Bu Blogda Ara

din adına etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
din adına etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Temmuz 2025 Çarşamba

NEBİLERİ RAB EDİNMEK: DİNİ BOZMANIN EN İNCE FORMU




NEBİLERİ RAB EDİNMEK: DİNİ BOZMANIN EN İNCE FORMU


---

✨ 1. Giriş: Hüküm Yetkisi Kime Ait?

İslam’ın özü, yalnızca Allah’ı rab olarak tanımaktır. “Rab” kelimesi, sadece yaratıcı değil; aynı zamanda terbiye eden, öğreten, yöneten, yasa koyan anlamlarını da içerir. Kur’an, bu sebeple hem din adamlarının hem de peygamberlerin rab edinilmesini yasaklamıştır.

“Allah’ın size Kitap ve hikmet verdikten sonra, 'Allah’ı bırakıp bana kullar olun' demesi, bir peygamber için mümkün değildir. Ama der ki: ‘Kitabı öğretip okuttuğunuza göre artık Rabbe kullar olun!’”
(Âl-i İmrân, 3/79)



⛔️ Demek ki nebi bile din adına yasa koyamaz, sadece vahyi öğretir.


---

📜 2. “Rab Edinmek” Ne Demektir?

🔍 “Rab edinmek”, sadece secde etmek, dua etmek değildir. Asıl anlamı şudur:
➡️ Bir kişiyi din adına öğretici, belirleyici ve hüküm koyucu otorite olarak görmek.

📚 Kur’an bunu şöyle örnek verir:

“Onlar, Allah’ı bırakıp hahamlarını ve rahiplerini rabler edindiler…”
(Tevbe, 9/31)



👤 Günümüzde Peygamber rab edilmiştir. Bunun yanı sıra  bir çok din adamı, mezhep imamı da rabler olarak kabul edilmektedir. Din öğreticisi Allahtır rab olan.

⚖️ Yani din adına söz söylemek, hüküm koymak, helal–haram belirlemek yetkisi sadece Allah’a aittir.


---

📘 3. Peygamberler Rab Edinilir mi?

Peygamberler sadece vahyi aktaran ve öğreten kişilerdir. Onlara ait sözlerin, davranışların, hatta rivayetlerin vahyin önüne geçirilmesi veya bağlayıcı kabul edilmesi, nebiye rablik izafe etmektir.

“De ki: Ben size Allah’ın hazineleri benim yanımdadır demiyorum, gaybı bilmem. Ben sadece bana vahyedilene uyarım.”
(En‘âm, 6/50)



📢 Kur’an’da “قُلْ / De ki” ifadeleriyle başlayan yüzlerce ayet vardır. Bu, peygamberin her sözünün Allah’tan gelen vahiy olduğunu, kendisinin bağımsız bir öğretici değil, bildirici olduğunu ortaya koyar.


---

❗️4. Fazla Soru Sormak = Dini Zorlaştırmak

Kur’an, sorgulamanın sınırlarını da belirlemiştir:

“Ey iman edenler! Size açıklanırsa hoşunuza gitmeyecek şeyleri sormayın. Eğer Kur’an indirilirken sorarsanız açıklanır…”
(Mâide, 5/101)



🐄 İsrailoğulları’nın “inek” kıssasında (Bakara 2/67–71), basit bir emir, sorularla o kadar zorlaştırılmıştır ki sonunda “az kalsın yerine getiremeyeceklerdi” denir.

 Din, fazla sorgulamayla değil, vahyin sınırları içinde teslimiyet ve sadelikle yaşanmalıdır.


---

📖 5. Kur’an: Tek Cevap, Tek Yetki

Kur’an’da gelen soruların cevapları, hep Allah’tan gelen vahiy ile verilmiştir:

🔹 “Sana şu konuda sorarlar… De ki: …” (قُلْ)
🔹 “Hüküm yalnızca Allah’a aittir.” (Yusuf, 12/40)
🔹 “Allah’tan başka hüküm koyucu mu arayayım?” (En‘âm, 6/114)

📜 Nebi ise vahyi iletir, üretmez.


---

✅ Sonuç: Dinin Korunması, Rabliğin Sahibini Bilmekle Mümkündür

⛔️ Peygamberleri veya din adamlarını rab edinmek:
➡️ Onların sözünü dinin ölçüsü yapmak,
➡️ Uydurma hükümleri Allah’tan gelmiş gibi kabul etmek,
➡️ Vahiy dışında bağlayıcı otorite tanımaktır.

💡 Oysa İslam’da ilahi otorite sadece Allah’tır. Peygamberler ise bu otoritenin taşıyıcısı ve tebliğcisidir.

🔑 Bu yüzden din, sadece Kur’an’dan öğrenilmeli; peygamberin rolü vahyin tebliğcisi olarak anlaşılmalıdır.


---

🕊️ Unutma: Allah Rab’dir. Peygamber ise resûldür. Aradaki farkı korumak, tevhidin temelidir.


---

UYARI / HATIRLATMA


Bu metinlerde yer alan görüş, yorum ve çıkarımlar, beşerî çabanın bir ürünüdür.

Lütfen her ifadeyi Kur’an’ın bütünüyle değerlendirin; ayetlerin rehberliğinde tartın, ölçün ve doğrulayın. 

Hakikatin tek ölçüsü Allah’ın kitabıdır. Yanlış varsa bize, doğru varsa Allah’a aittir.

Diğer kategorize edilmiş yazılarımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz