Bu Blogda Ara

Kuranda beyan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kuranda beyan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Haziran 2012 Pazartesi

KURANA BEYAN NEDİR ? 📝

📝 KURANA BEYAN NEDİR ?




Kur’an’ın Açıklığı ve Peygamberin Görevi Üzerine

Kur’an’ın birçok ayetinden anlaşıldığı üzere, Kur’an kendisini apaçık (mübîn) bir kitap olarak tanımlar. Yani anlaşılması zor, gizemli veya ek bir açıklamaya muhtaç bir metin değildir. Herkesin anlayabileceği bir dilde indirilmiştir. Allah Rasulü’nün görevi, bu vahyi olduğu gibi insanlara duyurmak ve ulaştırmaktır. Ona verilen görev vahyin açıklamasını yapmak değil, vahyin kendisini tebliğ etmektir.

Örnek olarak Nur 54. ayette belirtildiği gibi, elçinin görevi yalnızca “apaçık bir şekilde duyurmaktır.” Aynı şekilde diğer birçok ayette de (Hac 72, Al-i İmran 86, A'raf 105, Nur 34, vb.) Kur’an'ın, anlaşılır ve açıklanmış bir şekilde indirildiği vurgulanmaktadır.

Bazı kişiler, “beyan, liyubeyyine, litubeyyine” gibi kelimeleri yanlış anlayarak, Peygamber’e Kur’an dışında da vahiy geldiğini ve onun Kur’an dışı konuları da açıklamakla görevli olduğunu iddia etmektedir. Oysa bu ifadeler, gizli bir şeyi açıklamak değil, var olanı ortaya koymak, duyurmak, ilan etmek anlamındadır. Hükümet sözcüsünün aldığı kararları kamuoyuna açıklaması gibi, Peygamber de Allah’tan aldığı vahyi topluma aktarmıştır. Bu görev, onun yorum yapma ya da Kur’an dışı yeni hükümler koyma yetkisine sahip olduğu anlamına gelmez.

Ayetlerde geçen bu kelimeler, “gizli olanı ortaya çıkarma” anlamında değil, “gizlememe, açıkça bildirme” anlamında kullanılmıştır. Bakara 159 ve Al-i İmran 187 gibi ayetlerde, “gizlemeyin” denilerek, Allah’ın ayetlerinin insanlardan saklanmaması gerektiği vurgulanmaktadır.

Ayrıca Nahl 44 ve İbrahim 4 gibi ayetlerde geçen “açıklasın diye” ifadeleri de, Allah’ın elçisinin Kur’an’ı kendi kavmine anlayacakları şekilde sunması anlamındadır. Bu, yeni bir vahiy veya hüküm üretme yetkisi değildir.

Kur’an’da kullanılan “beyan” kelimesi, açıklamakla birlikte yorumlamak, tefsir etmek, tamamlamak anlamına gelmez. Kur’an zaten detaylı olarak açıklanmış bir kitaptır (11/1, 6/154, 7/145, 17/12, 10/5). Allah Kur’an’da hiçbir şeyi eksik bırakmadığını açıkça belirtmektedir.

Sonuç olarak, “Resul’ün Kur’an’ı açıklama görevi vardır, çünkü ona Kur’an dışında da vahiy gelmiştir” düşüncesi, ayetlerin içeriğine ve Kur’an’ın beyan ettiği gerçeklere aykırıdır. Kur’an dışında herhangi bir söz veya açıklama, vahiy kabul edilemez. Peygamber'in açıklamaları onun bireysel yorumları olabilir; ancak bunlar Allah’ın kelamı değildir.


---