Bu Blogda Ara

ego etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ego etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Haziran 2025 Salı

ŞUARA SURESİ "şiir değil ama şiirden öte" 🎭


💥 1. SURENİN BAŞLAYIŞI: 

"Ṭâ Sîn Mîm" (26:1)


🎭 “Ey söz ehli! Kulak verin, bu sure bir şiir değil ama şiirden ötedir.”
Kur’an, insanın söze hükmetme kudretini elinden alır ve der ki: “Bu sözler kul ürünü değil, Rab sesidir.”


🪬 2. VAHİYİN GÖNLÜNE DÜŞTÜĞÜ NEBİ: YIKILMA!

"Bu ayetler apaçık Kitab’ın ayetleridir. Belki de kendini helâk edeceksin; inanmazlarsa diye." (26:2-3)

Burada şaşırtıcı olan şu:
Vahiy, Nebî’yi coşturmaz sadece, ağlatır da…
Sana verilir ama herkese işlemez.
Ve sen, kalpleri kıramazsın, parçalayamazsın, ama kendin parçalanırsın.
Bu ayet, bir gönül kırıklığı tefsiridir.


🧿 3. FİRAVUN’UN TAHTI ÜZERİNDEN GELEN SİHİR VURGUSU

"Bu, sadece uydurulmuş bir sihirdir diyorlar." (26:6)

Onlara göre söz ancak sihir olabilir.
Hakikat, düzene zarar veriyorsa, “tehlikeli” sayılır.
Kur’an, onların tanımadığı bir dil konuşur: Zihinleri çözen, zincirleri kıran bir dil.
Ve bu dil, çıkarı olanlar için sihir gibi korkutucudur.


🐍 4. MÛSÂ'NIN ASASI: İKİ ALEM ARASINDAKİ KOPUŞ ANLARI

"Asanı yere bırak!" O birden büyük bir yılan oluverdi. (26:32)

Bir baston, nasıl olur da bir bilinç kıvılcımına dönüşür?
Asa, sadece fiziksel bir sopa değildir.
Asa, kontrol edilen egodur.
Sen onu yere atarsan (kontrolden çıkarırsan),
o seni yutar!


🔥 5. İMAN EDEN SİHİRBAZLARIN KORKUSUZ TUTUMU

"Rabbimize iman ettik." (26:47)

Bir an önce Firavun’un yanında duranlar,
bir kelam duyup inanç devrimcilerine dönüşüyor.
Ve o an anlıyoruz ki:
Bazı sözler var, insanın ruhuna yıldırım gibi düşer.
Ne tartışma ister ne süre.


🌊 6. DENİZİ GEÇEN, FİRAVUN’U YUTAN SU:

"Sizi kurtardık, Firavun'u ise boğduk." (26:65-66)

Akıp giden su benim diyordu. Ne oldu?

Aynı deniz:

  • Bir taraf için kurtuluş,

  • Öbürü için helak.
    Kur’an’da su, nötr değildir.
    Senin niyetin neyse, ona göre şekil alır.
    Tıpkı vahiy gibi: Kimine şifa, kimine sapıklık.


🪬 7. İBRAHİM: PUTLARI KIRAN, EVRENİ SORGULAYAN

"Ben Rabbime gidiyorum, O bana yol gösterecek." (26:89)

İbrahim’in Rabbi, bir “koordinat” değil, bir yöneliştir.
O, yıldızlara, aya, güneşe tapmaz.
Çünkü o, içsel yönelişin rehberidir.
İbrahim, dışsal objelerden içsel sezgiye geçişin adıdır.


8. HAKİKATİN KURUMUŞ DİLLERE ÇARPIŞI:

"Ve Biz onlara şiir öğretmedik, bu onlara yakışmaz da." (26:224)

Burada şaşırtıcı bir gerilim var.
Surenin adı Şuarâ (Şairler) ama sonunda deniyor ki:
“Kur’an şiir değil!”
Çünkü Kur’an, gönle işleyen hakikatin ta kendisidir.
O, mısralara sığmaz.
Şairler bir kervandır ama öncüsü vahiydir.


🎭 9. SON AYET: ŞAİRLERİN AKLANMASI

"Ancak iman eden, salih amel işleyen ve Allah’ı çokça zikreden şairler müstesna." (26:227)

Sanat tek başına kurtarmaz.
Ama bilinçli sanat bir devrimdir.
Kur’an’ın gözünde “şiir” değil, niyet ve yön önemlidir.

13 Haziran 2025 Cuma

NAZİAT SURESİ "ölümün ruhsal haritası "



Nâzi‘ât Suresi: Ölümün Nabzında Gizli Kozmik Yolculuk


📜 1. Şok: Sure ismiyle başla — "Nâzi‘ât" ne demek?

