Kayıtlar

zihniyet etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Sapmaların Ayetlerle Meşrulaştırılması

Resim
📜 Sapmaların Ayetlerle Meşrulaştırılması: Kur’an’ın Cümlelerinden Akide Üretmek “Ne verdiyse alın…” ayetini bozup, her sözü hadis saydılar. “Güzel örnek var” ayetini alıp , tüm hayatı din sanıp, son nebiyi öğretici rab edindiler. “İzin verilirse şefaat olur” dedi kitap, izin verilmediği halde şefaat kavramı üretip bir inanç oluşturdular. --- 1. “Rasul size ne verdiyse alın…” – Hadise Açılan Kapı mı, Vahye İtaat mi? “Peygamber size ne verdiyse onu alın, sizi neden men ettiyse ondan da sakının.” (Haşr 59/7) Bu ayet, ganimetin dağıtımı bağlamında inmiştir. Konu hadis ya da sünnet değil, maddi paylaşımdır. Ancak Ehli Sünnet bu ayeti, “Peygamberin her sözü dinin parçasıdır” anlayışına delil göstermiştir. Oysa ayetin başı, sonu ve bağlamı çok açık: "Bu, Allah'ın resulü aracılığıyla ganimetten verdiği şeydir." Ayet vahiy dağıtımını değil, paylaşım adaletini anlatır. 🔍 Yorum Sapması: Ayet bağlamından koparıldı, tüm rivayetleri dinin kaynağı gibi gösteren bir inanç tesis edildi....

Kuranı Değiştir Talebi: Çağlar Üstü Bir İsyan

Resim
Kuranı Değiştir ! Talebi Üzerine: Toplumların Vahye Direnişi  “Ya bundan başka bir Kuran getir ya da onu değiştir.”(Yunus 10:15) Kur’an tarih boyunca yalnızca bir inanç metni değil, aynı zamanda sosyo-ahlaki bir devrim çağrısı olarak yer almıştır. Bu yüzden Kur’an’ın mesajı, çoğu zaman sadece bireysel vicdanı değil, toplumsal düzeni, ekonomik çıkarları ve politik yapıları da hedef almıştır. İşte bu yüzdendir ki, Kur’an'ın indirildiği ilk andan itibaren, ona yönelik tepkiler yalnızca dinsel düzlemle sınırlı kalmamış; aynı zamanda "Bu mesajı değiştir!" şeklinde doğrudan metne müdahale talepleriyle ortaya çıkmıştır. Vahyin Sarsıcı Gerçeği ve Direniş Yunus Suresi 15. ayette dile getirilen bu talep, yalnızca tarihsel bir olay değil, aynı zamanda bütün zamanlara seslenen evrensel bir psikolojidir. Kur’an okunduğunda insanlar ikiye ayrılır: Onu “işitip itaat edenler” ve “değiştirilmesini isteyenler”. Bu ayrım, hakikat karşısında gösterilen iki temel tavrı simgeler. Kuran y...

Çene Üstü Secde: Gururun Yere Döküldüğü An 🙇‍♂️

Resim
🙇‍♂️ Çene Üstü Secde: Gururun Yere Döküldüğü An Çenesi Üzerine Secdeye Kapanmak: Gururun, Sözün ve Benliğin Çöküşü Kur’an’da geçen “çenesi üzerine secdeye kapanmak” ifadesi (يَخِرُّونَ لِلْأَذْقَانِ سُجَّدًا), sadece bir beden hareketini anlatmaz; bu ifade, hakikat karşısında insanın zihinsel, duygusal ve ahlâkî olarak yıkıldığı bir hâli, bir “mahviyet anı”nı tasvir eder. Özellikle el-İsrâ 107-109 ayetlerinde bu ifade, kendilerine daha önce bilgi verilmiş kişilerin Kur’an’ı duyduklarında verdikleri tepkiyi anlatır: “Onlara Kur’an okunduğunda, çeneleri üzerine secdeye kapanırlar... ve bu onların huşûunu artırır.” 1. Çene: Gururun Yüzdeki İfadesi Arapça’da “ذَقَن” (zaqan) yani çene, sadece bir anatomi terimi değildir; yüzün yukarıda tutulduğu, insanın kendini “yüce” görme eğilimini yansıtan bölgedir. Çene yukarı kalktıkça, insan kibirli görünür; aşağı indikçe mahviyet başlar. Bu bağlamda “çenesi üzerine secdeye kapanmak”, mecazî olarak gururun yerle bir olması, insanın yüzünü –ve dolayı...