Kayıtlar

İSLAM etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Hakikat Üzerine Tartışanlar

Resim
  ​⚡ Mümin 4: Hakikat Üzerine Tartışanlar   Bilgi mi, İnkarın Maskesi mi? ​I. 🚪 Giriş: Hakikatle Kavga Eden Zihin ​İnsanoğlu anlam arayışında, çoğu zaman gerçeği kavramak için değil , onu alt etmek için tartışır. Kur’an, bu zihinsel eğilimi “Allah’ın ayetleri hakkında tartışmak” ifadesiyle tanımlar. Bu tartışmanın asıl hedefi, hakikati öğrenmek değil; onu bastırmak, üstün gelmek ya da şahsi bir meşruiyet üretmek içindir. ​İşte bu yüzden Mümin Suresi'nin 4. ayeti, keskin bir ayrım yaparak niyetin altını çizer: ​ “Allah’ın ayetleri hakkında, inkârcılardan başkası tartışmaya girişmez.” ​Bu ifade, tartışmanın yöntemini değil, altında yatan niyeti sorgular. Kur’an, akıl yürütmeyi ve tefekkürü yasaklamaz; ancak hakikati manipüle etmek, eğip bükmek için yapılan her tür tartışmayı kökten reddeder. ​II. 💡 “Ayetler Üzerine Tartışmak”: Eğip Bükmek ​"Ayet" kavramı, hem Allah’ın kelamındaki işaretleri hem de evrendeki yaratılış ve düzenin yasalarını kapsar. Dolayısıyla...

Kur'an Kelimelerinin Anlamın Aslına Dönüşü

Resim
​📖 Kur'an'da Kelimelerin Tanımı ve Anlamın Aslına Dönüş Metodolojisi ​Bir kavramın Kur'an'daki tanımı, kökü ve uygulaması üzerine yapılan bu inceleme, kelimenin kökenine dönmeden hakikate ulaşılamayacağı tezi üzerine kurulmuştur. Kur'an dili, anlamı koruyan bir ilahi sistemdir. ​💡 Giriş: Kelimenin Köküne Dönmeden Hakikate Ulaşılamaz ​Kur'an'daki bir kavramın yerini ve işlevini anlamak için, öncelikle Allah'ın o kelimeyi nasıl tanımladığına bakmak gerekir. Her kelimenin yaratılış kökü (fitrî anlam alanı) ve vahiydeki kullanım biçimi (ilahi anlam çerçevesi) vardır.  Bugünkü dinî tartışmalar, kelimelerin Kur'an'daki asli bağlamlarından koparılmasından kaynaklanır. Tıpkı "şemsiye" örneğinde olduğu gibi (güneşten koruyandan yağmurdan koruyana dönüşüm), dinî kavramlarda da aynı dönüşüm, hakikatin yerini şekilciliğin almasına yol açar.   Asıl soru: "Allah o kelimeyle hangi ilkeyi anlatmak istedi?" ​I. Kur'an'da Kavra...

Zerreyle Ölçülen Hayatlar

Resim
  ​💫 Zerreyle Ölçülen Hayatlar: İlahi Adaletin En Hassas Terazisi ​ (Zilzâl Sûresi 7–8. Ayetler Üzerine Bir Düşünce) ​I. ⚖️ Dünyanın Ölçüsü ve Ahiretin Hassasiyeti ​ İnsanoğlu bu dünyada bir ölçme telaşı içindedir. Demiri tonla , meyveyi kiloyla , altını gramla , elması ise karatla tartarız. Ölçü birimlerimiz, maddelerin büyüklüğüne göre değişir. ​Peki, ahiretteki o büyük mahkemede tartının ölçüsü ne olacaktır? Hiçbir terazinin tartamayacağı, gözün dahi seçmekte zorlanacağı kadar ince bir birimle : Zerre ile. ​Kur’an, bu mutlak adaleti iki sarsıcı ayetle mühürler: ​ “Kim zerre kadar hayır yapmışsa onu görür. Kim de zerre kadar kötülük işlemişse onu görür.” (Zilzâl Sûresi, 7–8) ​Bu iki kısa ayet, insanlık tarihinin en derin, en hassas adalet beyanıdır. Çünkü burada artık ton değil, kilo değil, mikron değil; ZERRE konuşur. Bu demektir ki: Allah'ın Terazisinde hiçbir şey —ama hiçbir şey— kaybolmaz! ​II. 🔍 Zerre: Görülmeyen, Ama Kaydedilen ​ Zerre (ذرة) ; Ar...