"وَالنَّازِعَاتِ غَرْقًا"
“O söküp alanlara andolsun…” (79:1)

Buradaki “nâzi‘ât” kelimesi, şiddetle, zorla söküp alan varlıklar anlamındadır.
Ama neyi?
Kimi tefsirler “melek” der; kimi “ölüm anındaki ruhları”. Fakat Kur’an’ın ritmi burada çok daha derin bir senaryoyu sahneye koyar:

Bu “nâzi‘ât”, varlıkları köklerinden söken bir kuvvet, belki de bilinci, bedenden ayıran kozmik eldir.
Bize ölüm gibi gelen şey, aslında bir çekilme ve yükselme sürecidir.


🚀 2. Kozmik Kontrast: Çekenler, Yüzüp Gidenler, Öne Geçenler…

Sure peş peşe şu ifadeleri getirir:

"ve’n-nâşitâti neştan / ve’s-sâbihâti sebhan / fe’s-sâbiqâti sebqan / fe’l-müdebbirâti emran" (79:2–5)

Bu ayetlerdeki “yüzüp gidenler”, “öne geçenler”, “işi düzenleyenler” ifadeleri;
bir sistemin işlediğini gösterir.
Yani:

  • Ruh, şiddetle çekilir (naz‘)

  • Sonra nazikçe çözülür (neşt)

  • Ardından bir akışa bırakılır (sebh)

  • Ve yarış gibi öne geçer (sebq)

  • Son olarak da kozmik planın düzenlenişi içinde yerini alır (tedbîr)

Bu, ölümün ruhsal haritası gibidir.
Ama belki de daha fazlası:

Bilincin uyandığı her an da böyle bir “çekiliş, çözülüş, akış, sıçrayış ve yerini buluş” yaşanmaz mı?


🏛 3. Firavun’a Neden Bu Kadar Yer Veriliyor?

“Mûsâ sana gelmedi mi?” (79:15)
“Firavun’a güçlü mucizeyle gitti.” (79:16)
“Fakat yalanladı ve isyan etti.” (79:21)

Nâzi‘ât Suresi, Firavun’u sadece bir tarihi figür olarak anlatmaz.
O, şu anki egonu, kibri, kontrol hastalığını temsil eder.

“Ben sizin en yüce Rabbinizim!” (79:24)

Bugün kim kendi içinden bu cümleyi fısıldamıyor ki?

Bu yüzden Musa’nın mesajı senin içindeki Firavun’a yöneliktir.


⏳ 4. Kıyamet Gelmeyecek mi Zannettiniz?

“O büyük sarsıntı geldiğinde…” (79:34)
“İşte o gün, insan ne için çabaladığını hatırlayacak.” (79:35)

Surenin ritmi burada hızlanır.
Kıyamet, sadece dışsal bir olay değil, bir bilinç çöküşü ve yeniden doğuş anıdır.

Çünkü:

“Sadece tek bir ses (sayha) olur, hemen herkes uyanır!” (79:13-14)

Bu ses bazen bir felaket, bazen bir hakikat, bazen Kur’an’daki bir ayet olabilir.


🌌 5. Zaman Algısını Tersyüz Eden Ayet

“Sadece bir akşam ya da kuşluk vakti kadar kaldıklarını sanırlar.” (79:46)

Bu ayet, insanın zaman algısını parçalar.
Dünya hayatı ne kadar uzun görünse de, öteki taraftan bakıldığında:

Sadece bir “göz kırpması”, bir “anı”, bir “rüya kesiti” gibidir.

Sen bugün kaç yıl yaşadığını sanıyorsun?
Aslında sadece bir kuşluk vakti sürdü.
Ve bitti.


🌠 Şaşırtıcı Sonuç

Nâzi‘ât Suresi, bize ölümü değil, bilincin evrimini anlatır:
İnsanı bedeninden söküp, sonsuzluk okyanusuna atan bir rüzgâr…
Ve o rüzgârda, Musa ile Firavun’un savaşı senin içinde hâlâ sürüyor.


💡 Şimdi Düşün:

Bir gün sen de çekileceksin.
Sorun şu: Sürüklenerek mi, yüzerek mi?


UYARI / HATIRLATMA


Bu metinlerde yer alan görüş, yorum ve çıkarımlar, beşerî çabanın bir ürünüdür.

Lütfen her ifadeyi Kur’an’ın bütünüyle değerlendirin; ayetlerin rehberliğinde tartın, ölçün ve doğrulayın. 

Hakikatin tek ölçüsü Allah’ın kitabıdır. Yanlış varsa bize, doğru varsa Allah’a aittir.

Diğer kategorize edilmiş yazılarımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz