Kayıtlar

vicdan etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

MUTAFFİFİN SURESİ "Ölçüleriyle Oynayanlar"

Resim
🌌 Mutaffifîn Suresi: Ölçüleriyle Oynayanlar, Zihinleriyle de Oynar mı? (Mutaffifîn Suresi, 83. sure — “Tartıyı eksik yapanlar” üzerine) 😲 Şaşırtıcı Yorum 1: “Mutaffifîn” sadece ticarette değil, hakikatte de hile yapanlar olabilir mi? وَيْلٌ لِلْمُطَفِّفِينَ "Yazıklar olsun ölçü ve tartıda hile yapanlara!" (83:1) Buradaki "mutaffifîn", yalnızca fiziksel alışverişte tartıyı eksik yapan değil, anlam tartılarında , hakikat ölçülerinde , adalet terazisinde hile yapanlara da işaret eder olabilir. 🔎 Yani bu sure, sadece pazarcıya değil: İnsanlara sevgisini eksik verenlere Kendine fazla, başkasına az hak görenlere Kendi lehine her şeyi “ağır”, başkasına gelince “hafif” tartanlara da sesleniyor. 🔁 Şaşırtıcı Yorum 2: Ölçü tartıyı bozanlar, zamanın terazisini de bozar mı? الَّذِينَ إِذَا اكْتَالُوا عَلَى النَّاسِ يَسْتَوْفُونَ "İnsanlardan kendilerine bir şey ölçüp alacak olsalar, tam alırlar." (83:2) وَإِذَا كَالُوهُمْ أَوْ وَزَنُو...

Şeytanın Yedi Yöntemi ⚠️

Resim
Kur’an’da şeytan, bir “karakter”ten çok bir “yöntem” gibi okunursa, onun stratejileri bir düşman generalin savaş taktikleri gibi çözülebilir. Aşağıda şeytanın Kur’an’daki en belirgin yöntemsel profili yer alıyor: Kur’an’a Göre Şeytanın Yedi Yöntemi (Stratejik Profil) 1. Tahrif ve Tahrik: Hakikati bozar, nefsi tahrik eder. > "Şeytan onlara amellerini süsledi." (Enfal 8:48) → Amelleri güzel göstererek kişiyi aldatır. Hedef: meşrulaştırılmış sapma. 🧠 Yöntem: Anlam kaydırma, hakikati ambalajlayıp pazarlama. --- 2. Vesvese: Fikir değil, yönelim verir. > "Sonra şeytan ona vesvese verdi..." (Taha 20:120) → Vesvese, bilgi değil, niyet sapmasıdır. Kulağa fısıldanmaz; kalbe düşürülür. 🧠 Yöntem: Sorgulamayı bırakıp arzuya yönlendirme. --- 3. Zan ve Şüphe Aşılaması > “Onları az bir bilgiyle aldattı.” (Mücadele 58:19) → Yetersiz bilgiyle kendine güven veren cehalet pompalanır. 🧠 Yöntem: Tam bilmeden kanaat oluşturma → sonra bunu savunma. --- 4. Kimlik Üstünlüğü ve K...

Hakikatin Çığlığına Sessiz Kalan İnsan Olmak

Resim
Bazı çığlıklar vardır, kulağa değil, vicdana çarpar. Ne bir sesin perdesindedir, ne de bir ağızdan yükselir. Yeryüzünde ezilenlerin, yok sayılanların, unutulmuşların, sömürülenlerin, kandırılanların yankısıdır bu çığlık. O çığlık hakikatin kendisidir. Ve ne acıdır ki, bu çağrıyı duyan kulak çok, ama işiten yürek azdır. İnsan, sadece gören, duyan, düşünen bir varlık değil; aynı zamanda tanıklık eden bir varlıktır. Tanıklık, sadece gözle değil, gönülle, bilinçle ve sorumlulukla yapılan bir iştir. Fakat çağımızın insanı, görüp de görmemeyi, bilip de bilmiyormuş gibi yapmayı, duysa da sessiz kalmayı bir meziyet sandı. Oysa hakikatin karşısında tarafsız kalmak, zalimin safında durmakla eşdeğerdir. Hakikat yalnızca doğru bilgi değil, aynı zamanda ahlaki bir sorumluluktur. Zulmü bilip susan, yalanı görüp göz yuman, adaletsizliğe alışan insan; kendi vicdanını da, toplumun vicdanını da yavaş yavaş susturur. Sessizlik bulaşıcıdır. Bir kişi sustu mu, arkasından bin kişi daha susar. Sonra bir bakm...