Hareket Eden Ölüler
Hareket Eden Ölüler: Kur’an’ın Topluma Yönelttiği Sert Ayna Modern dünyada yaşamı nasıl tanımlıyoruz? Kalp atışı, nefes alıp verme ve biyolojik fonksiyonların devamı mı? Kur’an-ı Kerim, bu noktada alışılmışın dışında, sarsıcı bir tanım yapar. O’na göre sokaklar; nefes alan ama aslında yaşamayan, yürüyen ama ruhu can çekişen "hareket eden ölülerle" doludur. Kur’an, insanı pohpohlayan bir kitap değildir. Toplumları okşamak için değil; sarsmak, uyandırmak ve gerekirse teşhis etmek için konuşur. 1. Fiziksel Varlık mı, Bilinçli Yaşam mı? Kur’an’a göre hakikate karşı refleksi olmayan insan ölüdür. Bu, tıbbi bir durum değil, ahlaki bir iflastır. Bakara Suresi 18. ayette geçen o meşhur ifadeyi hatırlayalım: “Onlar sağırdır, dilsizdir, kördür; artık dönmezler.” Bu ayet fiziksel bir engeli değil, bilinç iflasını anlatır. Çevresindeki zulmü görmeyen, yalanı duymayan ve haksızlığa karşı susan bir birey, Kur’an literatüründe "diri" kabul edilmez. 2. Bedenle...