Kayıtlar

dağlar etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Sessiz Değil Hiçbir Şey: Taşlar, Dağlar ve Duygular Konuşuyor 🔊

Resim
🔊 Sessiz Değil Hiçbir Şey: Taşlar, Dağlar ve Duygular Konuşuyor “Yedi gök, yer ve bunların içindekiler O’nu tesbih eder. Hiçbir şey yoktur ki, O’nu hamd ile tesbih etmesin. Ama siz onların tesbihini anlayamazsınız...” (İsrâ 17/44) Kur’an, evrenin her bir parçasının bir dili olduğunu söyler. Taş, toprak, gök, dağ, rüzgâr… Sessiz değildir. Hepsi konuşur, hepsi tesbih eder. Bu ses, duyan için bir çağrıdır; anlayan için bir ilimdir. Kur’an bu suskun dili açığa çıkarır: intak. Çünkü susmak, yokluk değil; çoğu zaman hakikatin en gür sesidir. --- 🌍 Yer ve Gök: Sorumluluğun Ağır Dili “Emaneti göklere, yere ve dağlara sunduk; onlar yüklenmekten çekindiler. Onu insan yüklendi.” (Ahzâb 72) Gök, yer ve dağlar... Sadece sahne değil, şahittirler. Onlar da konuşur: “Bu yük bize ağır gelir.” dercesine geri çekilirler. Bu, onların bilinçsiz değil; irade karşısında tepki veren varlıklar olduğunu gösterir. --- 🔥 Cehennem: İsyan Eden Mekân “Cehenneme: ‘Doldun mu?’ denir. O: ‘Daha yok mu?’ der.” (Qāf 30...

SEBE SURESİ "Medeniyetin Aynası"

Resim
🌪️ 1. "Sebe" Medeniyetin Aynasıdır: Surenin ismini aldığı Sebe kavmi , teknolojik olarak gelişmişti. Dağları delmiş, vadilere setler yapmışlardı. (34:15) Bu, kurak Arabistan'da bir mühendislik mucizesiydi. Ama sonra “ Arim seli ” geldi (34:16) ve her şey yok oldu. ❗️ Şaşırtıcı soru:   Kur’an’da neden bu kadar "ilerlemiş" bir toplumun çöküşünü anlatmak gerekmişti? Çünkü sadece "maddi mühendislik" değil, ahlak mühendisliği de gerekir. Aksi hâlde çöküş kaçınılmaz. 👁‍🗨 2. Cinler Süleyman’a Hizmet Ediyordu Ama... Süleyman’ın emrinde cinler yani istihbarat gücü  vardı (34:12-13). Ama onların onun öldüğünü bile anlamadıkları bir sahne var: "Onun ölümünü onlara, yalnızca asasını yiyen bir ağaç kurdu gösterdi." (34:14) ❗️ Şaşırtıcı mecaz: En kudretli kral bile bir ağaç kurdu kadar sessiz sedasız düşebilir. İktidar içten çöker. Güç dediğimiz şey, sadece ayakta duran bir asaya bağlıysa , gerçekte ne kadar güçlüdür? 🧠 3. Şeytan’...

KARİA SURESİ "değerlerin altüst olması"

Resim
🌪 Surenin Adı: “Kâria” “Kâria”, kökü itibariyle “şiddetle çarpan, yıkan, çalan, çarpan” anlamındadır. Arapça’da kapıyı şiddetle çalmak , sert bir darbeyle vurmak ya da ani bir gürültüyle yıkmak anlamına gelir. 🎧 Yani kıyamet burada “bir çöküş” değil, “şok eden bir çarpışma” olarak tanımlanıyor. Sana çarpan o şey nedir, bilir misin? Bu sorunun kendisi zaten rahatsız edicidir. Çünkü üç kez sorulur: “El-Kâriah” (Şiddetle çarpan) “El-Kâriah nedir, bilir misin?” “Onun ne olduğunu sana bildiren ne olabilir ki?” Sanki bir şey sürekli zihne vuruyor. Bu, psikolojik bir "uyan!" çağrısı. 🌀 Zihinleri Altüst Eden Manzara (Ayet 4–5): يَوْمَ يَكُونُ النَّاسُ كَالْفَرَاشِ الْمَبْثُوثِ “O gün insanlar, dağılmış pervaneler gibi olurlar.” Burada insanlar bütün yönlere savrulan, kontrolsüz uçuşan kelebekler gibi tasvir edilir. Ama neden kelebek değil de “فراش” (pervane)? 🦋 Feraş , alevin etrafında dönen, ışığa doğru kendini yok edene kadar savrulan böceklerdir...

Sessizlerin Konuşması: Kur’an’da İntak Sanatı 🗣

Resim
Sessizlerin Konuşması: Kur’an’da İntak Sanatıyla Varlıkların Dil Bulması Kur’an, sadece bir mesaj kitabı değil, aynı zamanda bir kelâm estetiğidir. Bu estetiğin en güçlü anlatım araçlarından biri, intak sanatıdır: Aslen konuşmayan varlıklara bilinç ve ifade yükleyerek konuşturmak. Kur’an’ın birçok yerinde dağlar, gökler, yer, deriler, uzuvlar, cehennem, hatta Kitap bile konuşur. Bu sanatsal tercih sadece bir anlatım süsü değil, derin bir varlık anlayışının dışavurumudur.