Kur’an’ın Çizdiği İlahi Sınır





​“Nasıl?” Sorusu, Gözlem Yanılsaması ve Kur’an’ın Çizdiği İlahi Sınır

​Giriş: Bilgi Nerede Biter, İddia Nerede Başlar?

​İnsan zihni, gördüğü ve gözlemlediği şeyler üzerinden anlam üretmeye programlıdır. Bu nedenle “nasıl?” sorusu, insan için vazgeçilmezdir. Ancak Kur’an, her sorunun meşru olmadığını; bazı soruların bilgi üretmediğini, aksine sapkın bir merak doğurduğunu açıkça ortaya koyar.

​Bilgi felsefesi açısından bakıldığında, “Nasıl?” sorusu bir keyfiyet (nitelik) sorusudur ve ancak gözlemle cevaplanabilir. Peki, gözlem alanının dışında olan Allah hakkında bu soru sorulabilir mi? Kur’an’ın cevabı nettir: Hayır.

​1. Allah Görülür mü? Gözlem Nesnesi midir?

​Kur’an, Allah’ın insan idrakinin ve duyularının konusu olmadığını kesin biçimde ifade eder:

​“Gözler O’nu idrak edemez; O ise gözleri idrak eder.” (En‘âm 6/103)


​Bu ayet, Allah’ın nesneleştirilemeyeceğini, gözleme konu edilemeyeceğini bildirir. Dolayısıyla Allah hakkında “nasıl yaptı, nasıl ediyor?” şeklindeki sorular, daha baştan bir kategori hatasıdır. Çünkü:

  • “Nasıl?”  Gözlem ister.
  • Gözlem Nesne ister.
  • Allah Nesne değildir.

​2. “Allah Kadir-i Mutlaktır” Ne Demektir?

​“Yüce Allah kadir-i mutlaktır” ifadesi, sanıldığı gibi boş bir teolojik slogan değildir; aksine Kur’an’ın Allah tasavvurunun omurgasıdır. Kur’an’da bu ilke şu şekilde temellendirilir:

​“Şüphesiz Allah her şeye kadirdir.” (Bakara 2/20)

“Bir şeyi dilediği zaman O’nun emri sadece ‘Ol!’ demesidir; o da oluverir.” (Yâsîn 36/82)


​Bu ayetler, Allah’ın fiillerinin bir mekanizma, süreç, aşama veya teknikle açıklanamayacağını gösterir. Çünkü bu tür açıklamalar yaratılmış varlıklar için geçerlidir. Dolayısıyla “Allah kadirdir” demek, O'nun fiillerini beşeri mekanizmalarla açıklamaya çalışmayı bırakmak demektir.

​3. “Nasıl Yapıyor?” Sorusu Neden Sorulamaz?

​Kur’an, insanın haddini aşan sorular sormasını açıkça eleştirir:

​“Ey iman edenler! Açıklandığında sizi rahatsız edecek şeyleri sormayın.” (Mâide 5/101)


​Bu ayet, bilginin sınırını çizer. Allah’ın ne yaptığı bildirilmiştir; nasıl yaptığı ise bilinçli olarak bildirilmemiştir. Çünkü “nasıl?” sorusu şu hatalı varsayımları ima eder:

  1. ​Allah’ın fiillerinin (beşeri anlamda) bir yöntemi vardır.
  2. ​Bu yöntem insan aklıyla kavranabilir.
  3. ​Allah’ın fiilleri izlenebilir ve çözümlenebilir.

​Bu varsayımlar, farkında olmadan Allah’ı yaratılmışlara benzetmektir (teşbih).

​4. Kur’an Ne Anlatır, Neyi Anlatmaz?

​Kur’an, Allah’ın fiillerini hikmet ve sonuç üzerinden anlatır; mekanizma üzerinden değil. Örneğin; yağmurun biyofiziksel olarak nasıl oluştuğunu değil, hangi amaçla indirildiğini vurgular:

​“Biz gökten bereketli bir su indirdik…” (Kāf 50/9)

“Allah gökten bir ölçüye göre su indirir.” (Ra‘d 13/17)


​Kur’an bir fizik kitabı değil, bir hidayet rehberidir. Bu yüzden Allah’ın fiilleri laboratuvarda incelenecek nesneler değil, üzerinde derinlemesine düşünülecek (tefekkür) ve ibret alınacak ayetlerdir.

​5. Gayb Alanında “Nasıl?” Sorusu

​Kur’an, gayb (duyu dışı alem) hakkında kesin bir sınır koyar:

​“Gaybın anahtarları Allah’ın yanındadır; onları O’ndan başkası bilmez.” (En‘âm 6/59)


​Gayb alanında “nasıl?” sorusu sormak bilgi üretmez, aksine sadece zan ve kuruntu üretir. Kur’an bu zihinsel sapmayı şöyle tanımlar:

​“Onlar zanna uyarlar; zan ise haktan hiçbir şey kazandırmaz.” (Necm 53/28)


​Sonuç: Kur’an’ın Öğrettiği Tevazu

​Kur’an, insanı bilgiyle şımarmaya değil, bilgiyle tevazuya çağırır. Allah; görülmez, gözlemlenmez ve "nasıl" yaptığı sorgulanmaz. Ancak O; tanınır, bilinir ve ayetleriyle fark edilir:

​“Biz ayetlerimizi hem dış dünyada hem kendi nefislerinde onlara göstereceğiz ki, onun hak olduğu kendilerine iyice belli olsun.” (Fussilet 41/53)


​Bu ayet, nihai dengeyi kurar: Allah kendini değil, ayetlerini (işaretlerini) gösterir. Kur’an’ın öğrettiği iman; mekanizmalara dair bir "nasıl" sorusunun peşinden gitmek değil, "Kime güveniyorum?" sorusuna sarsılmaz bir cevap verebilmektir.

UYARI / HATIRLATMA


Bu metinlerde yer alan görüş, yorum ve çıkarımlar, beşerî çabanın bir ürünüdür.

Lütfen her ifadeyi Kur’an’ın bütünüyle değerlendirin; ayetlerin rehberliğinde tartın, ölçün ve doğrulayın. 

Hakikatin tek ölçüsü Allah’ın kitabıdır. Yanlış varsa bize, doğru varsa Allah’a aittir.

Diğer kategorize edilmiş yazılarımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz

Yorumlar

Öne çıkan Makaleler

Kurana göre Sevgi ile Aşk ❤

YASAK MEYVE ? 🍎

Habibullah demek ŞİRKTİR 📣