Kayıtlar

şeytan etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Ayetler okununca Şeytan çarpmışa dönenler üzerine

Resim
Ayet Duyunca Şeytan Çarpmış Gibi Geri Çekilen Gelenekçi Zihniyet: Kur’an’a Alerjik Tepkiler Üzerine Günümüzde kendini “dindar” olarak tanımlayan birçok insan, Kur’an’dan bir ayet duyduğunda irkilmekte, rahatsız olmakta ve adeta “şeytan çarpmış” gibi tepki vermektedir. Özellikle bu ayet, yerleşik bir hurafeyi, mezhepsel bir görüşü veya geleneksel bir uygulamayı sorguluyorsa, tepkiler daha da şiddetli hâl alır. Kur’an’ın kendisini referans alarak konuşanlara “mealci”, “sapık” veya “hadis düşmanı” gibi etiketlerle saldırılır. Bu tutumun altında yatan zihinsel ve inançsal sorunlar, doğrudan Kur’an’ın eleştirdiği bir tavırdır. 1. Kur’an’dan Kaçış: Ayetin Sözünü Taşımaya Tahammülsüzlük Kur’an’ın kendisi, bazı insanların Allah’ın ayetleri karşısında neden rahatsız olduklarını şöyle açıklar:  “Onlara Allah’tan gelen bir ayet okunduğunda, inkâr edenlerin yüzlerinden inkârı anlarsın. Neredeyse sana saldıracaklar.” (Hac, 22/72) Bu ayet, ayetle karşılaştıklarında öfkeye kapılan, yüzü şekilden...

Kuran’a Göre Şeytandan Allah’a Sığınmak

Resim
Kur’an’a Göre Şeytandan Allah’a Sığınmak: Epistemik Temizlik ve Vahyin Tek Kaynaklığı 🔹  Kur’an, insanın düşünce dünyasında beliren saptırıcı dürtülere karşı bilinçli bir korunma eylemi olarak “Allah’a sığınma” ilkesini vurgular. Bu, salt bir korku refleksi değil; zihinsel, kavramsal ve epistemik olarak istikamet üzere kalabilmek için geliştirilen aktif bir bilinç tutumudur. Özellikle şeytanın dürtüsü, vesvesesi ve kışkırtması gibi ifadelerle tanımlanan bu saptırıcı güce karşı tek çözüm, Kur’an’a göre, yalnızca Allah’a yönelmek ve başka hiçbir otoriteye tabi olmamaktır. --- 🔹 ŞEYTANDAN ALLAH’A SIĞINMA: AYETLERİN BAĞLAMSAL İNŞASI 1. A‘râf 7/200: “Eğer şeytandan sana bir dürtü (nâzeğun) gelirse hemen Allah’a sığın. Çünkü O, işitendir, bilendir.” Bu ayet, şeytanın doğrudan değil, dürtü (nazğ) şeklinde içsel bir çağrışım, bir fikir veya zihin oyunuyla insana yaklaştığını belirtir.  Buradaki dürtü; insanın kalbine doğan vesvese, yanlış yönlendirme ya da sapma eğilimi olabilir. B...

İnsanın İçindeki Melek ve Cin: Şeytanî Bilincin Anatomisi

Resim
İnsanın İçindeki Melek ve Cin: Şeytanî Bilincin Anatomisi İki Kaynaklı Varlık Olarak İnsan Kur’an’da insan, hem fiziksel hem de metafiziksel boyutlarıyla çok katmanlı bir varlık olarak tanımlanır. Yaratılışında toprak (sükunet, beden, aidiyet) ile birlikte ruhtan üfleme (bilinç, akıl, ilahi irtibat) birlikte zikredilir (Hicr 15/29). Ancak bu ruhsal yapının taşıyıcısı olan bilinç, kendi iç dinamiklerinde hem melekî hem de cinî yönleri taşır. Bu iki yön, insanın içsel çatışmalarını, ahlaki mücadelelerini ve nihai tercihini belirler. Melekî Yapı: Bilince Yön Veren İlahi Sistem Kur’an’da melekler, Allah’a isyan etmeyen, emredileni yapan (Tahrim 66/6) varlıklar olarak tanımlanır. Onlar düşünmez, sorgulamaz, sadece hakikati uygular. İnsanın içindeki vicdan, sorumluluk bilinci, hakikate meyil gibi yönler bu melekî yapının tezahürü gibidir. Bir anlamda melek, insanın içinde programlanmış “ilahi ses”tir: “Her insan için bir sürücü ve bir şahit vardır.” (Kaf 50/21) Bu şahitlik bilinci, insanın i...

İBRAHİM SURESİ "bina değil bilinç " 🧱

Resim
İbrahim Suresi, sadece Kur’an’dan bakıldığında başlı başına sarsıcı ve derin mesajlar içeren bir vahiydir. 🌌 1. Karanlıklardan Nura Çıkaran Kitap “...Seni, Rablerinin izniyle insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarasın diye bu Kitap’ı indirdik...” (İbrahim 14:1) Şaşırtıcı Detay: Bu ayette “karanlıklar” çoğul ( zulümât ) ama “nur” tekil gelir. Yani kötülüğün yolları çoktur ama hakikatin yolu birdir. Bu, Kur’an’ın merkezî epistemolojik vurgusudur. Kur’an aynı vurguya Bakara 257 ve En’am 122 gibi başka surelerde de yer verir. 🔥 2. Musa'nın Sözleri: Şirkle Özgürlük Olmaz “Eğer siz ve yeryüzündekiler, hepsi birlikte nankörlük etseniz de bilin ki Allah hiçbir şeye muhtaç değildir.” (İbrahim 14:8) Şaşırtıcı Derinlik: Musa’nın sözleri sadece Firavun’a değil, ümmetinin içindeki şirk eğilimlerine de bir tokattır. “Hamd” ve “şükür”ün Kur’an’daki en net ayrım çizgilerinden biri bu surede görünür: şükür sadece nimetle değil, Allah’ı birleme bilinciyle mümkündür...

ZUHRUF SURESİ "altına, ziynete, süse tapınma"

Resim
Zuhruf Suresi, altın anlamına gelen ismiyle bile şaşırtmaya başlar. Çünkü bu surede en çok eleştirilen şey tam da bu: altına, ziynete, süse tapınma . Şimdi suredeki bazı ayetlere “şaşırtıcı” bir gözle bakalım: 🌟1. Altınla kandırılmış Firavun halkı (43:51-54) فَنَادَىٰ فِرْعَوْنُ فِى قَوْمِهِ قَالَ يَٰقَوْمِ أَلَيْسَ لِى مُلْكُ مِصْرَ وَهَٰذِهِ ٱلْأَنْهَٰرُ تَجْرِى مِن تَحْتِىٓ ۖ أَفَلَا تُبْصِرُونَ Firavun halkına bağırdı: “Ey kavmim! Mısır’ın hükümranlığı bana ait değil mi? Şu nehirler ayaklarımın altından akmıyor mu? Görmüyor musunuz?!” Şaşırtıcı tarafı: Firavun altın , su ve mülk üzerinden insanları büyülüyor. Onlar ise vahiy getiren Musa’ya değil, altın getiren zalime inanıyorlar. Bugün de insanları yönetenlerin temel sermayesi ne? Parıltı. 🏛️2. Peygamberlerin seçilme kriteri: Zenginlik mi olmalıydı? (43:31) وَقَالُوا لَوْلَا نُزِّلَ هَٰذَا ٱلْقُرْءَانُ عَلَىٰ رَجُلٍۢ مِّنَ ٱلْقَرْيَتَيْنِ عَظِيمٍ Dediler ki: "Bu Kur’an, şu iki şehirden (Mekke ya da Taif) b...

Fâtiha’nın Hikmetli Uyarısı 📌

Resim
Fâtiha’daki sapma yollarını belirleyen üç temel şeytanî taktiği Kur’an'daki kıssalarla bağlantı kurarak analiz edelim: UYARI / HATIRLATMA Bu metinlerde yer alan görüş, yorum ve çıkarımlar, beşerî çabanın bir ürünüdür. Lütfen her ifadeyi  Kur’an’ın bütünüyle  değerlendirin;  ayetlerin rehberliğinde tartın, ölçün ve doğrulayın.  Hakikatin tek ölçüsü  Allah’ın kitabıdır.  Yanlış varsa bize, doğru varsa Allah’a aittir. Diğer kategorize edilmiş yazılarımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz 🗝 KONU BAŞLIKLARI 🔻

Şeytanın Yedi Yöntemi ⚠️

Resim
Kur’an’da şeytan, bir “karakter”ten çok bir “yöntem” gibi okunursa, onun stratejileri bir düşman generalin savaş taktikleri gibi çözülebilir. Aşağıda şeytanın Kur’an’daki en belirgin yöntemsel profili yer alıyor: Kur’an’a Göre Şeytanın Yedi Yöntemi (Stratejik Profil) 1. Tahrif ve Tahrik: Hakikati bozar, nefsi tahrik eder. > "Şeytan onlara amellerini süsledi." (Enfal 8:48) → Amelleri güzel göstererek kişiyi aldatır. Hedef: meşrulaştırılmış sapma. 🧠 Yöntem: Anlam kaydırma, hakikati ambalajlayıp pazarlama. --- 2. Vesvese: Fikir değil, yönelim verir. > "Sonra şeytan ona vesvese verdi..." (Taha 20:120) → Vesvese, bilgi değil, niyet sapmasıdır. Kulağa fısıldanmaz; kalbe düşürülür. 🧠 Yöntem: Sorgulamayı bırakıp arzuya yönlendirme. --- 3. Zan ve Şüphe Aşılaması > “Onları az bir bilgiyle aldattı.” (Mücadele 58:19) → Yetersiz bilgiyle kendine güven veren cehalet pompalanır. 🧠 Yöntem: Tam bilmeden kanaat oluşturma → sonra bunu savunma. --- 4. Kimlik Üstünlüğü ve K...

