Şeytanın Yapılanı Güzel Göstermesi

 🌑 Şeytanın Amelî Süslemesi: Yapılanı Güzel Göstermek

1. Giriş

Kur’an’da şeytanın en dikkat çekici özelliklerinden biri, insanlara yaptıklarını güzel göstermesidir. Bu sadece bireysel günahlarda değil, toplumsal düzenlerde, din anlayışlarında, hatta ibadetlerde bile görülebilir. Asıl tehlike şudur: İnsan kötülüğü kötülük olarak görse uzak durur; ama o kötülüğü iyilik zannettiğinde, ona tutkuyla sarılır.

2. Kavramsal Çerçeve

Kur’an’da bu durum “züyyine lehüm a‘mâlühüm” ifadesiyle sık sık anlatılır:

“Onlara yaptıkları (kötülükler) süslü gösterildi.” (En‘âm 6:43, Tevbe 9:37)

“Allah dilediğini şaşırtır, dilediğini hidayete erdirir. Onlara amelleri süslü gösterildi.” (Ra‘d 13:33)

Burada “süsleme” (tezyîn), bir şeyin hakikatini değiştirmek değil, algısını çarpıtmaktır. Yani pisliği altın bir tabakla sunmak.

3. Tarihten Örnekler

Kavimlerin helakı: Nûh kavmi gemi çağrısını alaya aldı; çünkü putlarına tapmayı yüce bir ibadet sandılar.

Firavun’un düzeni: Zulüm ve köleliği “medeniyet” ve “düzen” olarak gösterdi.

Mekke müşrikleri: Putlara tapmayı “ataların dini” ve “Allah’a yaklaşma vesilesi” olarak gördüler (Zümer 39:3).

4. Günümüze Yansıması

Bugün de şeytanın aynı taktiği devam ediyor:

Ekonomide: Faiz “kazanç”, kumar “şans oyunu”, israf “lüks” olarak sunuluyor.

Dinde: Şekilcilik “takva”, sorgusuz bağlılık “itaat”, bid‘atler “güzel gelenek” gibi gösteriliyor.

Siyasette: Zulüm “adalet”, sömürü “özgürlük” ya da “medeniyet” kılıfıyla pazarlanıyor.

5. En Tehlikeli Boyut

Şeytanın en büyük başarısı, yanlışı doğruya benzetmek ve kişiyi kendi hatasına aşkla bağlamaktır. Çünkü bu durumda insan pişmanlık duymaz, aksine işlediği kötülüğü savunur. Kur’an bu yüzden “onlar yaptıklarını hayır sanıyorlar” (Kehf 18:104) diyerek uyarır.

6. Çarpıcı Bir Nokta (Şaşırtıcı Boyut)

İlginçtir ki, şeytan insanın fiilini “kötülükten iyiliğe çevirmiyor” – sadece etiketini değiştiriyor. Bu yüzden bir kişi, ömrünü putlara secde ederek de, Kur’an okumadan namaz kılarak da, faiz yiyerek ticaret yaptığını sanarak da tüketebilir. Şeytan için asıl mesele, senin gönüllü şekilde yanlışın savunucusu olmandır.

7. Sonuç

Şeytan, doğrudan zorla kötülüğe sürüklemez; sadece makyaj yapar, yanlışın üzerine parlak bir örtü serer. Bu yüzden Kur’an, hak ile bâtılı ayırt edebilmek için sürekli “tefekkür, tedebbür, akletme” çağrısı yapar. Çünkü doğruyu çirkin, yanlışı güzel görmeye başladığımız an, aslında şeytanın en büyük hilesi gerçekleşmiş olur.