Kur’an’ın Evlilik Tasavvuru



​Kur’an’ın Evlilik Tasavvuru: Bir Varoluş Ayeti

O’nun ayetlerindendir ki, size kendinizden eşler yarattı…” (Rûm 21)

​Kur’an, evliliği salt bir hukukî işlem veya kutsal bir tören olarak değil; insanın fıtratına yerleştirilmiş bir "ayet" (işaret) olarak tanımlar. Bu bakış açısı, evliliği şekilden öze, gelenekten ahlâka taşır.

​1. Ayet Olarak Evlilik (Rûm 30/21)

​Evlilik, Allah’ın varlığına ve rahmetine dair okunması gereken bir işarettir.

  • İşlevsel Değer: Nikâhın varlığı değil, ürettiği anlam önemlidir.

  • Süreç: Eğer bir birliktelik huzur üretmiyorsa, ayet "okunmuyor" demektir. Evlilik bir ibadet formu değil, bir ahlâk inşa alanıdır.

​2. Temel Amaç: Sekînet (Huzur ve Denge)

​Kur’an evliliğin merkezine cinselliği veya nesli değil, "sekînet" kavramını koyar.

  • Güven Limanı: Sekînet; iç huzuru, psikolojik dengeyi ve sarsılmaz bir güveni ifade eder.

  • Yük Ortaklığı: Evlilik, hayatın ağırlığına karşı iki insanın birbirine dayanak olmasıdır.

​3. İlişkinin Yakıtı: Meveddet ve Rahmet

​Modern dünyanın "değişken aşk" kavramı yerine Kur’an iki köklü kavram sunar:

  • Meveddet: Sadece duygu değil; bilinçli sevgi, sadakat ve emeğe dayalı dostluktur.

  • Rahmet: Birbirinin eksiğini merhametle tamamlamak, güçsüzlük anlarında birbirine siper olmaktır.
  • Not: Kur’anî evlilik, duyguların bittiği yerde ahlâkın devreye girdiği yerdir.


    ​4. Karşılıklılık İlkesi: "Libas" (Örtü) Metaforu

    "Onlar sizin için bir örtü, siz de onlar için bir örtüsünüz." (Bakara 2/187)

    • Eşitlik: Ayet "erkek kadının koruyucusudur" demez; "birbirinizin örtüsüsünüz" diyerek tam bir simetri kurar.
    • Fonksiyon: Örtü hem ısıtır, hem ayıpları örter, hem de dış dünyaya karşı korur. Bu, hiyerarşiyi değil, bütünleşmeyi temsil eder.

    ​5. İrade ve Özgürlük: Zorlamanın Reddi

    "Kadınları zorla miras almanız (mülk edinmeniz) helal değildir." (Nisâ 4/19)

    • Birey Olma: Kur’an kadını babasının veya kocasının bir uzantısı olarak değil, doğrudan Allah’a muhatap bir irade sahibi olarak görür. Rızanın olmadığı yerde Kur’anî bir nikâhtan söz edilemez.

    ​6. Tek Eşlilik ve Adalet (Nisâ 4/3 ve 129)

    ​Kur’an, çok eşliliği bir "hak" olarak sunmaz; aksine sosyal bir kriz döneminde (yetimlerin korunması gibi) getirdiği ağır şartlarla onu kısıtlar.

    • İdeal Olan: "Adalet yapamayacaksanız tek eş" uyarısı ve ardından gelen "Ne kadar uğraşsanız da adalet sağlayamazsınız" tespiti, Kur’an’ın tek eşliliği esas aldığını gösterir.

    ​7. Boşanma: Bir Hak ve Çıkış Yolu

    ​Kur’an boşanmayı bir "felaket" veya "günah" olarak görmez; aksine bir hak olarak düzenler.

    • İyilikle Ayrılmak: "Ya iyilikle tutun ya da güzellikle serbest bırakın." (Bakara 2/229)
    • Hukukî Güvence: Boşanma sürecinde kadının ekonomik ve sosyal hakları Kur’an tarafından koruma altına alınmıştır. "En sevilmeyen helal" rivayeti Kur’an metnine ait değildir.

    ​8. Kurtuluş Kişiseldir (Tahrîm 66/10)

    ​Nuh ve Lût peygamberlerin eşleri örneği üzerinden Kur’an şunu hatırlatır:

    • Sorumluluk: Kimse eşinin dindarlığıyla kurtulmaz, kimse de eşinin hatasıyla helak olmaz.
    • Bağımsızlık: Evlilik bir mülkiyet ilişkisi değil, iki özgür ruhun dünya yolculuğundaki yol arkadaşlığıdır.

    Sonuç olarak; Kur’an’da evlilik bir tahakküm aracı değil, iki insanın birbirine "şahitlik" ederek Allah’a yürüdüğü bir huzur zeminidir.

    UYARI / HATIRLATMA


    Bu metinlerde yer alan görüş, yorum ve çıkarımlar, beşerî çabanın bir ürünüdür.

    Lütfen her ifadeyi Kur’an’ın bütünüyle değerlendirin; ayetlerin rehberliğinde tartın, ölçün ve doğrulayın. 

    Hakikatin tek ölçüsü Allah’ın kitabıdır. Yanlış varsa bize, doğru varsa Allah’a aittir.

    Diğer kategorize edilmiş yazılarımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz

Yorumlar

Öne çıkan Makaleler

Kurana göre Sevgi ile Aşk ❤

YASAK MEYVE ? 🍎

Habibullah demek ŞİRKTİR 📣