Kayıtlar

Secde etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

KUR'ANDA GÖLGE: Varlığın Yansıması ve Yönelişi

Resim
🌗 SECDE EDEN GÖLGELER: Kur’an’da Varlığın Yansıması ve Yönelişi (Zıll ve Secde Kavramlarının Şaşırtıcı Kur’ânî Yolculuğu) --- 🌑 Giriş: Hiç düşündünüz mü? Gölgeniz neye yöneliyor? Ya da daha çarpıcısı: Gölgeniz secde ediyor ama siz hâlâ ayakta mısınız? Kur’an’da geçen “zıll” (gölge) ve “secde” kavramları, yalnızca fiziksel olayları değil, aynı zamanda bilinç, yöneliş ve varlık felsefesini derinlemesine ele alan kavramlardır. Bu makalede, gölgenin Kur’an’da nasıl secde eden bir varlık gibi sunulduğunu, bu metaforun insanla, bilinçle ve hakikatle nasıl buluştuğunu keşfedeceğiz. --- 🧭 1. ZILL (GÖLGE) NEDİR? – Kur’anî ve Etimolojik Tanım 🔤 Köken: “Zıll” (ظِلّ), Arapça’da “bir nesnenin ışık engellemesi sonucu oluşan karartı” anlamına gelir.  Ancak bu anlam, Kur’an’da hem mecazî hem de ontolojik yönleriyle zenginleştirilmiştir. Kur’an’da zıll üç temel boyutta karşımıza çıkar: 1. Fiziksel Gölge – Korunak ve Serinlik: Güneş ışığından korunma, barınak ve nimet olarak gölge: “Geniş gölgel...

Kur’an’da Yaratılış, Secde ve Risalet

Resim
--- Kur’an’da Yaratılış, Secde ve Risalet: Cin, Melek, Beşer ve İblis Üzerine Eleştirel Bir İnceleme 🔷 Giriş: Anlatı mı Gerçeklik mi? Kur’an’ın yaratılış anlatıları yalnızca olay nakli değil; insanın anlam arayışına hitap eden çok katmanlı metaforik dil örnekleridir. Cin, melek, beşer, insan ve iblis gibi kavramlar sadece varlık sınıflarını değil, aynı zamanda insanın iç dünyasındaki güçleri, eğilimleri ve çatışmaları da temsil eder. Bu bağlamda Kur’an’daki sahneler yalnızca bilgi verici değil, ahlakî bilinç uyandırıcı ve yönlendirici anlatılardır. Bazı yorumcular bu anlatıları, varlıklar arası fiziksel tür farkı ve soy zinciri şeklinde okumakta; “beşer”i insan soyundan ayrı bir tür, hatta risaletin sadece ona ait olduğu özel bir yaratım olarak değerlendirmektedir. Ancak Kur’an’ın bütünsel mantığı, bu ayrımı doğrulamaz. Dahası, yaratılış ve secde sahnelerindeki konuşmaların da intak sanatı ile temsilî bir tarzda sunulduğu dikkat çekicidir. --- 1. Yaratılış Sıralaması: Cin – İnsan – Be...

İNSAN MELEKLER VE SECDESİ🔎

Resim
" MELEKE, MELİK, MELEKLER, MELÂİKE" Kavramlarının Anlam Derinliği Arapça م-ل-ك (M-L-K) kökünden türeyen "Meleke", "Melik", "Mülk", "Melikût" ve "Melek" kelimeleri, Kur'an'ın kavramsal zenginliğini ve insanın varoluşsal serüvenini anlamak için anahtar niteliğindedir. Bu kök, "güçle sahip olma, egemenlik, hükmetme, içsel denetim" gibi anlamlara gelerek, hem ilahi kudreti hem de insandaki potansiyel yetileri ifade eder. " Melek" Kelimesi: Görünenden Ötesi "Melek" kelimesi, Kur'an'da genellikle görünmeyen ancak düzenleyici, yönlendirici, taşıyıcı ve ilahi iradeyi tecelli ettiren güçleri temsil eder. Cibrîl (vahiy iletici), Mîkâîl (rızık ve doğa olayları), İsrâfîl (kıyamet ve yeniden diriliş) gibi isimleri anılan melekler, bu fonksiyonların somutlaşmış halleridir. Kur'an'da meleklerin söz söylemesi, yönlendirmesi, koruması, vahiy getirmesi, yazması ve insanlara eşlik etmesi gibi...

SECDE SURESİ "bedeni yere kapandıran bir ruhsal titreşim" 🧠

Resim
🧠 1. Ayet: “Bu kitabın indirilmesi... içinde şüphe yoktur.” Bu giriş aslında bir meydan okumadır. "Secde" gibi teslimiyet kavramını içeren bir surenin hemen başında kesin bilgi vurgusu yapılması, “şüpheyi” epistemolojik bir secdeye zorlar: Bilgi secde eder mi?   Yani, senin zihinsel iddiaların mı yere kapanacak, yoksa vahyin açıklığı mı seni doğrultacak? 🔁 5. Ayet: “Gökten yere kadar olan işleri Allah düzenler, sonra işler O’na bir günde yükselir ki, sizin saydığınızla bin yıl kadardır.” Bu, kozmik zaman farkı dır. Fizikötesi bir varlık olan insanın kaderi göklerde yazılırken, zaman da bükülür. Vahiy burada sana diyor ki: “Senin zaman dediğin şey, ilahi ölçekte yalnızca bir anlatım aracıdır.” Bu ayet, Einstein’ın izafiyet teorisine kafa tutar gibi zamanın algılanabilirliğini kırar. 🧬 7-9. Ayetler: “İnsanı çamurdan yarattı... sonra ona ruhundan üfledi.” Burada şaşırtıcı olan şudur: İnsan çamur gibi aşağı bir varlıktan yaratılır, sonra içine ilahi bir sı...

SAD SURESİ "unutan bir bilinç için "

Resim
🔸 1. Sureye giriş: “Sâd. Zikr sahibi Kur’an’a andolsun…” (38:1) “ Sâd ” harfi, tek başına bir hurûf-u mukattaadır . Ses itibariyle sâd kelimesinde de geçen bu harf, “sadâ” (yankı) , “sadaka” (doğruluk) ve “sıdk” kökleriyle ilişkilendirilebilir. Sanki bu harfle doğrunun yankısı , tarihe ve kalbe çağrılıyor. Bu Kur’an, “zikr” (hatırlatma) diyor: Zikir, unutan bir bilinç için yankılanan hakikatin sesidir. 🔸 2. “Hayret ettiler…” (38:4) “İçlerinden bir uyarıcı çıkmasına şaştılar ve inkâr edenler dediler ki: Bu bir sihirbaz, bir yalancıdır.” Asıl şaşıran onlar. Çünkü “ insan içinden bir beşere ” vahyin gelmesi, onların güç ve kutsallık tasavvurlarını sarsıyor. Bu ayet, günümüzün modern zihinlerini de yakalıyor: Tanrısallık bir yücelik meselesi değil, hakikatle ilişki meselesidir. 🔸 3. Davud Kıssası: Kudretle Adalet Arasında Davud’un kıssasında şaşırtıcı bir hakikat testi var: “Sana davacıların haberi geldi mi? Mescide duvardan tırmanıp girdiler de...” (38:2...

İblis; ALLAH'dan Başkasına Secde etmeyen❓️

Resim
"İblis, Allah’a değil, Adem’e secde etmeyi reddetti. Bu bir kibir miydi, yoksa ‘tevhid’ iddiasıyla yapılan bir yanlış mıydı?" UYARI / HATIRLATMA Bu metinlerde yer alan görüş, yorum ve çıkarımlar, beşerî çabanın bir ürünüdür. Lütfen her ifadeyi  Kur’an’ın bütünüyle  değerlendirin;  ayetlerin rehberliğinde tartın, ölçün ve doğrulayın.  Hakikatin tek ölçüsü  Allah’ın kitabıdır.  Yanlış varsa bize, doğru varsa Allah’a aittir. Diğer kategorize edilmiş yazılarımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz 🗝 KONU BAŞLIKLARI 🔻

KURANA GÖRE Kıyam-Rüku-Secde-İtikaf-Tavaf 👤

👤 KURANA GÖRE Kıyam-Rüku-Secde-İtikaf-Tavaf Kur’an’da “Es-Salât” Kavramı Bağlamında Kıyâm, Rükû, Secde, Tavaf ve İtikâf: Kavramsal Bir İnceleme Kur’ân’ın temel kavramlarından biri olan “es-Salât” , tarih boyunca İslam düşüncesinde çok yönlü yorumlara konu olmuştur. Bu kavramın mahiyetini doğru kavrayabilmek için, Kur’ân’da birlikte zikredilen ve es-Salât’ın bağlamsal anlamını belirleyen kıyâm, rükû, secde, tavaf ve itikâf gibi terimlerin de incelikle ele alınması gerekmektedir. Zira bu kelimeler, yalnızca ritüel nitelikli fiilleri değil, aynı zamanda vahyin bireysel ve toplumsal hayattaki yansımasını gösteren davranış biçimlerini de temsil etmektedir. Tarihsel ve Sosyolojik Arka Plan Kur’ân’ın nüzûl döneminde ve öncesindeki uzun tarihsel süreçte, insan topluluklarının dinî ritüellere sahip olduğu bilinmektedir. Bu ritüellerin kökeni, çoğu zaman hak bir tebliğe, yani Nebîler aracılığıyla iletilmiş ilahî mesaja dayansa da, zamanla tahrife uğrayarak dinin özünü örten, şekilsel ve d...