Kayıtlar

namaz etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Kumar, Şans Oyunları ve Fal Okları

Resim
​Kumar, Şans Oyunları ve Fal Okları  Kur’an’ın Şeytan İşi Diye Teşhir Ettiği Karar Sapması ​Kumar çoğu zaman sadece bir “para kaybı” veya ekonomik kriz üzerinden ele alınır. Oysa Kur’an kumarı ( meysir ) yalnızca ekonomik değil, ontolojik bir sorun olarak tanımlar. Mesele sadece cüzdanın boşalması değil, insanın en temel insani vasfı olan iradesini ve karar yetisini nesnelere devretmesidir. Bu yüzden kumar; Kur’an’da fal okları ve putlaştırılmış sembollerle aynı cümlede yer alır. Çünkü hepsi aynı zihinsel ve ruhsal sapmanın ürünüdür. ​Kur’an bu konuda oldukça net bir duruş sergiler: ​“Ey iman edenler! İçki, kumar (meysir), dikili taşlar ve fal okları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz.” (Maide, 90) ​Bu ayette sayılan unsurlar farklı eylemler gibi görünse de aslında aynı çarpık mantığın farklı yüzleridir. ​Meysir: Şans Üzerine Kurulu Karar Mekanizması ve "Kolaylık" Tuzağı ​Kur’an kumarın zararını sadece “fakirleştirir” diyerek anl...

Namazı kim öğretti ❓️

Resim
​NÜSUK, MENÂSİK VE SALÂT: ​Ritüelin Araç, Vahyin Amaç Olduğu Gerçeği ​1. Soruyu Doğru Sormadan Cevap Gelmez ​Kur’an’da namazın şekli, rekâtı veya teknik dizilişi açık bir ritüel şeması olarak tarif edilmez. Buna rağmen geleneksel zihin şu soruda kilitlenir: "Peygamber namaz kıldıysa, bu namazın şekli Kur’an’da neden yazmıyor?" ​Bu soru eksiktir. Doğru soru şudur: Peygamber, vahyin emrettiği SALÂTI neden ve hangi araçla ikame etti? Cevap bizi doğrudan "Nüsuk" ve "Mensek" kavramlarına, yani arınma disiplinlerine götürür. ​2. Nüsuk ve Mensek: Arınma Teknolojisi ​2.1. Kök Anlam (N–S–K) ​Arapça'da Nüsuk , altın ve gümüşün yüksek ateşte eritilerek içindeki tortulardan arındırılması, saf hâle getirilmesi işlemidir. Bu bir "durum" değil, bir süreçtir . ​ Mensek: Bu arınmanın uygulandığı yer, zaman ve yöntemdir. ​ Maide 4 ve "Allah’ın Öğretmesi": Kur'an, eğitilmiş av hayvanlarından bahsederken "Allah’ın size öğrettiği ...

KELİME YAPI TAŞLARI HARFLER - 10 SALÂT Kökünün Harf-Resim Analizi

Resim
  SALÂT — S–L–V Kökünün Harf-Resim Analizi Namazın Harflerle Çizilen Manevî Anatomisi Arapçada “salât” kelimesi çoğunlukla ص ل و (ṣ-l-w) köküne bağlanır; bazı klasik lugatlarda ص ل ء (ṣ-l-ʾ) varyasyonu da açıklanır. Her iki kullanımın da temel anlamı yönelme, bağlanma, devam eden duruş etrafında birleşir. Harf–resim yöntemi, salât kavramını sadece bir ibadet değil, manevî bir duruş formu , harflerin çizdiği bir “yol” olarak okumamıza izin verir. 1️⃣ Ṣâd (ص) — Yoğunluk, İç Disiplin, Toplanma Ṣâd harfi, kadim yazıda içe kıvrılmış bir gövde gibidir; içte birikmiş güç ve iç düzen fikrini taşır. Resim anlamı: iç disiplin sıkıştırma, odaklanma toparlanma bir amaca kilitlenme Ses olarak da baskılıdır: içeride oluşan güçle dışa patlar. ➡️ Ṣâd = kalbi ve bedeni içe toplayan, disipline sokan başlangıç enerjisi. Namazın ilk şartı olan kıbleye dönme , niyet , huşû , bu içsel toparlanmanın tam karşılığıdır. 2️⃣ Lâm (ل) — Yönelme, Bağ Kurma, “-e doğru” Lâm harfi, ...

