Kayıtlar

zuhruf etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

HURUFU MUKATTA "Ha Mim" -1 (حم)

Resim
"Hâ Mîm": Vahyin Soluğu ve Bilincin Sınavı I. Giriş: Hâ Mîm – Sesin Bittiği Yerde Başlayan Hakikat Kur’an’da sadece yedi surenin başında yer alan “Hâ Mîm (حم)” harf grubu, şekilsel birer harf değil, vahyin iniş sürecini, varoluşun metafizik yapılarını ve bilinç düzeylerini temsil eden ilahi birer şifre dir. Bu sureler: Gâfir (40) Fussilet (41) Şûrâ (42) Zuhruf (43) Duhân (44) Câsiye (45) Ahkâf (46) olarak sıralanır ve Kur’an literatüründe birlikte “ Hâmîm Sûreleri ” olarak anılır. Bu harfler, Kur’an’ın başındaki diğer hurûf-u mukattaa gibi sadece fonetik bir açılış değil, aynı zamanda bir tema ve sembol açılımıdır : “Hâ” , hayatın ve vahyin ilahi soluğunu; “Mîm” ise bu soluğa muhatap olan bilinçli varlığı simgeler. Vahyin metafizik kaynağından insana uzanan çizgiyi bu iki harf üzerinden okuyabiliriz: Hâ → Mîm = Hayat veren nefes → Onu alıp veren bilinç . II. Hâ Harfi: Yokluğun Nefesi, İlahi Soluk 1. Fonetik ve Sembolik Özellik “Hâ” harfi boğ...

HURUFU MUKATTA "Ha Mim" - 2 (حم)

Resim
Hâ Mîm Harfleriyle Kodlanmış Sureler – III: Zuhruf, Duhân ve Câsiye Surelerinin Hurûfî Analizi Kur’an’da “ Hâ Mîm ” harf grubuyla başlayan yedi surelik özel dizinin beşinci, altıncı ve yedinci halkasını Zuhruf (43), Duhân (44) ve Câsiye (45) sureleri oluşturur. Bu surelerde “ ح ” ve “ م ” harfleri, sadece lafzî bir estetik değil, aynı zamanda tematik merkezler arası sembolik bir köprü kurar. Her bir surede bu harfler, vahyin hayat verici kaynağı ( Hâ ) ile onun muhatabı olan bilinç ( Mîm ) arasında cereyan eden metafizik ilişkiyi temsil eder. 🟨 I. Zuhruf Suresi (43. Sure) 1. Açılış ve Vahyin Niteliği 1. Hâ Mîm. 2. Apaçık Kitab’a andolsun ki, 3. Biz onu Arapça bir Kur’an kıldık ki anlayasınız. 🔹 Hâ : İlahi canlılık, can veren kelâm 🔹 Mîm : Onu işitecek veya reddedecek muhatap "Anlayasınız" ifadesiyle bu ilişki netleşir: Vahiy ( Hâ ) yalnızca akleden muhataba ( Mîm ) anlamlı gelir. 2. Tematik Yansımalar Ayetler Hâ'nın Anlamı Mîm'in Temsili 22–25 İla...

ZUHRUF SURESİ "altına, ziynete, süse tapınma"

Resim
Zuhruf Suresi, altın anlamına gelen ismiyle bile şaşırtmaya başlar. Çünkü bu surede en çok eleştirilen şey tam da bu: altına, ziynete, süse tapınma . Şimdi suredeki bazı ayetlere “şaşırtıcı” bir gözle bakalım: 🌟1. Altınla kandırılmış Firavun halkı (43:51-54) فَنَادَىٰ فِرْعَوْنُ فِى قَوْمِهِ قَالَ يَٰقَوْمِ أَلَيْسَ لِى مُلْكُ مِصْرَ وَهَٰذِهِ ٱلْأَنْهَٰرُ تَجْرِى مِن تَحْتِىٓ ۖ أَفَلَا تُبْصِرُونَ Firavun halkına bağırdı: “Ey kavmim! Mısır’ın hükümranlığı bana ait değil mi? Şu nehirler ayaklarımın altından akmıyor mu? Görmüyor musunuz?!” Şaşırtıcı tarafı: Firavun altın , su ve mülk üzerinden insanları büyülüyor. Onlar ise vahiy getiren Musa’ya değil, altın getiren zalime inanıyorlar. Bugün de insanları yönetenlerin temel sermayesi ne? Parıltı. 🏛️2. Peygamberlerin seçilme kriteri: Zenginlik mi olmalıydı? (43:31) وَقَالُوا لَوْلَا نُزِّلَ هَٰذَا ٱلْقُرْءَانُ عَلَىٰ رَجُلٍۢ مِّنَ ٱلْقَرْيَتَيْنِ عَظِيمٍ Dediler ki: "Bu Kur’an, şu iki şehirden (Mekke ya da Taif) b...