Kur’an’da ‘İblîs’ değil ‘Şeytan’la mücadele

Resim
Kur’an’da Şeytan: Bir Kişilik Değil, Bir Sistem Olarak Sapma Mekanizması İblîs’in düşüşünden sonra başlayan epistemolojik sapma süreci ve “şeytan”ın Kur’an’daki çok katmanlı temsilleri Kur’an’da şeytan, genellikle soyut bir “kötülük kaynağı” ya da insanları saptıran bir varlık olarak anlaşılmıştır. Oysa Kur’an’da şeytan çoğu zaman görünmeyen bir varlık değil, duyulabilir, konuşabilir, söz verebilir, dost edinilebilir ve hatta insan biçiminde zuhur edebilir bir güç olarak sunulur. Bu durum, şeytanın sabit bir varlık olmaktan çok, bir yönelim biçimi veya bilinç sapması sistemi olduğunu gösterir. Kur’an’da şeytanın en temel işlevi, hakikatin üzerini örtmek, algıyı bozmak, dost görünerek egemenlik kurmak ve kişiyi/ toplumu kendi özgür tercihinden uzaklaştırmaktır. Dolayısıyla bu mücadele sadece bireysel bir “ahlâkî günah” meselesi değil, aynı zamanda şirk, tâğût ve epistemik işgal ile ilgilidir. --- 1. Şeytan ile İblîs Farkı: Başlangıç Noktasının Ötesi İblîs, belirli bir olayda (Âdem’in ya...

Kuran okurken ŞEYTAN faktörü 👹

Resim
👹 Kuran okurken ŞEYTAN faktörü KUR’ÂN DIŞI BİLGİLERİN DİNÎ ANLAYIŞA ETKİSİ: KUR’ÂN MERKEZLİLİĞİN GEREĞİ ÜZERİNE BİR İNCELEME Kur’ân, insanlığa gönderilmiş ilahi mesajın korunmuş ve bozulmamış yegâne kaynağıdır. Nitekim Allah, Kur’ân’ın koruyucusunun bizzat kendisi olduğunu bildirir: “Şüphesiz zikri (Kur’ân’ı) biz indirdik, onun koruyucusu da biziz.” (Hicr 15:9). Bu ilkeye rağmen tarihsel süreçte Kur’ân dışı bilgiler, din adına inşa edilen birçok anlayışa temel teşkil etmiş ve bu durum, özgün mesajdan sapmalara yol açmıştır. Kur’ân’ı Kovulmuş Şeytandan Allah’a Sığınarak Okumak Kur’ân, okunmaya başlamadan önce şeytandan Allah’a sığınmayı emreder: “Kur’ân okuduğunda, kovulmuş şeytandan Allah’a sığın.” (Nahl 16:98). Bu emir, sadece bireysel korunma değil, aynı zamanda zihinsel temizlik ve bilgi kaynaklarının arındırılması anlamı da taşır. Kur’ân’ı anlamaya çalışırken dış müdahalelerden, özellikle şeytanî vesveselerden uzak durmak gerektiğine işaret eder. 1. Kitap Dışı Bilginin İnanç Biçi...

ŞEYTANİ TELKİNLER TARİKATLARI 🔯

 🔯 ŞEYTANİ TELKİNLER TARİKATLARI K uran’ın anlattığı din ile uydurulan dini ayırt ederken mutlaka değinilmesi gereken bir diğer önemli konu da tarikatlardır. Yüzlerce tarikat olmasına ve bunların, Kuran’ın anlattığı İslam’dan sapışları farklı noktalarda olmasına rağmen çalışmamızın hedeflenen boyutunu dikkate alarak sadece şeyhlerin aşırı yüceltilmesi ve tartışılmaz kabul edilmesi gibi, birçoğunda ortak ve temel olan noktalara değinmekle yetineceğiz. T E KK E L E R İN DEJENERASYONU Peygamberimiz’in tek mürşit olduğu, dini konularda tartışılmaz tek otorite olduğu dönemde İslam’ın tek kurumu cami idi. İbadetler, eğitim ve hizmet tüm yeryüzüne yayılan bir faaliyetti, kurum olarak ise bu faaliyetlerin merkezi camiydi. Peygamber’in sağlığında, hatta dört halife döneminde cami dışında tekke, dergah, zaviye gibi başka kurumların oluşturulmadığı; bu tekke ve dergahların üyeleri tarafından bile kabul edilir. İlk tekkenin hicri 150 -miladi 760- yılları civarında Şa...