Salât: Vahiy Merkezli Bir Bilinç Dersi

Resim
  Salât: Vahiy Merkezli Bir Bilinç Dersi Salât kavramı, Kur'an-ı Kerim'de yaygın kanaatin ötesinde, yalnızca fiziksel bir ritüel veya hareketler dizisi olarak değil, asıl itibarıyla vahiy merkezli bir öğrenim , bilinç tazeleme ve sürekli bir manevi/toplumsal destek eylemi olarak sunulur. Fıkhi terminolojide yerleşen "namaz" anlamı, kavramın Kur'an'daki geniş ve derin muhtevasını daraltır. 1. Salât'ın Kök Anlamı: Destek, İlişki ve Yönelim Kur'an'da salâtın fiil kökü olan s-l-v / s-l-y 'nin temel anlamları, desteklemek , ilişkilendirmek , bağ kurmak , yöneltmek ve arkasında olmak gibi eylemlere işaret eder. Bu kök anlam, salâtın bir 'duruş' ve 'tarafta olma' eylemi olduğunu gösterir. Destek ve İlişkilendirme: Allah ve meleklerinin Nebi'ye (Peygamber) salât etmesi, bu anlamı açıkça ortaya koyar. Ahzâb Suresi 33:56: "Şüphesiz Allah ve melekleri Nebi'ye salât ederler (destek olur, yolunu takip ederler). Ey iman...

Beyt, Salât ve Direniş

Resim
  🕋 Beyt, Salât ve Direniş: Son Nebiye Yöneltilen Rahatsızlığın Kur’an’daki Kavramsal Arka Planı Kur’an, Mekke müşriklerinin son Nebiyi engelleme çabasını salt tarihsel bir olay gibi sunmaz. Bu çaba, dinin özünü boşaltan zihniyetin evrensel bir örneği olarak çizilir. Bu büyük resmin merkezinde şu kavramlar yer alır: Beyt (Kâbe), salât, tevhid, şirk, otorite, çıkar düzeni ve hakikatin yeniden dirilişi. Özellikle Enfâl 35’te tasvir edilen müşriklerin “Beyt yanındaki salâtı”, Nebi’nin neden tehdit olarak görüldüğünü anlamak için anahtar hakikattir. Ancak tabloyu tamamlamak için Beyt’in Allah tarafından ilk inşasıyla yüklenen asli anlamı da hesaba katmak gerekir. I. BEYT’İN ALLAH TARAFINDAN İLK İNŞASI: KAYBEDİLEN ANLAM Kur’an Beyt’i, insanlığın ilahî merkezlerinden biri olarak tanımlar: “İnsanlar için kurulmuş ilk Beyt, Mekke’dedir; berekettir ve âlemler için hidayettir.” (Âl-i İmrân 96) Bu ayet Beyt’in ontolojik kimliğini üç kelime ile kurar: İlk: Tevhidin ilk sembolik m...

Eğilip Kalkarak Arınamazsın ❌

Resim
  NAMAZ TEZKİYE ÜRETİR Mİ? Kur’an’da Namaz, Bilinç ve Arınma İlişkisine Dair Kavramsal Bir İnceleme** Bu makale, Kur’an’ın namazı yalnızca ritüel bir eylem olarak değil, ahlaki dönüşümün merkezindeki bir bilinç eğitimi olarak konumlandırdığını savunur. Kur’an’a göre tezkiye (arınma), mekanik davranışlarla otomatik gerçekleşmez. Buna rağmen bazı zihinlerde oluşan “namaz kıldıkça günahların sıfırlanacağı” algısı, Kur’an’ın çizdiği tezkiye çerçevesiyle çelişmektedir. Namaz, arınmayı garanti eden bir ritüel değil; arınmaya açılan zihinsel dönüşümün zemini olarak değerlendirilmelidir. 1. Tezkiye Kavramı: Arınmanın Doğası Kur’an’da “tezkiye” hem arınma hem gelişme hem de kalbin temizlenmesi anlamlarını içerir. Nefsî arınma: “Nefsini arındıran kurtuluşa erdi.” (Şems 9) Ahlaki yükseliş: “Zekât” ile aynı köktendir; artmak, gelişmek anlamı taşır. İlahi destek olmadan gerçekleşmez: “Eğer Allah’ın lütfu olmasaydı, hiçbiriniz arınamazdınız.” (Nur 21) Bu üçlü çerçeve, ...

SALAT KAVRAMININ GÜNCEL ÖRNEĞİ

Resim
“Salât” kavramını, Kur’an’daki bağlamı içinde düşündüğümüzde, kişinin bir ilkeye, mesaja veya hakikate yönelmesi, onunla bir zihinsel ve ahlaki birliktelik kurması, ona destek olması ve onu yayma sorumluluğu taşıması anlamlarını içerir. Bunu, bir kişinin bir partiye üyelik süreci ve bu partiye olan aidiyeti üzerinden somutlaştırmak oldukça öğretici olacaktır. UYARI / HATIRLATMA Bu metinlerde yer alan görüş, yorum ve çıkarımlar, beşerî çabanın bir ürünüdür. Lütfen her ifadeyi  Kur’an’ın bütünüyle  değerlendirin;  ayetlerin rehberliğinde tartın, ölçün ve doğrulayın.  Hakikatin tek ölçüsü  Allah’ın kitabıdır.  Yanlış varsa bize, doğru varsa Allah’a aittir. Diğer kategorize edilmiş yazılarımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz 🗝 KONU BAŞLIKLARI 🔻

