tadın o yakıcı azabı!’ diyeceğiz.” (Âl-i İmrân, 3/181) Bu makale, söz konusu ayet çerçevesinde zenginlik kibrinin teolojik sapması, ganilik ve fakirlik kavramlarının dönüşümü, peygamberlik misyonunun bastırılması ve bu zihniyetin güncel izdüşümleri üzerine Kur’ânî bir okuma sunmayı amaçlamaktadır. --- 1. Ayetin Tarihsel ve Hitabi ...