Süslenmiş Sesler, Susturulmuş Anlamlar ​📖

Resim
​📖 Süslenmiş Sesler, Susturulmuş Anlamlar: Kur’an’ı Dinlemek mi, Düşünmek mi? ​I. Makamın Gölgesinde Kaybolan Kitap ​Bugün Kur’an, sesiyle yüceltilen fakat ironik bir şekilde sesiyle susturulan bir kitaba dönüştü. ​Biri onu güzel bir makamla okuduğunda "ne güzel ses!", "maşallah ne tilavet!" nidaları yükselir. O an, dinleyici kitlenin bilinci değil, sadece estetik algısı tatmin edilir. Ancak aynı ayetler anlamıyla, sorgulayıcı bir bilinçle ele alındığında rahatsızlık başlar: "Bu kadar sorgulama!", "O kadar da derinleşme!", "Sen kim oluyorsun da ayeti yorumluyorsun?" ​Kur’an, anlaşılmak için değil, adeta fon müziği gibi dinlenmek için açılıyor artık. Oysa Yüce Allah, bu durumu net bir uyarıyla tersine çevirir: ​ “Onlar Kur’an üzerinde hiç düşünmezler mi? Yoksa kalplerinin üzerinde kilitler mi var?” (Muhammed, 47/24) Bu ayet, okuyuşun değil, düşünüşün esas olduğunu; tilavetin zirvesinin, tefekkürün derinliği olduğunu hatırlatı...

Yeryüzünde Dolaşmak ve Fark Etmek

Resim
  🌍 Yeryüzünde Dolaşmak ve Fark Etmek: Akleden Kalbin Uyanışı ​ Giriş: Kur’an’da bilgi, salt bir zihinsel faaliyet olarak değil; ahlaki, vicdani ve derin bir idrak olarak tanımlanır. Bu anlayışın merkezinde, yalnızca düşünceyi değil, aynı zamanda hissedişi ve idraki de içeren “akleden kalp” kavramı yer alır. Özellikle Hac Suresi 22:46. ayeti, bu idrakin yeryüzündeki bir ibret yolculuğu ile nasıl kazanılacağını göstererek, bilginin yerini ve kaynağını yeniden tanımlar. ​1. Kalp, Aklın Merkezidir: Bilginin Vicdani Boyutu ​Kur’an, “akletme” eylemini sürekli olarak kalple ilişkilendirir: ​“Onların kalpleri vardır ama onlarla akletmezler.” (A’râf 7:179) ​Bu yaklaşım, aklın donuk bir zeka değil, uyanmış bir vicdan olduğunu vurgular. Gerçek akletmek, yalnızca mantıksal çıkarımlar yapmak değil; doğruyu hissedebilmek, ahlaki gerçekliğe karşı içsel bir duyarlılık geliştirmektir. Akıl, kalple bütünleştiğinde hikmete dönüşür. ​2. Hac 22:46: Dolaşmak, İbret Almaktır ​Hac Suresi, in...