KURANDA NAMAZ VAKİTLERİ 🌗

Resim
🌗 KURANDA NAMAZ VAKİTLERİ On beşinci yüzyılda inşa edilen ilk saatler ve saat kuleleri, Ortaçağ’ı sona erdiren önemli bir gelişme olarak tarih sahnesinde yer alır.  Zaman, tarihsel süreç içinde, mekanik saatin icadı ve ölçü birliğinin toplumsal yapılar içinde yayılmasıyla birlikte, doğrudan “yer” ve bedenle ilişkilendirilmişken, bu noktada Rönesans'ın zaman ve mekan kavramlarında yaptığı devrim, Aydınlanma hareketinin temellerini atmış ve modern düşüncenin ilk adımlarını atmıştır. Bu dönemde, doğa üzerinde insanın hakimiyet kurması, insanın özgürleşmesinin koşulsuz bir sonucu olarak görülmüştür.  Artık insan, kendini doğadan soyutlayarak özgürlüğünü kazanmıştır. 18. yüzyılda yaygınlaşan yürüyüş pratiği, doğanın bir manzaraya dönüşmesinin en belirgin göstergelerinden biridir.  Doğa, artık tarif edilemez olmaktan çıkmış, rasyonel bir biçimde düzenlenmiş ve bir bakıma fethedilmiştir. Sanayi Devrimi ile birlikte ise, mekan ve zamanın düzenlenmesi sadece insanın özgürlü...

Allah (haşa) namaz mı kılıyor?😱

Resim
“Salâtı sadece namaz olarak alan arkadaşlar, Allah namaz mı kılıyor?” — aslında Kur’an’daki “salât” kavramını sadece ritüel namaza indirgemeye karşı yöneltilmiş çok güçlü bir eleştiridir. Şimdi bu sorgulamayı Kur’an bağlamında ve mantıksal olarak açalım: --- 1. Allah Salât Eder mi? Evet, Kur’an’da Allah’ın salât ettiği açıkça belirtilir: Ahzâb 33:43: > “O (Allah), sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için üzerinize salât eder; melekleri de (böyle yapar)...” Ahzâb 33:56: > “Şüphesiz Allah ve melekleri, Peygamber’e salât ederler. Ey iman edenler! Siz de ona salât edin ve içtenlikle selam verin.” Eğer salât = namaz ise (yani rükû, secde, kıyam gibi ritüel hareketler), bu durumda şu abes sonuç ortaya çıkar: > Allah da mı kıyam ediyor, rükûya varıyor, secde ediyor? Bu elbette ki akılsızca bir yorum olur. Zira Allah’a bu tür fiziksel davranışlar nispet edilemez. O hâlde demek ki salât kavramı, sadece “namaz” anlamına indirgenemez. --- 2. Salât’ın Asli Anlamı Arapça’da "salât...

Yetime Baktın mı? Kur’an’da Salât ve Sosyal Vicdan

Resim
Kur’an’daki ibadet kavramı, sosyal ve ahlaki sorumluluklarla iç içe geçtiği anlayışa dayanır. Kur’an’da namaz (salât), sadece bireysel bir ritüel değil, kişinin toplumsal duruşunun, adalet ve merhamet temelinde şekillenip şekillenmediğinin bir göstergesi olarak ele alınır. 

BU EMİRLERİ NASIL YERİNİ GETİRİYORSUNUZ 🔻⬇️

Resim

ORTA SALÂT 🗝

Resim
Kur’an’a göre "salat'ul vusta" yani orta salât kavramını toplumsal boyutlarını içeren kapsamlı inceleme yapalım.

SALAT 5 (Zikir) 🧲

 🧲 SALAT 5 (Zikir) Kur'an'ın Mesani (çok yönlü) anlatım üslubunun, Mufassal (ayrıntılı açıklanan) özelliği, özellikle 57. ve 58. ayetlerde örneklenmiştir. Bu metot, Kur'an'ı derinlemesine öğrenmek isteyenler için oldukça öğreticidir. Kur'an, birçok kavramı birebir aynı cümleler içinde kullanarak, anlamlarını birbirinin yerine koyarak açıklamaktadır. Bu anlatım tarzı, hem kavramların derinlikli bir şekilde anlaşılmasını sağlar hem de tekrarla öğrenmeyi pekiştirir. Şimdi, Türkçeden bir örnek üzerinden bu metodu inceleyelim. Türkçe örnek: "Salı günü evinden büyük bir telaşla çıktı, neredeyse AYAKKABILARINI giymeyi unutacaktı." "Salı günü evinden büyük bir telaşla çıktı, neredeyse PABUÇLARINI giymeyi unutacaktı." Bu iki cümlede tek fark, "ayakkabı" ve "pabuç" kelimeleridir. Ancak Türkçede bu iki kelime birbirinin yerine kullanılabilen eş anlamlıdır. Türkçe öğrenen bir Arap, bu iki cümleyi okuduğunda, anlamın aynı olduğunu kolayca...