Bu Blogda Ara

vahiy yeni bir şey söylemez etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
vahiy yeni bir şey söylemez etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Haziran 2025 Cuma

ALA SURESİ " ayağını yere basarak yükselmek"



    Bu sure “yüce olanı” anlatıyor ama yerden başlıyor.
    Çünkü Kur’an’da yücelik, ayağını yere basarak yükselmektir.

    🌌 A’lâ Suresi: Yüceliğin Ardında Gizlenen Tersyüz

    🎯 “Rabbinin adını tesbih et — O ki, yarattı ve düzenledi…” (87:1–2)

    “A’lâ” = en yüce.
    Ama bu sure “en yüce” olanın, en aşağıdan nasıl bir dönüşümle görünür kılındığını anlatıyor olabilir mi?


    1. Yaratmak değil, “takdîr etmek” esas!

    خَلَقَ فَسَوَّىٰ
    “Yarattı, sonra ölçü koydu/düzenledi.”

    Kelime: سَوَّىٰ (sevvâ) → düzlemek, simetrileştirmek, hizaya koymak.
    Yani kaotik bir yaratım değil; harmonize bir varoluş anlatılıyor.

    ⤷ Tıpkı kainat gibi.
    ⤷ Tıpkı bilinç gibi.


    2. “O, otlağı çıkarır… sonra onu kapkara bir çerçöpe çevirir.” (87:4–5)

    Bu ayet çoğu kez doğanın döngüsü gibi okunur.
    Ama bir de şöyle düşün:

    “Bilgi” otlak gibidir.
    Herkes için yeşildir.
    Ama sindirilmeden alınan bilgi, çöp olur.
    Kararmış ve ölü hale gelir.

    Bu yüzden belki de A’lâ olanın adını tesbih etmek gerekir:
    Çünkü sadece yüksek bilgi değil, yükselten bilgi önemlidir.


    3. “Sana okutacağız, unutmuyorsun.” (87:6)

    İlginçtir: fiil olumsuz değil, olumsuzlanamıyor.

    Burada geçen ifade:
    لَا تَنسَىٰUnutmayacaksın.

    Ama hemen ardından gelen istisna:

    “Ancak Allah dilerse başka.”
    Yani hafızaya bile bir sınır var.

    Kutsallık sabit değildir.
    ⤷ Vahiy bile kalıcılık garantisi vermez — eğer sen onu yaşamıyorsan.


    4. “Zikr edecektir; kim korkarsa.” (87:10)

    Bu ayette geçen:
    سَيَذَّكَّرُ مَن يَخْشَىٰ

    Burada şaşırtıcı olan şu:

    “Zikr” → hatırlamak, anımsamak.
    Yani vahiy yeni bir şey söylemez,
    Unutulanı hatırlatır.

    Ama sadece korkan, yani derin bir bilinç geliştiren anlar.

    ⤷ Bu, Kur’an’ın kendisini nasıl tanımladığını gösterir:

    Vahiy bir “bilgi verme” değil, kendini tanıma çağrısıdır.


    5. “Ahireti ister ve arınırsa kurtulur.” (87:14–15)

    Peki nasıl bir arınma?

    Ayet: وَذَكَرَ اسْمَ رَبِّهِ فَصَلَّىٰ
    “Rabbinin ismini zikreder ve salât ederse…”

    Buradaki “salât” ibadet değil sadece.

    “Bağ kurmak” – “duruş sergilemek” – “gönülden yönelmek”

    Yani:

    Hatırlamakbağ kurmakarınmakkurtuluş.

    Bu bir bilinç zinciri.


    6. 🔁 “Siz dünya hayatını tercih ediyorsunuz…” (87:16)

    Ama hemen ardından gelen tersleme müthiş:

    وَٱلْءَاخِرَةُ خَيْرٌ وَأَبْقَىٰ
    “Oysa ahiret daha hayırlı ve daha kalıcıdır.”

    ⤷ Burada “ahiret”in sadece öteki dünya değil,
    “sonuç bilinci” olduğu düşünülebilir.

    Geçici olanı değil, kalıcı etkisi olanı seçmek…

    Bu da A’lâ suretine giden yol.


    🧠 SONUÇ: A’lâ = En Yüceye Çıkış, En Derinle Başlar

    👇 En alt: toprak, çerçöp, unutkanlık, korku

    👆 En üst: tesbih, ölçü, hatırlama, bağ kurma

    Bu sure “yüce olanı” anlatıyor ama yerden başlıyor.
    Çünkü Kur’an’da yücelik, ayağını yere basarak yükselmektir.


    UYARI / HATIRLATMA


    Bu metinlerde yer alan görüş, yorum ve çıkarımlar, beşerî çabanın bir ürünüdür.

    Lütfen her ifadeyi Kur’an’ın bütünüyle değerlendirin; ayetlerin rehberliğinde tartın, ölçün ve doğrulayın. 

    Hakikatin tek ölçüsü Allah’ın kitabıdır. Yanlış varsa bize, doğru varsa Allah’a aittir.

    Diğer kategorize edilmiş yazılarımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz