Bu Blogda Ara
22 Haziran 2025 Pazar
İNSAN MELEKLER VE SECDESİ🔎
17 Haziran 2025 Salı
MÜMİNUN SURESİ "bir bilinç devrimi" 💡
Mü’minûn Suresi şaşırtmaya hazır: Bu sure, Kur’an’ın en başta bir bilinç devrimi çağrısıdır. İşte seni şaşırtabilecek bazı boyutlarıyla:
🔹 1. Girişteki “Başarı Tanımı” Devrimi (23:1–11)
“Andolsun mü’minler felah bulmuştur” diye başlıyor. Ama bu başarıya ulaşanlar:
-
Namazda huşû içindedir (yani bilinçli bir içe yöneliş),
-
Boş şeylerden yüz çevirir,
-
Zekât için çalışır (yani sadece malı değil, ruhu da arındırır),
-
İffetlerini korur,
-
Emanet ve ahde riayet eder,
-
Namazlarını muhafaza eder…
➡️ Şaşırtıcı olan şu: Felah (kurtuluş, başarı), zenginlikle, makamla değil; ahlâkî disiplinle, bilinçli bir duruşla geliyor.
🔹 2. İnsan Yaratılışının Evrimsel Tasviri (23:12–14)
“Andolsun, insanı çamurdan bir özden yarattık… nutfe… alaka… mudğa…”
📌 Bu ayetler, modern embriyolojiyle şaşırtıcı biçimde paralel. Aşamalar sıralı ve biyolojik gelişimle örtüşür nitelikte.
💡 Ama belki daha derin: Bu biyolojik evrim, aslında insanın benlik yolculuğunun simgesel anlatımı olabilir:
-
Çamur: Maddî ilkel benlik
-
Nutfe: Potansiyel
-
Alaka: Tutunma/bağ kurma
-
Mudğa: Şekillenme
-
Kemikler ve et: Dayanak ve hassasiyet
-
Yeni bir yaratılış: Şuurun doğuşu
🔹 3. “Her ümmete bir uyarıcı gelmiştir” (23:44)
“Sonra, ardı ardına peygamberler gönderdik. Her ümmet ne zaman peygamberiyle karşılaştıysa onu yalanladılar…”
🔹 4. “İşte bu sizin ümmetiniz, tek bir ümmettir” (23:52)
Vahyin amacı nedir? Dinî grupçuluk, mezhepçilik, aidiyet yarışları mı?
Hayır. Ayette şöyle denir:
“Bu sizin ümmetinizdir; tek bir ümmettir. Ve Ben sizin Rabbinizim; öyleyse Bana karşı takvalı olun.”
➡️ Müslümanlık ayrışmak değil, birleşmektir. “Ümmet” kültürel değil, bilinçsel bir birliktir.
🔹 5. “Size söz verdim ama siz sırt çevirdiniz” (23:105–108)
Cehennemdekilere hitap:“Ayetlerim size okunmuyordu da siz onları yalanlıyordunuz…”“Sizi uyardığım bu azabı tattınız. Öyleyse artık konuşmayın!”
🔹 6. Son Ayetteki Direniş Emri (23:118)
Sure, muhteşem bir dua ve direniş çağrısıyla biter:
“De ki: ‘Rabbim! Bağışla ve merhamet et! Sen merhametlilerin en hayırlısısın.’”
🌊 Kapanışta Şaşırtıcı Bir Yorum
Mü’minûn Suresi, şunu haykırır:
Başarı, iç disiplindir. Yaratılış, anlamla yoğrulmuş bir mucizedir. Din, bir bilinç devrimidir.
Ve:
Gerçek mü’min, sadece inanan değil; dönüşen, yükselen, seviye atlayan insandır.
13 Haziran 2025 Cuma
İNSAN SURESİ "Bilincin İki Yolu"
🌌 Zamanın Başında Unutulmuş Bir İnsan mıydın?
هَلْ أَتَىٰ عَلَى الْإِنسَانِ حِينٌ مِّنَ الدَّهْرِ لَمْ يَكُن شَيْـًٔا مَّذْكُورًا
"İnsanın üzerinden, henüz anılmaya değer bir şey değilken geçen uzun bir zaman olmadı mı?" (76:1)
🔍 Dikkat et:
-
Ayet insanın yaratılışını değil, bilinç sahnesine çıkışını sorguluyor.
-
"Bir zamanlar adı bile yoktu" – Bu, hem biyolojik hem şuurî evrim ima eder.
-
Kur’an, zamanın karanlığında "unutulmuş" bir insandan anlam taşıyan bir bilinç varlığına geçişi anlatır.
🧬 Karışık Nutfe: Bilinç Kodunun Genetikle Dansı
إِنَّا خَلَقْنَا الْإِنسَانَ مِن نُّطْفَةٍ أَمْشَاجٍ نَّبْتَلِيهِ
“Gerçek şu ki Biz insanı karışık bir nutfeden yarattık, onu denemekteyiz...” (76:2)
❗ “emşâc” = karışımlar demek.
-
Sadece bedenî değil, ruhî-genetik bir karışımdır bu.
-
Belki de:
-
İyilik ve kötülük potansiyelinin;
-
Hayvânî içgüdülerle melekî arzuların;
-
Savaş ve şefkat kodlarının bir araya gelişi.
-
🧠 Şükr mü? Küfr mü? — Bilincin İki Yolu
إِمَّا شَاكِرًا وَإِمَّا كَفُورًا
“İster şükredici olur, ister nankör.” (76:3)
Bu ikilik evrensel bir seçimdir:
🌓 Karanlığı mı tercih edeceksin, ışığı mı?
Buradaki "küfür", sadece inançsızlık değil, anlamı örten bilinçtir.
🕯️ İyilikler Kim İçin? Gizli Ateşi Söndürenler
وَيُطْعِمُونَ الطَّعَامَ عَلَىٰ حُبِّهِ مِسْكِينًا وَيَتِيمًا وَأَسِيرًا
"Kendileri ihtiyaç içinde olsalar bile, yiyeceği muhtaca, yetime, esire verirler." (76:8)
💥 Bu insanlar ahlâkî devrim yapıyor:
-
Yardımı, menfaat için değil, Allah rızası için yapıyorlar.
-
Kimseye minnet beklemiyorlar.
-
Ve bu sırada: "Ateşin şiddetli bir gününden korkarlar." (76:7)
Bu cömertlik, bir tür manevî yangın söndürücüdür.
🧊 Zencefil mi, Tesnîm mi? Cennet, Bilincin İçeceği mi?
فِيهَا كَأْسٌ كَانَ مِزَاجُهَا زَنجَبِيلًا
"Orada kendilerine zencefil karışımlı bir kadeh sunulur." (76:17)
-
Zencefil: yakıcı ama canlandırıcı
-
Tesnîm: yukarıdan akan arı bir kaynak (83:27)
Bunlar, sadece içecek değil, bilinç halleridir.
➡️ Zencefil: zorlukla gelen idrak
➡️ Tesnîm: tefekkürle gelen berraklık
🕰️ Zamanın Üstüne Oturmuş Bilinç: Ne Sıcak Ne Soğuk
لَا يَرَوْنَ فِيهَا شَمْسًا وَلَا زَمْهَرِيرًا
“Orada ne güneşin yakıcılığını ne de dondurucu soğuğu görürler.” (76:13)
Bu sadece iklimsel bir rahatlık değil.
Bu ayet, zaman ve mekân baskısından arınmış bir şuur hâlini tasvir ediyor.
👉 Bilinç artık zıtların ötesindedir.
😶🌫️ Sürekli Üstüne Eklenen Bilinç: Laf Lafı Açmaz, Ayet Ayeti Açar
نُزُلًا مِّن رَّبِّكَ عَطَاءً حِسَابًا
"Rabbinin hazırladığı bu ağırlama, sayılı ve yerli yerinde bir karşılıktır." (76:23)
Buradaki "hisâb", sadece hesap değil;
-
Ölçülü,
-
Şuurun seviyesine uygun,
-
Bilinç gelişimine göre takdir edilmiş bir ruhsal ikramdır.
🔚 Şaşırtıcı Final: Kur’an'a Teslim Olan, Zamanın Ötesine Geçer
وَاذْكُرِ اسْمَ رَبِّكَ بُكْرَةً وَأَصِيلًا
"Sabah akşam Rabbinin ismini an." (76:25)
Anmak = Zikr
Ama bu ayette zaman vurgusu: Sabah ve akşam.
Yani tüm bilinç gün boyu Allah merkezli döner.
Ve sonunda:
إِنَّ هَـٰؤُلَاءِ يُحِبُّونَ الْعَاجِلَةَ...
“Onlar sadece aceleci olanı (dünyayı) seviyorlar…” (76:27)
Oysa "insan" odur ki:
Zamanın başlangıcından unutulmuşken,
Zamanın ötesine taşan bir bilince evrilmiştir.
⚡SONUÇ:
İnsan Suresi, seni doğduğun maddeden alır,
zamanın dışına çıkan bir bilinç hâline ulaştırır.
İlk başta "anılmaya değer bir şey değildin",
ama şimdi Allah sana "zencefil kadehi" sunuyor.
UYARI / HATIRLATMA
12 Haziran 2025 Perşembe
BELED SURESİ : Şehir, İnsan ve Sınavın Anatomisi
UYARI / HATIRLATMA
🌆 Beled Suresi: Şehir, İnsan ve Sınavın Anatomisi
Surenin ilk ayeti:
Lâ uksimu bihâzel beled
“Hayır, bu şehre andolsun.”
Kur’an’da genelde “Uksimu” (yemin ederim) kalıbı gelirken burada "Lâ uksimu" denir. İlk bakışta "Yemin etmiyorum" gibi görünse de bu Arapçada yemin vurgusunu güçlendiren bir ifade biçimidir:
➡️ "Kesinlikle andolsun!"
Yani sıradan bir yemin değil, inkârcının inkârına karşı Allah’ın hakikate dikkat çekici yeminidir.
🧭 “Beled” (şehir) neden önemli?
“Beled” kelimesi, sadece bir şehir değil, insanın sınandığı, hayatın çetin geçtiği mekân demektir. Kur’an’da şehirler genelde insanın toplumsal imtihan alanı olarak geçer.
Bu suredeki şehir: Mekke.
Ama aynı zamanda her çağda insanın yaşadığı 'medeniyet sahnesi' anlamında her şehir.
Ve ardından gelen şu ayet çok güçlü bir ima taşır:
"Sen bu şehirde serbestsin." (90:2)
⏳ Peygamber’e hitap:
Ey Muhammed, bu şehirde artık serbestsin.
Ama bu ifade aynı zamanda acı bir imayı barındırır:
Sen bu şehirde artık koruma altında değilsin.
Çünkü bu sure, hicretten önce, müşriklerin baskılarının arttığı dönemde inmiştir. Peygamber artık şehrinde bir gariptir.
🔥 İnsan neden zorluk içinde yaratıldı?
"Andolsun, biz insanı zorluk içinde yarattık." (90:4)
İşte ayetlerin kırılma noktası!
Burada geçen "kebed" kelimesi sıradan bir “zorluk” değil.
👉 Mekânı daraltan, nefesi sıkan, sürekli bir mücadele hali.
Yani:
İnsan rahat etmek için değil, mücadele etmek için yaratılmıştır.
Modern hayat “konfor”u yüceltir, oysa Kur’an insanın çileye doğduğunu söyler.
Bu, bir lanet değil, bir onur:
Sınanabilecek kadar değerli olmak.
🪓 "Kimse ona hükmedemez mi sanır?" (90:5)
İşte insanın çelişkisi:
Zorlukla yaratıldığını bile bile, kendini ilahlık vehmiyle donatır.
"Mal harcadım, servet yaptım!" (90:6)
Bu ayetler sadece Mekke müşriklerine değil, modern bireye de ok gibi saplanır:
“Ben kimseye muhtaç değilim” diyen narsist benliğe…
🗻 "O sarp yokuşu aşamadı!" (90:11)
İnsan özgür iradesiyle sınanıyor, ama:
“İrteka el-akabe” – o sarp yokuşu aşamadı.
Burada geçen "akabe", hem kelime anlamı olarak dik bir geçit,
hem de kişinin egosunu yeneceği varoluşsal bir sınav.
İşte bu sarp yokuş nedir?
Bir köleyi özgürleştirmek,
Aç olanı doyurmak,
Yetimi sahiplenmek,
Yoksula destek olmak. (90:13–16)
Yani:
Hakikate tırmanış yolu, sosyal adaletle başlar.
Bu; sadece hayırseverlik değil, egoyu aşma yoludur.
Çünkü paylaşmak, “ben”i bırakmaktır.
💡 Sürpriz Nokta: Bu Sure Sessizce Bir Sosyal Devrim Önerir
Beled Suresi, 20 ayetlik kısa bir pasaj olabilir ama:
-
Mekke toplumunun tabularını yerle bir eder.
-
Servet, statü, kabile gibi kutsalları yıkar.
-
Ve gerçek kurtuluşu, sadece ahlakî yücelikte arar.
"Onlar sağ yandakilerdir." (90:18)
Yani: Vicdanın tarafında duranlar.
✨ Sonuç: Bu Sure Seninle Konuşuyor
Beled Suresi, sadece bir şehirden, bir yokuştan ya da yardımseverlikten bahsetmiyor.
Sana şunu fısıldıyor:
“Ey insan!
Hayat sana zorluk verdiyse, bu senin değersizliğinden değil.
Belki de Allah seni bir sarp yokuş için seçti.”