İMTİHAN VE HALİFELİK

Resim
  İMTİHAN VE HALİFELİK: KENDİNİ BİLMEKLE YERYÜZÜNÜN EMANETİ ARASINDA ​Giriş: Bilginin Değil, Bilincin Açığa Çıkışı ​Kur’an’da sıklıkla geçen “imtihan” (بلاء / ابتلاء) ve “halife kılmak” (خلف) kavramları, genellikle yüzeysel biçimde “Allah’ın kullarını sınaması” ve “insanı yeryüzüne egemen kılması” şeklinde yorumlanır. Oysa bu ifadeler, yalnızca bir güç ilişkisini değil; bilincin açığa çıkışını ve sorumluluğun sürekliliğini anlatan temel varoluşsal meselelerdir. ​Kur’an’a göre Allah, “her şeyi bilendir” (Alîm). Dolayısıyla denemek, bilmediğini öğrenmek için değil; insanın kendini bilmesi içindir. Aynı şekilde, halifelik bir “saltanat” ya da “hükmetme yetkisi” değil, emanetin kuşaktan kuşağa taşınması anlamına gelir. ​1. İmtihanın Odak Noktası: Kendini Keşif ​Kur’an’da Allah’ın “denediği” ifadesi, ilahî bir bilgi edinme eylemi değil, insan açısından bir potansiyeli açığa çıkarma eylemidir: ​ “O, hanginizin daha güzel iş yaptığını denemek için ölümü ve hayatı yaratmıştır...

İslam’ın Kaynak Krizi

Resim
​İslam’ın Kaynak Krizi: İlahi Din mi, Beşerî Araklama mı? ​Giriş: Tamamlanmış Din ve Bulanıklaşan Vahiy ​İslam inancının temel direği olan Kur’an-ı Kerim, dinin kemale erdiğini açıkça ilan eder: “ Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam’a razı oldum. ” (Mâide 5:3). Bu ayet, ilahi mesajın bütünlüğünü, tamamlanmışlığını ve herhangi bir eklemeye veya eksiğe ihtiyaç duymadığını kesinleştirir. ​Ancak tarih boyunca, bu tamamlanmış dinin saf kaynağına beşerî yorumlar, siyasi çıkarlar, kültürel gelenekler ve mezhepsel dogmalar eklenerek yeni bir “din dili” oluşturulmuştur. Bu yeni yapı, Allah’ın gönderdiği ilahi ilkeleri değil; mezhep, tarikat ve şahıs otoritelerinin şekillendirdiği beşerî kuralları merkeze almıştır. Sonuç, ne yazık ki “Allah’ın dini” olmaktan çıkmış, Allah’a rağmen veya O’nun otoritesini gasp ederek oluşturulan bir inanç sistemi haline gelmiştir. Vahyin saf suyu, tarihsel akış içinde bulanıklaştırılmış; “...

Vahyin Toplumsal Evrimi 🔁

Resim
Vahyin Toplumsal Evrimi: Âdem’den Son Nebî’ye Kur’an Perspektifiyle 1. Giriş Kur’an’a göre vahiy, bireysel bir deneyim değil, toplumsal bir uyarıdır. Elçiler, içinde bulundukları toplumun diline, kültürüne ve üretim biçimine uygun bir mesaj ile gelirler. Bu sadece konuşulan dili değil, kullanılan mecazları, örnekleri ve hukuk düzenini de kapsar: “Biz her elçiyi, kendi kavminin diliyle gönderdik ki onlara açıkça anlatsın…” (İbrahim 14:4) İnsanlık tarihinin ekonomik ve sosyal gelişimi, tarım toplumlarından hayvancılık kültürüne, oradan şehirleşmeye ve nihayet ticaret merkezli toplumlara doğru evrilmiştir. Kur’an’daki kıssalar, bu toplumsal evrimi yansıtan bir süreklilik içinde yer alır. --- 2. Toplumsal Evrim ve Vahyin Üslubu Toplum Tipi Nebî(ler) Kur’an Ayetleri Öne Çıkan Mecazlar & Temalar Tarım Toplumu Âdem, Âdem’in iki oğlu, Nûh Bakara 2:35, Mâide 5:27, Nûh 71:17–18 Ağaç, meyve, yasak ürün, toprak bereketi, ekin Hayvancılık Toplumu Sâlih, İbrahim, Mûsâ Şems 91:13, Hûd 11:64, Kasa...

