Bu Blogda Ara

saptırma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
saptırma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Haziran 2025 Çarşamba

Fâtiha’nın Hikmetli Uyarısı 📌

Fâtiha’daki sapma yollarını belirleyen üç temel şeytanî taktiği Kur’an'daki kıssalarla bağlantı kurarak analiz edelim:

UYARI / HATIRLATMA


Bu metinlerde yer alan görüş, yorum ve çıkarımlar, beşerî çabanın bir ürünüdür.

Lütfen her ifadeyi Kur’an’ın bütünüyle değerlendirin; ayetlerin rehberliğinde tartın, ölçün ve doğrulayın. Hakikatin tek ölçüsü Allah’ın kitabıdır. Yanlış varsa bize, doğru varsa Allah’a aittir.

Diğer kategorize edilmiş yazılarımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz

4 Mayıs 2025 Pazar

Kur’an’da Kelimelerin Tarifi ve Anlamın Saptırılması 📖

📖 Kur’an’da Kelimelerin Tarifi ve Anlamın Saptırılması



1. Giriş: Kelimenin Hakikati


Kur’an’da “kelime” sadece sesli bir ifade değil, aynı zamanda hakikati, yasayı, ilkeleri ve vahyi temsil eden köklü bir kavramdır. “Kelimâtullâh” yani Allah’ın kelimeleri; doğruluk, adalet ve hidayet yüklü anlamlar taşır (En‘âm 115). Bu nedenle kelimenin anlamı, içeriği ve konumu, Kur’an’a göre sorumluluk yüklü bir mesele haline gelir.



---


2. Kelimeleri Yerinden Saptırmak (Tahrif)


Kur’an, geçmiş toplumların Allah’ın kelimelerini “yerinden saptırdığını” bildirir. Bu yalnızca lafzı değiştirmek değil, daha çok anlamı bağlamından koparıp başka maksatlarla kullanmak anlamına gelir:


> “Onlar sözü yerlerinden değiştiriyorlar (yuharrifûne el-kelime ‘an mevâdi‘ihî).”

(Maide 13)




Bu uyarı, sadece Ehl-i Kitap’a değil, vahiy ile muhatap olan herkese yöneliktir. Çünkü hakikatin kelimelerle çarpıtılması, toplumsal bozulmanın temelidir.



---


3. Eğip Bükerek Konuşturmak: Anlam Tahrifi


Kur’an, bazı kişilerin dini kelimeleri dillerini eğip bükerek, onları gerçek anlamlarından uzaklaştırarak kullandıklarını bildirir:


> “Kitap’tan sanasınız diye, dillerini Kitap’la eğip bükerler. Oysa söyledikleri Kitap’tan değildir…”

(Âl-i İmrân 78)




Bu tutum, kelimenin değil, niyetin bozulmasıyla gerçekleşen bir anlam tahrifidir. Kur’an, kelimelerin niyetle birlikte anlam kazandığını vurgular.



---


4. Hakkı Gizlemek, Kelimeyi Örtmektir


Bazı kimseler, bildikleri halde hakkı gizler. Bu da kelimeyi tarif etmenin başka bir biçimidir:


> “Gerçeği bildikleri halde gizliyorlar.”

(Bakara 146)




> “Kelimeyi duyup da sonra bilerek onu tahrif edenler...”

(Bakara 75)




Burada kelimeyi duyup, doğru anlamı örtmek, hakikate karşı yapılan bilinçli bir eylem olarak tanımlanır.



---


5. Allah’ın Kelimesi Sabittir ve Bozulmaz


Kur’an, bozulmayan tek sözün, Allah’ın kelimesi olduğunu bildirir. O söz doğru ve adildir:


> “Rabbinin kelimesi doğruluk ve adalet bakımından tamamlanmıştır.”

(En‘âm 115)




Bu kelimeler sabittir, değiştirilemez:


> “Allah’ın kelimeleri için değişme yoktur.”

(Yunus 64, Kehf 27)





---


6. Tahrif ile Tevil Arasındaki Ayrım


Kur’an, bazı ayetlerin anlam bakımından “müteşâbih” olduğunu ve onların anlamına ulaşmanın niyetle ilişkili olduğunu söyler. Tevil, doğru niyetle yapılırsa anlamı açar; eğrilik taşıyan kalpler ise anlamı arzularına göre eğer:


> “Kalplerinde eğrilik olanlar, fitne aramak ve onu kendi arzularına göre tevil etmek için müteşâbih ayetlerin peşine düşer.”

(Âl-i İmrân 7)




Burada niyet, kelimenin doğru kullanımını belirleyen temel ölçüdür.



---


7. Sonuç: Kelimenin Sadakati Hakikate Olmalıdır


Kur’an’a göre kelimeler, hakikatin taşıyıcısıdır. Anlamı bozmak, sadece bir dil oyunu değil; aynı zamanda hakikate, topluma ve Allah’a karşı işlenmiş bir sorumsuzluktur. “Kelime”, ancak “sıdk” ve “adl” temelinde kullanıldığında yerli yerindedir. Bu yüzden Kur’an, kelimelerin sadakatle korunmasını bir emanet olarak sunar.



---