Tevhit Bayrağın Dinleştirilmesi😱

Resim
🏳️ Bayrakları Dinleştirmek: Tevhid Akîdesine Aykırı Bir Sembol Yanılgısı 📌 Giriş: Bayrak Nedir, Ne Değildir? Bayraklar, tarih boyunca milletlerin siyasal varlıklarını ve toplumsal birliklerini temsil eden sembollerdir. Bir devletin egemenliğini, bir halkın ortak hafızasını ve örfünü yansıtırlar. Bu anlamda, bayrak bir milli semboldür; dini bir kutsal değil. Bayrağa el basmak, önünde durmak, yere düşerse kaldırmak gibi davranışlar genellikle dini değil, milli birliğin ve toplumsal aidiyetin sembolü olarak yapılır. Bu bağlamda bayrağa saygı duymak, halkın ortak tarihine ve mücadelesine değer vermektir. Ancak sorun, bu sembollere dinî anlamlar yüklenmesi ve İslam’ın bir parçası gibi sunulmasıyla başlar. Çünkü bu, İslam’ın vahiy temelli şeâir anlayışıyla çelişir. --- 🕌 Şeâir: Allah'ın Belirlediği Simgelerdir Kur’an’a göre dinin şiarları (şeâir), yalnızca Allah’ın belirlediği simgelerdir: “Kim Allah’ın şeâirine saygı gösterirse, bu kalplerin takvasındandır.” (Hac 22:32) Bu şeâir aras...

Dreams and Science in the Qur'an: A Bridge Between the Subconscious, Curiosity, Fear, and Divine Communication

✒️ Dreams and Science in the Qur'an: A Bridge Between the Subconscious, Curiosity, Fear, and Divine Communication Dreams: A Language Both Divine and Psychological In the Qur'an, dreams are not ordinary images. Some are divine messages, others psychological reflections, and still others symbolic expressions of both personal and collective subconscious realities. Modern science describes dreams as a space where the brain performs “memory cleansing,” “emotional discharge,” and “mental simulation” during sleep. Re-reading Qur'anic dreams through this lens offers surprising insights into both human psychology and the structure of revelation. 🧠 1. DREAMS AND BRAIN ACTIVITY: What Does Science Say? REM Sleep and the Subconscious: During REM (Rapid Eye Movement) sleep, the phase where dreams occur most vividly, the emotional centers of the brain interact with memory, reasoning, and decision-making systems. This interaction enables emotional release, simulation of fears, a...

Kuran’da Rüya ve Bilim

Resim
🌌 Kuran’da Rüya ve Bilim: Bilinçaltı, Merak, Korku ve İlahi İletişim Arasında Bir Köprü Rüya, Hem İlahi Hem Psikolojik Bir Dildir Kuran’da rüyalar sıradan imgeler değildir. Bazıları ilahî mesaj, bazıları psikolojik yansıma, bazıları ise hem bireysel hem toplumsal bilinçaltının sembolleridir.  Modern bilim ise rüyayı, beynin gece boyunca “hafıza temizliği”, “duygu boşaltımı” ve “zihinsel simülasyon” yaptığı bir alan olarak tanımlar. Kur’an’daki rüyaları bu çerçevede yeniden okumak, hem insan psikolojisinin derinlerine hem de vahyin yapısına dair şaşırtıcı bulgular sunar. --- 🧠 1. RÜYA VE BEYNİN ÇALIŞMASI: Bilim Ne Der? REM Uykusu ve Bilinçaltı: Uyku sırasında özellikle REM evresi, rüyaların yoğun olarak görüldüğü aşamadır. Bu evrede duyguların merkezi, hafıza ve mantık, karar alma etkileşir. Bu etkileşim, duygusal yüklerin boşaltılması, kaygıların simüle edilmesi ve gelecek senaryolarının zihinsel olarak test edilmesiyle sonuçlanır. 📌 Kur’an’daki rüyalar da bu bilimsel tabloya bi...